Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2001 ve 01.05.2001 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali, tescil ve tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 06.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalılar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin ondan temlik alındığı iddiasıyla kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, hükmü, davalılardan arsa sahibi ... temyiz etmiştir....

    İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tacirler arası alım-satım akdinden kaynaklanan ayıba dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.13.14. veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Dava, ... depremi nedeniyle ağır hasar görerek yıkımına karar verilen binada bağımsız bölümleri bulunan davacıların, binanın imalinde kusurları olan davalılar aleyhine açtıkları tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, davalılardan ...'un dışındaki diğer davalılar aleyhine davasını, yüklenici ve dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin yöneticilerinin sorumluluğuna dayandırmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca bu davalıların sorumluluğuna gidilebilmesi için, davacıların, dava dışı kooperatiften konut satın almış olmaları, davalıların da anılan kooperatifin yöneticileri ve imal edilen binanın yüklenicileri olmaları gerekir....

      Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 24.123,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz etmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır....

          Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de) maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

            Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur. Somut olayda, davacıya satılan aracın satış akdi esnasında hasarlı ve gizli ayıplı olduğu, davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalının davacıdan aracın bedelini tam olarak alamadığını 15.000,00 TL. alacağı olduğunu beyan etmekle beraber peşin satışlarda bedelin eksik alındığının ispatlama külfeti satıcıda olduğundan ve noter satış evrakı esas alındığında davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir....

            Mahkemece, B.K nun 43 maddesi gereğince %35 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davanın kısmen kabulü ile 4.729,45 TL maddi tazminatın 17.08.1999 tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1–Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2–Davacı, davalı yükleniciler tarafından ayıplı olarak inşa edilen konutların 17.8.1999 depreminde yıkılmış olması nedeniyle kullanılamaz hale gelen Konut ile enkaz altında kalan eşyalar nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuşlardır....

              un tam kusurlu olması nedeniyle tazminat talebinin yerinde olmadığını, diğer davacıların da tazminat taleplerini davalı ...'a yöneltmeleri gerektiğini, araçta üretim hatasının bulunmadığını, kazanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, ayıba ilişkin somut delil bulunmadığını, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun bağlayıcılığının bulunmadığını, tespitin davalının yokluğunda yapıldığını, tespit davasındaki rapora süresinde itiraz edildiğini, manevi tazminat taleplerinin faiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki araç satım sözleşmesi nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. Katip:H.A...

                  UYAP Entegrasyonu