Davacı,davalıdan satın aldığı mobilya ve buzdolabının ayıplı olduğu gerekçesi ile ödediği satış bedelinin iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır.4077 sayılı Kanunun 4/2 maddesi gereğince tüketici malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür.Dosya içeriğine göre satışa konu malların açık ayıplı olduğu anlaşılmaktadır.Davalı satışa konu malları 17.6.2006 tarihinde teslim ettiğine dair belge ibraz etmiş davacı ise malların 3.3.2007 tarihinde teslim edildiğini iddia ederek buna ilişkin irsaliyeli fatura dosyaya konulmuştur....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı aracın teslimi - araç bedelinin iadesi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6763 sayılı yasa ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 1. madde uyarınca, aynı Kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2018 tarihinden itibaren 47.530,00 TL'ye çıkartılmıştır. İstinaf incelemesi sonucunda verilen hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK'nın 366. maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
dolayı aracının davalılara iadesi ile 21/10/2011 tarihli ve 831311 nolu fatura ile ödenen 51.681,09 TL araç bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle iadesi ile satış bedelinin iadesine ilişkindir. Davacı vekili,------dilekçesi ile dava sırasında vergi borcunun 5607 sayılı kanuna eklenen 11.maddenin uygulanmasına yönelik------ düzenlemeden yararlanılarak taraflarınca ödendiğini bildirerek taleplerini değiştirdiklerini belirtmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle iadesi ile satış bedelinin iadesine ilişkindir. Davacı vekili,------dilekçesi ile dava sırasında vergi borcunun 5607 sayılı kanuna eklenen 11.maddenin uygulanmasına yönelik------ düzenlemeden yararlanılarak taraflarınca ödendiğini bildirerek taleplerini değiştirdiklerini belirtmiştir....
Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı aracın değiştirilmesi ve satış bedelinin iadesi istekleri yönünden işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, hasar bedeline ilişkin davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı aracın, seyir halinde iken arızalandığını, 3.000,00 TL’ye onarıldığını, arızanın sürücü veya bakım hatasından kaynaklanmadığını, aracın ayıplı olduğunu iddia ederek aracın değiştirilmesine, mümkün değilse satış bedelinin ya da ödenen hasar bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar davaya konu aracın ayıplı olduğu yapılan bu teknik inceleme sonucu kesinleşmiş de olsa davacı tarafından aracın satın alınma tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık beş yıl süre ile kullanılmaya devam edilmiş olması ile araçta tespit edilen ayıbın aracın kullanımını etkileyen bir nitelik taşımaması dikkate alındığında bu ayıbın sadece aracın değerini etkileyen bir husus olduğu, sözleşmenin feshinin davalılar açısından ağır sonuçlar doğuracağı, aracın değeri ile aracın boyasındaki ayıptan kaynaklanan değer kaybı karşılaştırıldığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce dava konusu araçta tespit edilen boya kalınlığının basit bir ayıp olmadığı bu nedenle ayıbın giderilmesi için aracın iadesinin istenilmesinin uygun olacağı ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından bu görüş benimsenmemiştir....
İlamın infazı, ayıplı aracın teslimi ile belirlenen tazminat tutarının ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu durumda takip başlatan alacaklının, ayıplı aracın devir ve tesciline hazır olduğunu bildirene usulüne uygun iadesi sağlanana kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Alınan tamir hizmeti neticesinde müvekkil 4- 5 kez davalının iş yerine gittiği, ancak gerekli hizmet alınamadığı, anılan hizmet karşılığında 1.100,00 TL ücret ödendiği, alınan hizmetin ayıplı olduğu, müvekkil aracın yokuşta çekiş düşüklüğü yaşadığı, davalının servisine gitmesine rağmen sonuç alamadığı, ayıplı hizmetin tespiti ile müvekkilce ödenen bedelin iadesi, işçilik bedelinin iadesi, mümkün görülmediği takdirde ayıbın ücretsiz onarım ile giderilmesi, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....