Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi HÜKÜM : Kısmen kabul Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın bir kısmının konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Taraflar tacir olup, tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbar süreleri TTK'nın 25/3. maddesinde 2 ve 8 gün olarak belirlenmiştir. Davacının kendi beyanına göre, "garanti belgesi bulunmadığı gerekçesiyle" müşterilerine sattığı mallardan ilk iade 29.02.2004 tarihinde, daha sonraki 10.03.2004 tarihinde ve sonrakiler de 07.04.2004 ve 03.05.2004 tarihlerinde gerçekleşmiştir. Bu durumda davacı, kendi kabulünde de anlaşılacağı gibi malların "garanti belgesiz" olduğunu en erken 29.02.2004 tarihinde öğrendiği halde ayıp ihbarını 07.05.2004 tarihli noter ihtarnamesiyle göndermiştir. Hal böyle olunca ayıp ihbarının süresinde olduğunun kabulü somut olay bakımından doğru görülemez. Bu arada şu hususu da hemen belirtelim ki, satıcının alıcıya garanti vermiş olması hali hiçbir surette gerek TTK'nın 25. ve gerekse BK'nın 198. maddelerinde yer alan ayıp ihbar sürelerini asla ortadan kaldırmaz....

      ettiğimiz gibi ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen 23.261,33 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsiline; sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebimiz yerinde görülmez ise ayıplı imalatın tamir bedeli olan 372,50 EURO + KDV bedelin teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte sözleşme bedelinden indirilmesine karar verilmesini" şeklinde davalarını ıslah ettiklerinin anlaşıldığı , Mahkememizce yapılan yargılama tarafların iddia ve savunmaları kapsamında aldırılan bilirkişi raporu , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporlarına göre taraflar arası sözleşme fesih koşullarının oluşmadığı , tuz odasının davacı şirkete teslim edildiğine dair dosya kapsamında teslim tutanağı bulunmadığı , davalı tarafından davacı şirkete gönderilen mailden tuz odasının yapımının 07/04/2018 tarihinde tamamlandığı,teslimine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı ve odanın şirkete yazılı belge ile tesliminin yapılmadığının...

        Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince bedel iadesi yönünden, 4077 sayılı Kanun'dan ve 6502 sayılı Kanun'un 50.maddesindeki devre tatile ilişkin hükümlerden bahsedilerek "davacının dava açmakla sözleşmeyi feshettiği davalının dava dilekçesinin 25.01.2016 tarihinde tebliği ile davacının fesih iradesinden haberdar olduğu, bunun üzerine 6502 sayılı Yasanın 50/9 maddesi gereğince 90 gün içinde sözleşme nedeniyle ödenen bedeli iade ettiği, sözleşme nedeniyle ödenen bedel yönünden davanın bu vesile ile konusuz kaldığı, bu nedenle faiz talebinin yerinde olmadığı," gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına; maddi tazminat talebi yönünden ise "davacının zarar iddiasını ispatlaması gerektiği uğradığı muhtemel zararları talep edemeyeceği, zararını kanıtlar somut bir delil sunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece, açık ayıp nedeniyle davanın kabulüne, sözleşmenin ve senetlerin iptaline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı davalıdan satın aldığı mobilyaların ayıplı çıktığını ileri sürerek sözleşmenin ve senetlerin iptalini istemiştir.Bilirkişi raporu ile yatak odası şifonyerinde çizik ve hafif vuruk olduğu, yatak odası dolap kapaklarının da ayarlanmasının gerektiği bildirilmiştir.Bunlar açık ayıp 2007/4771-8424 mahiyetinde olup 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesi gereğince 30 gün içinde ayıbın satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.Davacı ayıbı davalıya süresinde bildirdiğini yasal delillerle ispatlayamamıştır.Bu durumda davacının sözleşmenin feshi ile senetlerin iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır. 3-Taraflar arasındaki...

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise satış bedelinin indirilmesi ve indirilen kısmın davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanı kabulü ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Öncelikle davacı yanca dava dilekçesinde, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise değer bedel indirimi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı dava dilekçesinde terditli talepte bulunmuş, mahkemece de terditli taleplerden ilki olan misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur....

            İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise satış bedelinin indirilmesi ve indirilen kısmın davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanı kabulü ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Öncelikle davacı yanca dava dilekçesinde, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise değer bedel indirimi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı dava dilekçesinde terditli talepte bulunmuş, mahkemece de terditli taleplerden ilki olan misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur....

            - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında 09.07.2014 tarihinde 42.000,00 TL bedel ile araç satın alındığını, ancak müvekkili tarafından araca kasko yaptırılmak istendiğinde tramer sorgusunda %89 oranında ağır hasar aldığını ve 42.000,00 TL hasar kaydı oluşturulduğunu öğrendiklerini, söz konusu hasarın müvekkilinden hile ile gizlendiğini ileri sürerek, verilen çekin iptali ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, noter satış sözleşmesi ile aracın trafik kaydının iptaline ve ödenen 36.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin araçta ağır hasar olduğunu bilmediklerini ve davacıları yanıltmak amaçları ve eylemleri olmadığını, ayrıca araçta gizli ayıp bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,dava konusu aracın davalıya iadesi ile 18.650 TL 'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,taraflar arasında yapılan satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 194. maddesine göre satıcı,satılanın kullanım amacı bakımından kıymetini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan ayıplardan alıcıya karşı sorumlu olup,aynı kanunun 198. maddesi (6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ürün değişim veya bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’den otomobil aldığını, 14.10.2012 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında hava yastıklarının açılmadığını, araçtaki gizli ayıp nedeniyle ücretsiz misliyle değişim veya dönme talebinin kabulü ile alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .... vekili, sistemde ayıp olmadığını, çarpışmanın şiddetine göre emniyet kemeri koruması yeterli gelmezse hava yastığının devreye gireceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu