Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının talebini müvekkiline değil finansal kiralama şirketine yapması gerektiğini, aynı konuya ilişkin açılan davanın reddedildiğini, sözleşmenin ayıba karşı tekeffül içermediği gibi, süresinde yapılmış bir ayıbın da bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilen önceki davanın iş bu dava yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı, davacı ile dava dışı ...Finansal Kiralama A.Ş. arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi gereği dava dışı finansal kiralama şirketinin, davalı satıcı şirkete karşı satım sözleşmesi çerçevesinde sahip olduğu ayıba karşı tekeffüle ilişkin haklarını ve bu haklarını kullanma yetkisini davacı kiracıya devretmiş olması nedeniyle davacı kiracının, BK.'...

    Huzurda görülen dava, 6098 sayılı TBK'nın 227. maddesine dayalı araç satışına dayalı alıcının ayıba karşı seçimlik haklarının kulanılması talebine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesine göre; "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." TBK'nın 223. maddesine göre; "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....

      Dava, konusu itibariyle tüketici yasası hükümlerine tabi olmayıp taraflar arasındaki meselenin halli için 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Yine TBK 223....

        Davacının manevi tazminat istemine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; Davacının aracının ayıplı olması , tek başına T.B.K 58.maddesindeki manevi tazminatı isteme hakkı doğurmaz. Manevi tazminat talep edilebilmesi için davacının kişisel haklarına hukuka aykırı bir şekilde tecavüzün varlığından sözetmek gerekir. Somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek mahkemece manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE Dava; taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesi nedeniyle ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. Sakarya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından işlemin tüketici işlemi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Sakarya Tüketici Mahkemesi ise davacının tüketici vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2015/152 2022/100 DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Çığlık mahallesi, 482 parsel İfraz edilirken Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir kısım yer de dâhil edilerek, 3194 sayılı imar kanunun 18. uygulaması ile parselasyon işlemi sonucu, 1911 ada 1 ve 2 nolu parseller ile 1912 ada 1 nolu parseli oluşturarak, 27.01.1999 tarih ve 458 yevmiye nolu işlem ile tescil ettiğini, 1912 ada, 1 nolu parseli ise daha sonra ifraz işlemine tabi tutarak 264 ile 268 adaları oluşturulduğunu, bu işlemler yapılır iken, Antalya 4.Asliye Hukuk Hâkimliğinin 1998/458 Esas, 1999/509 karar sayılı ilamı gereğince 11.508 metrekare...

          A.Ş. arasındaki sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.m.4/4 uyarınca, ayıba ilişkin zamanaşımı süresi belirlenmiş olup, yasada ayıba karşı sorumluluğun piyasaya sürüldüğü günden başlayarak 10 yıl sonra zarara ilişkin talep hakkının ortadan kalkacağı şeklinde düzenlenmiştir. TBK 146. maddesinde de “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükümleri bulunmaktadır. Buna göre, davalılar Meram Belediyesi ile ... A.Ş arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve ifanın imkansızlaştığı 17/08/2011 tarihinden itibaren, 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Davacı vekili 08/12/2021 tarihli dilekçesiyle, 115.038,00 TL olarak talebini (sözleşme bedeli) ıslah etmiş olup; bu talebe karşı davalı ... vekili tarafından ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır....

            Bu durumda BK.nun 194. maddesi gereğince satıcı bulunan davalı şirket ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumludur. Esasen bu konuda gerek mahkeme gerekse dairemiz arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca zararın belirlenmesinde ise az yukarıda açıklandığı üzere yerel mahkemece hesaplama yapılırken bayındırlık birim fiyatları baz alınmıştır. Ne varki burada artık BK.nun 98/2. fıkrası uyarınca BK.nun 41 ve 42. maddeleri uygulanarak zarar miktarı belirlenmelidir. B.K.nun 98. maddesinin 2. fıkrası; “haksız fiillerden mütevellit mesuliyete müteallik hükümler, kıyasen akde muhalif hareketlere de tatbik olunur.” Düzenlemesi uyarınca artık tazminat miktarı belirlenirken BK:nun 41 ve 42. maddelerinin gözetilmesi gerekir. BK.nun 41. maddesi uyarınca ; haksız filin doğabilmesi için diğer bir kimseye zarar ika edilmesi ve o fiili işleyenin de kusurlu bulunması gerekir....

              Aksi halde yüklenici ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları yitirir (BK.md.362). Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı hakları düşer (BK.md.362). Sözleşmede garanti (teminat) süresi kararlaştırılmışsa ayıp ihbarı bu süre içinde de yapılabilir. Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalâtın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalâtın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Şayet sözleşmede özel düzenlemeler varsa öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir....

                KARAR Davacı, vekili aracılığıyla davalıdan 14.7.2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile 2. el bir araç satın aldığını, ardından aracı dava dışı ... 2.12.2008 de sattığını, satın alan bayram'ın aracın 18.1.2006 tarihinde pert olduğunu öğrendiğini ve kendisine karşı açtığı tazminat davasını kazandığını, davalının aracı kendisine satarken bu konu ile ilgili bilgi vermediğini, aracı normal değerinde satın aldığını, dava dışı bayram'ın açtığı dava sonucu mahkemenin kendisi aleyhine 6 bin liraya hükmettiğini, bu parayı 7.863,00 lira olarak dava dışı bayram'a ödediğini, 7.863,00 TL nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu