Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı vekili, satılan malların ayıplı olduğunu, müvekkilinin malları sattığı yabancı Next firmasınca malların iade edildiğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve ayıp nedeniyle uğradıkları zararın şimdilik 15.000 TL.sinin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, mallardaki ayıbın açık ayıplardan olduğu, davalının kesmiş olduğu iade faturasının davacıya hangi yolla gönderildiğinin tespit edilemediği, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamadığı, taraf defterlerinin 11.136,67 TL.lik iade faturası dışında uyumlu olduğu gerekçeleriyle asıl davanın kabulü ile takibin 11.136,67 TL üzerinden devamına, %40 tazminatın davalı-karşı davacıdan tahsiline; karşı davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan aldığı malları dava dışı şirkete sattığı, dava dışı şirketin davacıya malların ayıplı olması nedeniyle 09.12.2004 tarihinde reklamasyon faturası kestiği, davacının da davalıya 21.12.2004 tarihinde reklamasyon faturası kestiği, mallarda gizli ayıp bulunduğu ve ayıp ihbarının süresinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 7.941.26....

      Davalı vekili, davacıdan satın alınan mermerlerin bir kısmının ayıplı çıkması nedeniyle müvekkilince ayıp ihbarında bulunulduğu ve bu nedenle bakiye borcun ödenmediğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda satıma konu mallarda ayıp bulunmadığı saptandığı gibi davalı yanca süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının 8.194.54 TL.ye yönelik itirazının iptaliyle takip tarihinden itibaren bu miktar asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, hükmolunan tutarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacının fazlaya dair ve davalı yanın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Eldeki davada, davacının ileri sürdüğü hususlar “gizli ayıp” değil, “açık ayıp” nitelindedir. Bu açık ayıplar, yasal süresi içerisinde davalılara bildirilmediğine göre, davanın süresinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6098 sayılı TBK’nun 223. maddesine göre, alıcının, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlü olduğunu, bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılacağını, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılacağını, gizli ayıpların da, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede) ihbar edilmesi gerektiğini, Mardin 2....

          İlk Derece Mahkemesince; “ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın REDDİNE” karar verilmiş; bu karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik yapılan işler nedeniyle oluşan değer kaybının açık ayıp kabul edilerek, süresinde ihbar edilmediği yönündeki tespit ve değerlendirme itibariyle açıkça hukuka ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, buna ilişkin Yargıtay 13....

          maddi zararın 1.000 TL'sinin kabulüne, ıslahla arttırılan maddi tazminat miktarının zaman aşımı nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır....

              Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; tarafların fitings alım satımı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, satın alınan malların birçok dairenin kombi tesisatının döşemesinde bağlantı malzemesi olarak kullanıldığını, ancak kullanılan bu malzemenin mukavemetinin kombi tesisatı için yeterli olmadığını, bu malzemedeki mukavemet eksikliğinin üretici firmanın ham madde seçimindeki yanlışlıktan kaynaklandığını, ham maddedeki yanlış seçimin kılcal çatlamalara sebep olduğunu, bu çatlamaların zamanla arttığını, kaçaklara ve patlamalara neden olduğunu, davalının ürettiği mallarda mevcut bulunan ayıp açık bir ayıp olmayıp kombi kullanıldığı zaman görülebilecek gizli bir ayıp olduğunu, davalı taraf yetkilisine...

                  UYAP Entegrasyonu