Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 818 sayılı TBK.’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....

    gizli ayıp niteliğinde olduğunun tespit edildiği, Hasar yönünden inceleme ve kanaat: Davacıya ait araçtaki şanzıman hasarının davalılar tarafından giderildiği, onarım fatura bedelinin ----- olup arıza tamamen imalat hatasından kaynaklandığından bu zararın tamamından davalıların sorumlu olduğu, Ayrıca aracın tamiri için ------- süresince davacı şirketin aynı marka ve model bir araç kiralaması gerektiğinde, arıza tarihi itibariyle aynı marka ve model bir aracın günlük kirasının ----- olup davacı şirketin toplam ----------- araç kiralama zararının oluştuğu, Ancak dosya içinde bu yönde bir harcama belgesi mevcut olmadığı, Davacının ihbar külfeti yönünden inceleme; Dosyadaki belgelerden, davacı şirket tarafından davalılara --------- ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğu, Araçtaki arızanın davalıların kusuru nedeniyle ortaya çıktığını belirten tespit bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 30 gün içinde ayıp ihbarının yapıldığı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tespit edildiği,...

      Davacı şirket, davalıdan aldığı tohumları dava dışı üreticilere sattığını ancak onların ayrı ayrı ayıp ihbarında bulunmaları üzerine üreticilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek yaptığı bu ödemeleri davalıdan tahsilini istemiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle ayıp iddiası üzerinde durularak dava konusu edilen tohumların ayıplı olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılıp, ayıplı olduğunun saptanması halinde ayıbın niteliğine göre somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nun 25/3 maddesi uyarınca süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı belirlenerek gerektiğinde ayıp nedeniyle yapıldığı iddia edilen ödemeler yönünden daha ayrıntılı araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Asıl dava da, ----- kararında da değinildiği üzere açıklanan tarihler nazara alındığında zaten süresinde ayıp ihbarının bulanmadığı, ayıbın açık ayıp olduğu, açık ayıp olması nedeniyle ayıp nedeniyle bir indirime gidilmemiştir. Bu nedenle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Karşı dava da, davacıya yüzde elli kusur verilmiştir. Bu nedenle ---- olduğu kusurlu işlerden dolayı ürün maliyeti ----yüzde elli kusurlu olarak bu maliyetin yarısı olan ----maliyetin yarısını isteyebilir. Bunu istemesi ayıp ihbarına bağlı değildir. Ayıp ihbarı yapılmayan ancak ayıplı olduğu belirlenen emtiadan ötürüdür. Bu nedenlerle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminata ilişkin olarak davacının kişilik haklarına ilişkin bir saldırının olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          1.000-TL maddi tazminat ile müvekkili şirketin bu eylem nedeniyle uğramış olduğu ticari itibar kaybından dolayı 150.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı ..... vekili, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin iddialarının aksine üründeki ayıp ve hataların davacı şirketin nakliye ve depolama şartlarının uygun olmamasından kaynaklandığını, ... ...İl ...nün 02/03/2011 tarihli raporunda her ne kadar ...f-maya değerlerinin olması gerekenin altında olduğu belirtilmiş ise de bu değerlerin aşağı olmasının davaya konu sorunların meydana gelmesinde etkili olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu maldaki ayıbın açık ayıp olduğu, TTK. m. 25/3’de öngörülen 2 ve 8 günlük sürelerde ayıp ihbarında bulunulmadığı, davacının dava konusu malı kabul etmiş sayılması gerektiği, sonradan bu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davalılardan zarar, tazminat ve alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davacı anlatımı ve alınan rapora göre araçta gizli bir ayıp olduğu ve bunun aracın değerine etkili olduğu anlaşılmaktadır. Ancak ayıp ihbarının yapılmamış veya süresinde yapılmamış oluşu alıcının malı mevcut hali ile kabul ettiğini var sayılmasına yol açar. Somut olay bu kapsamda incelendiğinde tazminat şartları oluşmuş olmasına karşın süresinde her hangi bir ayıp ihbarı yapılmadığından davacının davasının reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Davaya tazminat davası olarak devam edildi ise esasında zararın tespitine ilişkin de hiçbir delil toplanmamış, davacı defterleri incelenmemiş, davacının dava dışı bir firmadan ayıp nedeniyle daha yüksek fiyata iplik temin ettiği iddiası üzerinde de durulmadığı anlaşılmıştır....

                  - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan çek karşılığı satın aldığı kumaşları mamul haline getirerek yurt dışına gönderdiğini, dava dışı bu firmaların müvekkiline ayıplı çıkan malların iade edileceğini ve reklamasyon keseceklerini bildirdiğini, bunun üzerine mahkeme vasıtasıyla yaptırılan tespit ile mallarda gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını, kumaşlarda gizli ayıp olmasaydı sadece siyah beyaz desenli kumaştan ürettiği malları ihracı nedeniyle 86.617,00 DM gelir elde edecek olduğunu, ancak ayıp nedeniyle bu gelirden yoksun kaldığını, aqua kumaştaki %20 fire nedeniyle kullanılması mümkün olmayan kumaşlar olduğunu belirterek reklamasyon nedeniyle uğrayacakları zarar, %20 fire nedeniyle hiç kullanılmayan kumaş nedeniyle uğradıkları zarar ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıp, iade ve fire nedeniyle 64.186,00 DM olan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece öncelikle davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak, davacı alıcının TBK 227.maddesindeki ayıplı ifa nedeniyle hangi seçimlik hakları kullandığı tespit ettirilerek, buna göre davacının ayıplı ifa nedeniyle uğramış olduğu zararın Yargıtay denetimine elverişli şekilde konusunda uzman maden mühendisleri ve hesap bilirkişileri aracılığıyla hesaplattırılarak, bilirkişi raporuna asıl davalı-birleşen davalar davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve davacının dava dilekçesi açıklattırılmadan ve uygulanacak yasa hükmü ve hesap yöntemleri belirlenmeksizin karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.'' şeklindedir. Davacı vekili, 09/02/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile ayıp nedeniyle ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme haklarını kullandıklarını belirtmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu