KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı evin imar planının idari yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını ileri sürerek bu suretle ayıplı olan taşınmazın satış sözleşmesinin feshi, tapu kaydının davalılar adına tescili ve satış bedeli 370.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 04.12.2013 tarihinde verilen davanın kabulüne ilişkin karar dairemizce bozulmuş bu sefer mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Aynı Kanun'un 222. maddesine göre; satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu olmayıp, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227-(1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Bu açıklamalara göre, davacının talebinin gizli ayıp nedeni ile satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteği olduğu görülmektedir....
Mahkemece ; "...Dava araç satış işlemine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile birlikte bedelin iadesi olmadığı takdirde onarım bedeli istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki noter satış sözleşmesinin 25/01/2019 tarihli olup, satış öncesi davacı tarafça yaptırılan ve satış öncesi yaptırıldığı davacı tarafça da kabul edilen oto ekspertiz firmasınca düzenlenen ekspertiz raporu ile dosya da keşif sonrası alınan 07/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi ile; davaya konu aracın davacının almış olduğu tarih itibariyle üzerindeki mevcut hasarların davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olduğu, davacının aracı aldığı tarih öncesinde aracı ekspertize götürdüğü ve 25/01/2019 tarihinde düzenlenen ekspertiz raporu ile araç üzerinde satış sonrası belirlenen olumsuz bulguların tamamının davacının şuan ki şikayetlerinde mevcut olduğu anlaşılmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. D ELİLLER : Tüm dosya kapsamı ELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece daire içindeki gizli ve açık ayıplar yönünden davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle yeşil alandaki eksiklik, daire içindeki açık ve gizli ayıp iddiasına dayalı tazminat isteminin reddine , davalının taahhüdüne rağmen çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması eksik ifa kabul edilerek bilirkişi üçüncü ek raporu doğrultusunda iki bloğu bağlayan çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörünün olmaması nedeniyle Yargıtayce benimsenen nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki değer azalmasının 20.876,00 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili; taraflarca ifa edilen sözleşmenin fesih yolu ile sona erdirilmesinin mümkün olmadığını, hem sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilmesi hem de bedelin iadesine hükmedilmesinin kendi içinde çelişkili ve hukuka aykırı olduğunu, fesih ve dönmenin hükümleri bakımından ayrımın doğru yapılmadığını, verilen kararla hem taşınmaz bedelinin davacıya iade edildiği hem de taşınmazın mülkiyetinin davacıda kaldığını, tapuda devir yapıldığından sadece bedel iadesi talebi ile sözleşmeden dönülemeyeceğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının talebi belirsiz olup mahkemece açıklattırma da yapılmadığından savunma hakkının kısıtlandığını, iradenin sakatlandığı iddiasına dayalı talep bakımından hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının dava dilekçesinde birden fazla nedene hangisi tutarsa mantığı ile dayandığını, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunduğunu, taşınmazın ayıplı olduğu ileri sürüldüğü halde ayıp...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak açılan maddi manevi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak açılan maddi manevi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir....
Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....
KARAR Davacı, davalıdan 187.000,00-TL'ye daire satın aldığını, dairenin 130 m² civarında olduğunun söylendiğini, gerek kredi başvurusu sırasında düzenlenen ekspertiz raporunda, gerekse DASK poliçesinde dairenin yüzölçümünün 130 m² olarak belirtildiğini, satım işleminden sonra evin 87 m² olduğunun ortaya çıktığını, gerçekte terasın kapatılarak taşınmaza dahil edilmesi suretiyle genişletildiğini öğrendiğini, bu hali ile aldatıldığını ileri sürerek, satış sözleşmesinin hile nedeni ile iptaline, satış bedeli olan 187.000,00-TL'nin şimdilik 80.000,00-TL'sinin satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 187.000,00-TL'ye çıkarmıştır. Davalı, 30 gün içerisinde ayıp ihbarının yapılmadığını, davacının taşınmazın bu halini bilerek satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....