Dava konusu yeşil alana ilişkin ayıplı ifaya dayalı husus dairemizin bozma kararı gerekçesinde belirtildiği üzere açık ayıp niteliğinde olup,davacının 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde yer alan seçimlik hakları kapsamında değer kaybına dair tazmin talebinde bulunabilmesi için bu ayıbın malın Tesliminden itibaren 30 gün içinde davalı tarafa ihbar edilmesi gerekir. Davaya konu taşınmaz davacıya 12.12.2009 tarihinde “konut teslim Tutanağı” ile teslim edilmiş olup, davacı bu teslimatın yapılmasından sonra 11.01.2010 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtarname ile ayıp ihbarında bulunarak “klima alt yapısının ve akıllı ev sisteminin yapılmadığı, elektrik ve ısınma konusunda tasarrufa yönelik işlerin yapılmadığı, yeşil alanın 2.000-2.500 m2 kısmının site dışında bırakıldığı, yeşil alanın % 40 civarına düştüğü, bunun düzeltilmesi aksi halde bedelde indirim talep edileceği “hususu ihtar edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazdaki ayıp oranında bilirkişi raporu ile belirlenen 4.000,00 TL değer kaybının, 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren, 3.000,00 TL’sinin ıslah tarihi lan 02/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel indirimi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayıp ve kusurlu imalatlar ve eksik ifa nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HD....
Noterliğinin 23.11.2016 tarih ve ... y.nolu ihtarname içeriğinden, alıcının seçimlik haklarından, ayıp oranında bedelde indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Yine TBK.m.227/2 gereğine alıcının seçimlik hakkının yanı sıra genel hükümlerden doğan tazminat hakkı da saklıdır. Diğer ifadeyle, alıcı ayıp sebebiyle ortaya çıkan değer kaybını talep edebileceği gibi ayıp sebebiyle uğradığı zararların tazminini de isteyebilir. Açıklanan sebeplerle, dava konusu dairedeki imara/projeye aykırı imalatların satıcıların/davalıların bilgisi ve onayı dışında yapılamayacağı tespit edildiğinden ve alıcının bu aykırılıkları bilerek satın aldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp sebebiyle oluşan değer kaybından ve ayıp sebebiyle davacının uğradığı zararlardan davalı şirketler sorumludur. Davalı şirketlerin ticaret şirketi olup tacir sıfatı taşıdıkları açıktır....
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; dosyadaki yazılara, toplanan delillere, davacının aracın 31.500,00 TL bedel mukabilinde satın alındığı yönündeki iddiasının resmi satış senedinde araç satış bedelinin 23.265,00 TL olarak gösterilmesi karşısında ispatlanmamış olması hasebiyle araç satış bedelinin 23.265,00 TL olduğunun kabul edilmesinin gerekmesine, hükme esas alınan 24/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığının sabit olmasına, aynı raporda nispi metoda uygun olarak ayıp oranında indirim bedelinin 11.231,38 TL tutarında hesaplanmasına, mahkemece araç satış bedelinin gözetilerek davacı tüketiciye seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelinin kullandırılmasının hakkaniyete uygun düşmesine, hakkaniyet gereği onarım bedeli yerine ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesi sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin gerekmesine, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici...
227, b. 2 hükmü kapsamında alıcının “indirim isteme” hakkının karşılığı olduğu, halbuki dava dilekçesinde davacının, ayıba karşı seçimlik haklarından TBK m. 227, b.2 hükmünde düzenlenen “indirim isteme” hakkını değil, TBK m. 227/II hükmüne (“Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.”) göre (TBK m. 112 hükmünce) maddi zararının ödenmesini istediği; TBK m. 227/II hükmünde düzenlenen genel hükümlere göre tazminat isteme hakkını seçtiği, teknik --- esnasında davacı tarafından iddia edilen ayıplara rastlanmadığı beyan edilmekle birlikte davacı tarafından talep edilen maddi zararın TBK m. 227/II hükmünce istenemeyeceği yönünde kanaate varıldığı; ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince TBK m. 227, b.2 hükmünde düzenlenen “ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” hakkını seçmemiş davacının, teknik heyetçe belirlenen --- kesintisine hak kazanıp kazanmayacağı hususunda ve diğer hususlarda takdirin mahkemede olduğu, manevi tazminat yönünden ise davacı tarafından ayıplı -...
Somut olayda eserin tesliminden sonra davalının herhangi bir şekilde ayıp ihbarında bulunmadığı, iş bedelinin tahsili istemi ile yapılan takipten sonra yaptırdığı tespitte saptanan ayıpların varlığını ileri sürerek bedelin indirilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Hükme dayanak bilirkişi raporunda da tespitteki nefaset oranına göre bedelden indirim yapılmıştır. Oysa, nefaset gerektiği saptanan hususlar açık ayıp niteliğinde olup, işin tesliminden sonra derhal yükleniciye bildirilmesi gerekir. Ayıp ihbarının sürede yapıldığı tanık anlatımları ile de kanıtlanamadığına göre davalının iş bedelinden indirim yapılması savunması kabul edilemez. O halde 22.957,42 EURO iş bedelinden yapılan ödemenin mahsubu ile kalanı üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan bedelden indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracı davacıya satmadan 7- 8 ay önce aldığını ve km değişikliği yapıldığı konusunda bilgisi olmadığını, davacı tarafından ayıbın 18/03/2019 tarihinde yapılan PTT sorgulamasıyla öğrenilmesine rağmen 08/07/2019 tarihinde ayıp ihbarı yapıldığını, davacının iyiniyetli olmadığını, davacının eşinin, davalıya olan borcundan dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle iş bu davanın açıldığını, aracın zaten düşük bedelle satıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacıya satılan elektrikli motosikletin sıfır ve ayıpsız olanı ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, 4.600,00 TL. satış bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ya da sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....
fatura ettiğini, müvekkili şirket ayıp ihbarı öncesi fatura kesmiş ve ithalatçı firmadan ödeme almış olsaydı, ayıp oranında indirim için ......
KARŞI OY 1- Dava, satın alınan araçta maddi ayıp nedeniyle satıcıya karşı ayıp hükümleri, garanti verene karşı ise garanti sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan aynen iade veya bedelde indirim talebine ilişkindir. 2- Somut olayda, davaya konu araçta satımdan sonra ortaya çıkan maddi ayıp bulunduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve garanti sözleşmesi nedeniyle süresinde ihbarda bulunulduğu ve dava açıldığı konusunda Daire çoğunluğu ile aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Daire çoğunluğu tarafından davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalıların istinaf isteminin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına dair görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki; 4- 6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesi uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı: “1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....