Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 27.04.2011 gün ve 2011/13-4 E.2011/230 K. sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

    Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının 1999 yılında satın aldığı dairenin 2001 yılı Aralık ayında fiilen teslim edildiği, davacının satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, dava tarihinden önce davalıya bildirdiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve sonrasında 30.11.2011 tarihinde açtığı eldeki dava ile de, taahhüt edilen tesislerin kamunun kullanımına da açıldığı gerekçesi ile bu ayıp nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istediği anlaşılmaktadır....

      CEVAP: Davalı vekili, davaya konu aracın 15/01/2009 tarihinde trafiğe çıktığını, ayıp iddiasının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, aracın garanti süresini aştığını, garanti kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç üzerinde bir arıza var ise de bu arızanın dava konusu aracın kullanılması sonucu zaman içerisinde oluşabilecek bir olay olduğunu, davacının garanti ve zamanaşımı süresi sona erdikten yaklaşık 6 yıl sonra 05/10/2016 tarihinde davayı ikame ettiğini, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, dayanıksız maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, terditli talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle usulden aksi halde davanın esastan reddini talep etmiştir....

        Davacı taraf iş bu dava da, davalının şifai anlaşma ile yapımını üstlendiği ... işinin ayıplı yapıldığını, ihtarnameye rağmen ayıbın giderilmediğini belirterek ayıplı ifa nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanında belirttiği ve Dairemizce celp edilip incelenen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyasında ise, eldeki davanın davalısı tarafından taraflar arasındaki aynı anlaşma nedeniyle, davalının üstlendiği ... işlerinin yapılmasından kaynaklanan alacak isteminde bulunduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dosya aynı sözleşme gereğince ifa edilen işlerin ayıplı yapılmasına dayanan tazminat iken ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyası ise aynen sözleşmeden kaynaklanan iş nedeniyle bedelin tahsiline ilişkindir....

          Buna göre; ayıp iddiası nedeniyle alacak isteminin davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus dosyada mevcut delillere göre ispatlandığından bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Dava ayıplı imalât ve sitenin ortak alanına, dairenin önüne inşa edilen bekçi kulübesinin görüntü kirliliği oluşturması nedeniyle bedel indirimi davasıdır. Dairede ve ortak alanda tespit edilen eksikliklerin açık ayıp niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Davalı ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüşse de davacının dinlettiği tanık beyanlarından ihbarın süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Dairede bilirkişi tarafından tespit edilen gözle görülebilen işçilik hataları ve bir kısım imalatların ayıplı değerinin tespiti yanında vaziyet planı ve projesinde var olan bekçi kulübesinin 6 m2 daha büyük yapılmasının ne suretle dairede değer eksikliğine neden olduğu yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/78 Esas KARAR NO : 2022/286 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/02/2022 KARAR TARİHİ : 07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ---- ----- aracını kullandığını, aracın sürüş esnasında arızalandığını ve arıza sonucu davacının ------, davacının aracını --- tamir ettirdiğini, arızanın gizli bir ayıptan kaynaklı hatadan olduğunun kendisine bildirildiğini ve bu durumun ----- bildirildiğini, ancak davalı şirket tarafından kusurun kabul edilmediğini ve davacının aracının onarımının karşılanmayacağının bildirildiğini, davacının bu durumda aracını kendisinin tamir ettirdiğini ve tüm bakımları tam zamanında ------ servisinde yaptırdığını, gizli ayıp nedeniyle araçta oluşan zarar ve ziyanı davalı şirket tarafından karşılanması gerektiği için davanın açıldığını, bu nedenle...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı epilasyon cihazının arızalandığını, bu nedenle yeni bir epilasyon cihazı alındığını ileri sürerek iki cihaz bedeli arasındaki fark olan 37.500 TL maddi tazminat ile 12.500 TL manevi tazminatın 24.01.2013 tarihinden itibaren davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının TTK'nun 25/4 maddesi gereğince 6 aylık sürede dava açmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesinin istemiştir....

                  Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı alıcı tarafından açıkça konut durum tespit – teslim formunda belirtilen ayıpların, açık yada gizli ayıp olup olmadığı, bu ayıpların giderilmiş olup olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ayıpların niteliğinin ne olduğu, “açık ayıp” ve “gizli ayıp” yönünden yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği ve değer düşüklüğü hesabında nisbi metot yöntemi uygulanması gerekirken denetime esas olmayacak şekilde nesafet indirimi uygulandığı anlaşılmaktadır....

                    açması gerektiğini, sigortalıya yapılan ödeme ile zmaanşımının kesilmediğini, işbu davanın 18/04/2016 tarihinde rücuen tazminat davası olarak açıldığını, ayıplı olduğu iddia edilen davaya konu araç ile ilgili ayıp ihbarı yapılmadığını ve davanın süresinde açılmadığını, davaya konu aracın ------ satıldığını, davacının sigortalısı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, tacirler arası ticari satımlarda zamanaşımı süresi olan 6 aylık sürenin satılanın alıcıya ifa olarak teslim edildiği tarihten işlemeye başlayacağını, işbu davada haksız ve hukuka aykırı olarak ayıp iddiasında bulunan davacı tarafın yasal süreler içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmaması ve tarafların tacir sıfatına haiz olmaları nedeniyle mevzuatta öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, husumet itirazı olarak davaya konusu aracın------ satımına karşılık aracın müvekkil şirkete rehnedildiğini, 29/09/2009 tarihli rehin sözleşmesinin ve...

                      UYAP Entegrasyonu