Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerekir (BK.md.359). Aksi halde yüklenici ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları yitirir (BK.md.362). Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde ... sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı hakları düşer (BK.md.362). Sözleşmede ... (teminat) süresi kararlaştırılmışsa ayıp ihbarı bu süre içinde de yapılabilir. Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalatın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalatın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Şayet sözleşmede özel düzenlemeler varsa öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir....

    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının işyerinde üzerinde bulunan yabancı elyaf nedeniyle ayıplı olan kumaş bulunduğu, ancak iplikte yabancı elyaf ayıbının teslim alınan ipliğin iplik kalite kontrolünü bilen uzman bir personel tarafından konik levhaya sarılması ve gözle kontrolü neticesinde anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, davacının 8 gün içerisinde muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu durumda davacının iplikleri teslim edildiği haliyle kabul ettiği sonucuna varıldığı, ayıp iddiasına dayanarak tazminat isteminde bulunamayacağı, davacının davalıya ipliklerden dolayı 25.286, 38 TL borcunun bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın niteliği itibarıyla ticari satıma konu malın açık veya gizli ayıbına dayalı açılan dava olup, ticari satışa ilişkin ayıp ihbarlarının belli sürelerde ve belli şekillerde yapılmasının gerektiği, bu sürelerin hakdüşürücü süreler olduğu, ayıp ihbarının açık ayıplar bakımından 2 gün, gizli ayıplar bakımından 8 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ve dosya kapsamına göre davacının zararının satıma konu mallar nedeniyle meydana geldiğini ispatla yükümlü olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre zararının satıma konu mallar nedeniyle gerçekleştiğinin ispatlanamamış olduğu, satılan mallarda ayıp bulunduğu kesin ve açık biçimde teknik ve bilimsel verilerle ortaya konulmadan davalının sorumluluğuna hükmedilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. .../......

        Mahkemece, davacının satın ve teslim alma tarihi 05/09/2012 ile ihtarnamenin keşide edildiği 09/11/2012 tarihleri arasında 2 ay 4 günlük süre mevcut olduğu, TTK nun 23/c maddesinde teslim anında açık ayıp halinde alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi,ayıp açıkça belli değilse 8 gün içinde incelemek ve bu inceleme sonucunda ayıbı satıcıya ihbarla yükümlü olduğu,dava konusu profiller standarda uygun olmadığı, tacir olan davacının satın aldığı profiller ile ilgili muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi süresinde ayıp ihbarında da bulunmadığı, maddi tazminat ve itibar kaybı oluştuğu gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın, ayıplı mal nedeniyle tazminat davası olduğu, davacı tarafça satın alınan araçların ayıplı olduğu, ancak bu ayıpların çıplak gözle tespit edilebilecek nitelikte açık ayıp olduğu, davacı yanca TTK'nın 25. maddesinde belirtilen muayene ve ihbar yükümlülüklerine uyulmadığı, böylece davacının araçları ayıplı haliyle kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ...'nin temyizi lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığına ilişkindir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince, maddi tazminat taleplerinin reddi nedeniyle 6.226,00 TL nispi, manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle 1.200,00 TL maktu olmak üzere toplam 7.426,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı uygulama sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            gizli ayıp bulunduğunun bildirildiğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talebin mümkün olmaması halinde, araçtaki ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine, aracın kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan/ süreler için menfi zararlarının, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacının ödediği bedelden, nispi metot uygulanarak indirilmek suretiyle belirlenecek miktar ile davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararların bilirkişilerden ek rapor alınarak hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, makinenin ayıplı olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. 32. Öte yandan, her ne kadar mahkemece makinenin ayıplı olmadığı kabul edilerek davacının sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin reddine karar verildiği, Özel Dairenin kararında, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek hükmün bu yönüyle onandığı, bu nedenle dava konusu makinenin ayıplı olmadığı hususunun kesinleştiği belirtilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda makinedeki ayıp oranının %10 olduğu belirtilmiştir. 33....

              Davacının dava konusu iş makinası için toplam ------ masraf ödemesi yaptığı, Davacının ayıp nedeni ile harcamış olduğu hasar onarım----araç bedelinin toplamda ---- olduğu..." yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. Maddi tazminat talebi yönünden; Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....

                TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenlendiği, buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği...

                  Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu iş makinesinde gizli ayıp bulunduğu, davalı satıcının kusursuz olduğunu ispat etmedikçe davacının ayıptan doğan tüm zararını karşılamakla yükümlü olduğu, davacının uğradığı zararlarının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunun, hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçesiyle , rapor doğrultusunda, davanın , ....................yönünden kısmen kabulü ile 7.372 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın ...yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ....................vekilince temyiz edilmiştir. Davacı ................ tarafından üretilen iş makinesini satın aldığını, bu makinenin geç tesliminden ve ayıplı olmasından dolayı zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında satış ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu