Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlğa bakıldığında; davacının iddia ettiği ayıp kaynaklı zarar, satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşürecek nitelikte açık ayıp niteliğinde mi ,gizli ayıp niteliğinde mi veya gizlenmiş ayıp niteliğinde mi olduğu,yoksa eksik ifa niteliğinde mi olduğu uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde taşınmaz başında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenerek,davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurup başvurmadığı belirlenerek, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte,veya tapuyu devraldığı tarihte veya teslim tarihinde kolayca bilgi sahibi olup olamayacağı da belirlenerek sonuca gidilmesi gerekir....
Eldeki davada davacı dava dilekçesi ile taşınmazın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiş, 27.10.2020 tarihli celsede ayıpsız misli ile değişimin mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedelde indirim talebi olduğunu vekili aracılığı ile belirtmiş, yine istinaf dilekçesinde seçimlik talebini bedelde indirim olarak bildirmiştir. Bu halde davacının seçimlik hakkını taşınmaz bedelinden ayıp oranında indirim olarak seçtiğinin kabulü gerekir. Ayıp nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından, öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....
Maldaki ayıbın açık ayıp veya gizli ayıp olması, ayıp ihbarı, zaman Dava ve taşınmazın satışına ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarih aşımı süresi ve bu nedenle seçimlik hakların kullanılması yönünden son derece önemlidir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir....
Noterliği nde 18.04.2014 tarihinde bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava,muvazaa nedeniyle açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılardan T5 Vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf ile diğer davalı arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin 19. maddesinde yetkili mahkemenin büyükçekmece mahkemesi olarak belirlendiğini, bu nedenle yetkisiz mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasına, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında imzalanan 27.07.2011 tarihli “İstanbul Esenyurt 2870 ada 7 parsel arsa payı karşılığı gelir paylaşımı iş sözleşmesi“ hükümlerine göre müvekkili şirkete yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmadığını, müvekkili şirketin gayrimenkul satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline karşı husumet yöneltilenmeyeceğini, davacıya diğer davalı tarafından teslim edilen dairenin sözleşmede belirtilen ölçülerini brüt, metre kare niteliğinde olduğunu, sözleşmede kroki içersinde gösterilen “net“ ya da “brüt“ şeklinde belirtilmeyen metre karenin brüt metre kareyi ifade ettiğini, brüt metre kare hesaplanırken bu hesabı dairenin duvarları, asansör boşluğu, havalandırma boşluğu...
Mahkemece, "...Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı onarım bedeli istemine ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasındaki uyuşmazlığın mal ve hizmet piyasalarında bir malın mesleki ve ticari olmayan amaçla edinilmesi veya kullanılmasından doğması aranmaktadır. Somut olayda; davacı taşınmazı mesken olarak kullandığı ve davalının da taşınmazın satın alındığı müteahhit olduğu, bu işi ticari ve mesleki amaçla yaptığı anlaşılmakla bu davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Davacı tarafça dava şartı olan arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; taşınmazın asma katlı dükkan nitelikli olarak davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, davacı ile davalı Garanti Koza...A.Ş. arasında yatırım amaçlı konut satım sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davacı davalı Garanti Koza Şirketinden bir adet taşınmaz satın aldığını belirterek Bakırköy 5 . Tüketici Mahkemesi'nin 2021/207 Esas sırasına tevzi olunan dosyasıyla adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemli dava açmıştır....
Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının anlatmış olduğu durumun açık ayıp niteliğinde olduğunu ve teslimden itibaren 30 gün içinde yapılmış ayıp ihbarı bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, 6,908,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....