Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, .. için 15.000,00-TL, ... için 7.500,00-TL, ... için 5.000,00-TL, ... için 2.500,00-TL toplam 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-HMK 31. madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi olup, bu doğrultuda hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir. Eldeki davada, davacılar 05.05.2010 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Ancak, davacıların her biri için manevi tazminat istemlerinin nedenleri netleştirmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl davada dava ayıp nedeniyle iade faturalarından kaynaklanan itirazın iptali davası olup, karşı dava satılan mal bedeli bakiye alacağı ve alımdan vazgeçilen mallardan kaynaklı tazminat isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ve davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında alımı yapılan ürünün ( ayakkabı ) imalatının ayıplı olmasından dolayı malların kabul edilip edilemeyeceği, süresinde ayıba karşı tekefür hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı, davacının icra takibine konu miktar itibariyle alacaklı olup olmadığı, karşı davacının da beyan ettiği gibi alacaklı olup olmadığının belirlenmesi olduğu görülmektedir....

      Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetersiz ve hatalı rapor ile hüküm kurulduğu, ürünün hatalı olup olmadığı noktasında inceleme yapılmadığı, triger kayışında üretiminden kaynaklanan bir hata olup olmadığının değerlendirmeye esas alınmadığını , sadece kağıt üzerinde yaptıkları hatalı yorumlara dayalı yetersiz incelemeyle rapor hazırlandığı, müvekkilinin aracın bakımını yaptırmasının sebebinin mevcut ürünü denetletmek olduğu, süresi içerisinde yapılmasına rağmen, ilgili servis istasyonunda yapılmamasının ürünün kusursuz olduğu anlamına gelmediği, taleplerine rağmen yeniden bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik ve yetersiz inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, araç tamirinin ayıplı yapıldığı iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir....

      El araç satışından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır. İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; davaya konu ....... plakalı aracın davacı tarafından 06/11/2020 tarihinde davalıdan satın alındığı, aynı tarihli oto satış sözleşmesinde aracın km saatinin daha önceki sahibi tarafından düşürüldüğünün ve alıcının bunu kabul ettiğinin belirtildiği, 04/01/2020 tarihinde araca ait oto ekspertiz raporunun mevcut olduğu görülmüştür. Davacı Bakırköy .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ...... Değişik İş sayılı dosya ile 16/08/2021 tarihinde ayıba ilişkin delil tespiti talebinde bulunmuş, başvurusuna 15/02/2021 tarihli yedek parça ve onarım bedeline ilişkin e-faturayı eklemiştir....

        Mahkemece, dava konusu aracın davalının mülkiyetindeyken herhangi bir kaza kaydının olmadığı, aracın davacının kullanımındayken iki kez kaza nedeniyle tamir gördüğü, araçta daha sonra kaza kayıtlarının olması nedeniyle davacının kaza nedeniyle tazminat talebinde bulunmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 2013/22116-2013/31908 1-Davacı, ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca gizli ayıplı olarak satılan araç nedeniyle ödediği bedelin iadesi ve aracın rayiç bedeli ile ödediği bedel arasındaki farkın tahsilini istemiştir. BK.nun 202. maddesine göre satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbının anlaşılması halinde alıcı, dilerse satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın feshini, dilerse satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin indirilmesini isteyebilir....

          Buna karşın, ayıbı takip eden zararlara ilişkin tazminat talebi, seçilen diğer olanaklarla (eseri kabulden kaçınma, ücretin indirilmesi veya onarım) birlikte kullanılabilir. Ayıba karşı tekeffülden doğan seçimlik hakların (eseri kabulden kaçınma, ücretin indirilmesi veya eserin tamiri) kullanılması için yüklenicinin kusurlu olması şart değildir; bunlardan dolayı yüklenici kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumludur. Buna karşılık yüklenici, ayıbı takip eden zararda, kusuru bulunduğu takdirde tazminat ödemekle yükümlüdür (BK. m.360/I-II.fıkra)....

            imkanı olmadığını, ayıba karşı tekeffül hükümlerinin sınırsız ve süresiz değil, belirli süreler için, sadece Türkiye'deki iş ve eylemler için ilgiliye koruma sağladığını, müvekkilinin aracı ayıpsız, sorunsuz şekilde ihaleden satın aldığını ve davacıya satıp devrettiğini, davacı tarafından aylarca ülke karayollarında sorunsuz olarak kullanıldığını, aracın ayıplı olmadığını, aracın en az 10 Avrupa ülkesine girip çıktığını ve bu ülkelerde hiç bir sorun yaşamadığını, Mahkemeden dava konusu aracın gümrük çıkışlarının istenmesinin talep edildiğini; ancak Mahkemece araştırma yapılmadığını, tazminat alacaklısının, zararın artmasına sebep olmamakla yükümlü olduğunu, alacaklının aynı zamanda zararı azaltacak önlemleri kendiliğinden almakla mükellef olduğunu, davacının asıl muhatap Gürcü makamlarına yönelmek yerine müvekkiline yöneldiğini, Gürcü Makamları nezdinde hiç bir girişimde bulunmadığını, müvekkilinin araç onarım bedeli ödemesine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, açık ayıplara karşı kanunen...

              Dosyası ile tazminat davası açtığı, bu dosyada rapor alındığı, araçtaki hasar ve araçta meydana gelen değer kaybının tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verildiği, bu dosya davalısı Lütfü Erdoğan tarafından ödenen tazminat ve yargılama giderleri toplamı 9.400,00 TL'nin dosyamız davacısından Eskişehir 2.İcra Müdürlüğü'nün 2017/7116 E.sayılı dosyası ile talep edildiği, davacının icra dosyası asıl alacağı ile icra masrafları ve vekalet ücretini toplamı olan 11.580,00 TL'yi itirazsız şekilde ödediği, tazminat ile sair yargılama ve icra takibi giderleri olarak ödediği bedelin davalıdan Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/9405 E.sayılı takip dosyası ile rücuen talep edildiği, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, beyan dilekçesi ile diğer savunmalarıyla birlikte zamanaşımı definde ulunduğu, ilk derece mahkemesince alınan 18.07.2019 tarihli hesap bilirkişisi...

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, araç alım-satım akdinden kaynaklanan ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 Sayılı Yasadan kaynaklanan ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46.Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

              UYAP Entegrasyonu