Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıp ihbarının varlığı tanık sözleri ile de kanıtlanabilir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Yukarıda vurgulandığı üzere davalı kiracı, 5 adet havuzdan ayıp nedeniyle yararlanamadığını, kira parasından uygun bir miktarı yararlanılmayan kısma mahsup ettiğini savunmuş, ayıp ihbarının varlığının tanık sözleri ile kanıtlayacağını ileri sürmüştür. O halde mahkemece ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin davalıdan tanıkları sorulup saptanmalı, bildireceği tanıklar dinlenmeli, ayıp ihbarı yapılmışsa bunun makul sürede olup olmadığı tartışılmalı, davalı bu hususu kanıtlarsa ve ayıp ihbarı makul sürede yapılmışsa, yararlanamadığı havuzlar sebebiyle kiradan yapılacak indirim miktarı bilirkişiye hesap ettirilmeli ve dava bunun sonucuna uygun hükme bağlanmalı, aksi takdirde dava şimdiki gibi kabul edilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

    76.000,00 TL üzerinden mahkemece re'sen yapılacak inceleme neticesinde yaklaşık 15.000,00 TL tutarındaki ayıp oranında bedelde indirim tutarının noter satış işleminin gerçekleştirildiği 21/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19/04/2022 tarihli duruşmada talebini 15.200,00 TL olarak ıslah etmiştir....

    Bayi Toplantısı organizasyonunda bir kısım işlerin davacı tarafından görülmesi hususunda sözleşme ilişkisi bulunduğu sabit olup, uyuşmazlık; davacının edimini eksik ve ayıplı ifa edip etmediği, davalının süresinde ayıp ihbarınıda bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının varlığı halinde bedelde indirim konularındadır. Bilirkişi heyeti 01/02/2016 tarihli kök raporlarında; davacının edimini tamamen ve gereği gibi ifa ettiği, davalı ... tarafından yapılmış herhangi bir ayıp ihbarının bulunmadığı, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiği savunmasının kanıtlanamadığı, davacının ödenmeyen 70.100.00 TL alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Aynı raporda sektör bilirkişisi, bayi toplantısında yaşanan aksaklıkları belirterek yaşanan aksaklıkların davalılar arasında tutanak altına alındığını ve imzalandığını beyan etmiştir....

      ile taahhüt edilen kapı arasında değer farkının tespitini, aradaki farkın bu aşamada fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile ayıp oranından bedelde indirim yani -----bedelinin ve aradaki farkın bilirkişi marifeti ile tespiti edileceği dikkate alınarak ----- tazminat alacağının hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda doğrultusunda açık ayıp olarak nitelendirilen hususlara ilişkin, 4077 sayılı kanun kapsamında davacının malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ayıp ihbarında bulunmaması sebebiyle açık ayıplara dayalı tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, davalı ... Kayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi'nin, davacının 30 günlük sürede ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğine ilişkin savunmasını içeren cevap dilekçesini, dava dilekçesinin tebliğ edildiği 28.10.2013 tarihinden itibaren işlemeye başlayan iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra, 25.12.2013 tarihinde mahkemeye sunduğu anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, araçta oluşan boya akmasının açık ayıp niteliğinde olduğu ayıbın aracın tesliminden itibaren 30 gün içerisinde satıcıya bildirilmesinin gerekli olduğu ancak davacı tarafça süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerledirildiğinde; özellikle bilirkişinin aracın fabrikada boyanması sırasında boyanın akışkanlığının artırılmasından dolayı boyada akma olduğu, aracın teslimi ve tesellümü esnasında alıcının bunu görmemesinin doğal olduğuna yönelik saptaması nazara alındığında, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; satın alınan ikinci el aracın ayıplı çıkması nedenine dayalı bedelde indirim ve ayıp sebebiyle yapıldığı belirtilen onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Yargıtay 3. HD'nin 17/01/2022 gün ve 2021/7116 E.-2022/36 K. sayılı kararında özetle, "...Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın 6502 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, 6502 sayılı Kanun kapsamında açık ve gizli ayıp kavramının ortadan kalktığı ve ayrıca ihbar yükümlülüğü de aranmadığı değerlendirildiğinde mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir..." denilmiştir.(Aynı yönde, bkz. Yargıtay 3. HD'nin 15/11/2021 gün ve 2021/3983 E-2021/11401 K. vb.)...

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle misliyle değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi veya bedelde indirim ve tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu olan aracın, 17/12/2015 tarihinde satın alındığı, bu haliyle 6502 sy. TKHK kapsamında bulunduğu, davacının tüketici, davalının satıcı ve taraflar arasındaki sözleşmenin de tüketici sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır. 6502 Sayılı Yasa 8....

            Davacı söz konusu seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih etmiştir. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamasında ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre (satış bedeli-[ayıplı değer/ayıpsız değer x satış bedeli]) hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmasında esas alınacak satış bedeli hususunda ise taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı satış bedelinin 55.500,00 TL olduğu iddiasındayken davalı taraf noter satış senedinde yazıldığı gibi satış bedelinin 47.000,00 TL olduğunu savunmuştur.Noter satış senedindeki satış bedelinin aksini iddia ettiğinden davacı, satış bedelinin 55.500,00 TL olduğu yönündeki iddiasını ispatla yükümlüdür....

            na bildirilerek görüşme sağlandığı ve Acentenin 84.800- USD daha indirim sağladığı beyan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanlar hakkında da olay tarihi itibariyle 6762 sayılı Kanun'nun 117/3 maddesi uyarınca Acentelik hükümlerinin uygulanması gerekir.Somut olayda ...'nun Davacı yabancı menşeili şirket için sürekli olarak ticari işletmesini ilgilendiren konularda aracılık ettiğini gösterir veya bedelde indirim yapabileceğine ilişkin özel ve yazılı izni bulunduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, yapılan işleme Davacının icazet verdiği kanıtlanamamış olmasına göre Davalı vekilinin dava dışı ...'nun acente olduğu ve onun aracılığıyla bedelde indirim yapıldığına yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu