Davacı taraflar arasında pist alanında kullanılacak su ızgaralarının yapılması için sözleşme bulunduğunu, davalının teslim ettiği ürünün taahhüt edilen vasıfları taşımadığı için başka firmadan temin edildiğini belirterek bu sözleşme nedeniyle ödenen 6.800,00 TL'nin tahsiline ve iş bedeli için verilen 16.800,00 TL'lik çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı işin anlaşmaya uygun olarak yapıldığını, TTK'nın 23/c maddesine uygun biçimde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece TTK'nın 23. maddesine uygun olarak süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA TARİHİ : 08.12.2016 KARAR DÜZELTME TALEP EDEN : Taraf vekilleri - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl dava sözleşmenin feshi nedeniyle menfi tespit - istirdat - zarar tazmini birleşen dava sözleşmenin tasfiyesi-ürün iadesi/bedel (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davası sonucunda mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2022/3435 Esas, 2022/5849 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2014 NUMARASI : 2014/3161-2014/2847 Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve ödenen bedel ile davalının verilen senetlerin iadesi istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ayıp ihbarının 30 günlük yasal sürede yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....
Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ayıplı mal bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 08/03/2006 tarihli noter sözleşmesi ile davalıdan ... marka, 2003 model bir araç satın aldığını, 2008 yılı şubat ayında servise götürdüğünde aracın kilometresinin 2005 yılında 40.915 km düşürüldüğünü öğrendiğini ileri sürerek; sözleşmenin iptaline, ödediği 25.000 TL'nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....
Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı ithalatçı firmadan satın alınan biçerdöverin ayıplı çıkması sebebiyle kullanılamaz hale geldiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2008/35 D. İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 19.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın daha önce 3. bir kişiye satıldığının ancak aracın sürekli arıza vermesi sebebiyle iade edildiğinin tespit edildiğini, aracın satım bedeli karşılığında müvekkili tarafından verilen bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satım bedelinin iadesine aksi takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....