Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir....

    Dava konusu aracın tamirini yapan davalı yüklenici konumunda olup, davacı iş sahibi tamir sırasında özellikle orjinal parçalar takılmayarak araçta oluşan değer kaybının tahsilini talep etmektedir. Davalı yüklenici şirket ile davacı iş sahibi arasında kurulan sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Davacı iş sahibi iş bedelinin daha az olduğunu, tamir dolayısıyla araçta değer kaybı oluştuğunu, işin ayıplı yapıldığını iddia etmekte, davalı yüklenici şirket ise, işi yapıp edimini uygun şekilde ifa ettiğini ve araçta değer kaybı oluşmadığını savunmaktadır. Davacı, ayıplı iş yapıldığını, davalı ise eseri ayıpsız olarak teslim ettiği savunmasını ispatlamak durumundadır. Davacı ayıp iddiasını her türlü delil ile davalı taraf iddiasını ise ancak mahallinde uzman bilirkişiler huzuru ile yapılacak keşifle ispat edebilir....

    Mahkememizin " Bilirkişi raporu dosyadaki tüm deliller ışığından dosya değerlendirildiğinde davalı taraf her ne kadar bir gün önceki kaza nedeniyle, kazada değişen parçalar dikkat edildğinde kazada önden darbe alınmış olduğu, oysaki aracın devri daim pompasına ve kasnağına müdahale gerektiğine edair dosyada bilginin bulunmadağı aracın aldığı darbenin belirtilen hasarı yaratmış olsa da aracın şasi kollarını deforme edecek ve motora kadar uzanarak motorunu da, devri daim kasnağının da darbe almasına yol açacak nitelikte olmadığı yönündeki kanaat gereğince ,netice olarak söz konusu çatlağın üretim sırasında devri daim su pampası mili üzerinde bulunduğu ve zaman içerisinde çatlağın ilerleyip büyüdüğü yönünde mahkemede oluşan kanaat uyarınca davacının davasının kısmen kabulu cihetine gidilmiş,davacı taraf ödediğinin iadesini talep ettiğinden, ayıplı ürün olan aracın davalıya iadesi karşılığında 32.000 Tl araç bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte...

      HD'nin yerleşmiş kararlarında bahsi geçen nispi yönteme göre bedelde indirim miktarı hesaplanırken, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oranda satış bedeline uygulanmalıdır. Şöyle ki, nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel (satış bedeli) x Satış tarihindeki Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihindeki Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktardır....

      Aracın satın alınmasından sonra davacı kullanımındayken dava konusu aracın muhtelif kazalara karıştığı, aracın sol ön kapı sacında, ön kısmında, arka kısmında hasar oluştuğu anlaşılmıştır.11.4.2012 tarihli bilirkişiler raporda dava konusu aracın görmüş olduğu kaporta ve boya onarımlarının aracın ikinci el değerinde 4.500 TL değer kaybı oluşturacak nitelikte olduğunun tespit edilmesi karşısında mahkemece araçta değer kaybı nedeniyle oluşan bedelin satış bedelinden mahsubuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 2.838.50 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 1.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dolayısıyla davalı tarafından açık ve gerekçeli itiraza uğrayan, hüküm kurmaya elverişli bulunmayan bu rapora göre karar verilmesi yerinde olmamıştır. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....

        Oysa, yukarıda açıklandığı gibi dava konusu dairenin satın alındığı tarih gözetilerek, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın bu metoda göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. O halde, mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle, satış tarihi itibariyle dairenin ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı rayiç değeri ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da taraflar arasında gerçek satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenmeli, davacı talebi ile tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmelidir. Açıklanan husus gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          nin yerleşmiş içtihatlarında bahsi geçtiği üzere, bedelde indirim miktarının nispi yönteme göre ki, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız ( davacı tarafça, satış ilanı ve satış öncesi bilgisi bulunan ekspertiz raporuna göre bilinen ayıplı haldeki ) ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek, (nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihindeki (bilinen ayıplar dışındaki) Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihindeki Ayıpsız Bedel ( davacı tarafça, satış ilanı ve satış öncesi bilgisi bulunan ekspertiz raporuna göre bilinen ayıplı haldeki değeri ) şeklinde...

          Noterliğinin 10/07/2017 tarih ve 22876 yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile satın aldığı, ancak aracı bir müddet kullandıktan sonra çalışmaz hale geldiğinden onarım için Erciyes Otoya gittiğinde motor bloğunun 2. ve 3. gözü çatlak olduğu tespit edilerek onarım için toplam 11.024,90- TL masraf yaptığının tespit edildiği, davalının satış esnasında, davacının beyanına göre aracın öncesinde herhangi bir arıza ve kusuru olmadığını taahhüt ederek sattığı için blokun çatlak olduğunu alıcıdan gizlediğinden satışın gizli ayıplı araç satışı olduğu tespit edilerek davacı alıcı onarım ve değer kaybı olarak toplam 7.164,96- TL ekonomik kayba uğradığı için "Davacı-alıcı söz konusu ayıplı araç satışından dolayı zarara uğradığı için talep ettiği, Borçlar Kanunu Alıcının Seçim Hakkı Madde 227/2 bendi "Satılanı ala kolup ayıp oranında satış bedelinden indirim istemek" hakkını kullanabileceği rapor edilmiştir....

          Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir....

            UYAP Entegrasyonu