Davalı vekili, davacı tarafından açılan ortaklıktan çıkmaya izin ve kâr payı ile ayrılma payına ilişkin Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmeksizin 11.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu davada davacının ıslahla dava tarihinden sonrasına ilişkin talepte bulunduğunu, ancak mahkeme tarafından dava tarihi olan 25.07.2011 tarihinden sonraya ilişkin kâr payı alacağı talebinin reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birbirini teyit eden 2. ve 3. bilirkişi heyeti raporları esas alınarak karar verildiği, bu raporlarda hesaplanan toplam 545.123,35 TL kar payından Ankara 8....
Maddesi gereği davacının şirket ortaklığından ayrılmayı istemekte haklı sebebinin bulunduğu, şirketin aktif varlığının bulunmaması, borçlu bulunması, davacı tarafça taahhüt edilen sermayenin konulmamış olması nedeniyle davacının ayrılma akçesi ve karpayı alacağı talep edemeyeceği bilirkişi raporu, sicil kayıtları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı üzere; Davacının davasının kabulüne, davacının ... sicil numarası ile kayıtlı ... Ltd. Şti....
, dönen duran varlıklar ve şirketin borçları ile ilgili bir verinin tespit edilemediği, mevcut verilerle davacının ayrılma payı olarak 8.725,80 TL talep edebileceği," şeklinde rapor düzenlenmiştir....
Davacı tarafça terditli olarak ileri sürülen alacak talebi konusunda HMK'nın 31. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliğinden ayrılmak isteyip istemediği, talebinin üyelikten ayrılma payı mı yoksa kendisine daire verilememesi nedeniyle tazminat talebi mi olduğu konusunda açıklama istenilmiş, davacı vekili taleplerinin tapu iptali tescil, olmazsa ayrılma payı talebi olarak bildirdiklerini, Mahkemenin 04.06.2021 tarihli oturumunda beyan ederek 20.01.2021 tarihli dilekçesini tekrarlamıştır. 1163 Sayılı yasanın 17/1 uyarınca üyelikten ayrılma nedeniyle ortağa ödenmesi gereken sermaye ve diğer alacaklarının ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı yasal düzenleme gereği olup, davacının kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile belirttiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle...
Davacı tarafça terditli olarak ileri sürülen alacak talebi konusunda HMK'nın 31. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliğinden ayrılmak isteyip istemediği, talebinin üyelikten ayrılma payı mı yoksa kendisine daire verilememesi nedeniyle tazminat talebi mi olduğu konusunda açıklama istenilmiş, davacı vekili taleplerinin tapu iptali tescil, olmazsa ayrılma payı talebi olarak bildirdiklerini, Mahkemenin 04.06.2021 tarihli oturumunda beyan ederek 20.01.2021 tarihli dilekçesini tekrarlamıştır. 1163 Sayılı yasanın 17/1 uyarınca üyelikten ayrılma nedeniyle ortağa ödenmesi gereken sermaye ve diğer alacaklarının ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı yasal düzenleme gereği olup, davacının kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile belirttiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle...
genel gider tutarının 871,88 TL olduğu, ödenen miktardan genel gider payının çıkarılması ile kalan 16.928,12 TL'nin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 16.928,12 TL ayrılma payı bedelinin dava tarihi olan 12.02.2013'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
den reel sermaye payı 13.228,50 TL'nin ödenerek çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, haklı sebeple ortaklıktan çıkma ve ayrılma payı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yargılama aşamasında görüşüne başvurulan bilirkişi kurulunun hazırladığı asıl ve ek rapora davalı tarafından 19/12/2012 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş ve dilekçe ekinde hesap dökümleri ibraz edilmiş olup, davalının dilekçesinde yer verdiği esaslı itirazları ve hesap dökümleri tartışılmadan, yeniden ek rapor veya yeni bir bilirkişi raporu alınmadan hüküm kurulması doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir....
in eve girdikten sonra aidatları eksik ödediği gerekçesi ile kooperatifçe 17/03/2008 gün 56 nolu karar ile ihraç kararı verildiğini, ayrıca eksik kalan aidatların faizi ile icra yolu ile tahsil edildiğini, ihraç kararı nedeni ile elden çıkarılan müvekkiline ait dairenin kooperatifçe satıldığını bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL ayrılma payı bedelinin yasal faizden az olmamak kaydıyla en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 28.11.2017 havale tarihli miktar arttırım dilekçesi ile, dava dilekçesinde 500,00 TL olan tutarı 5.321,13 TL arttırarak toplam 5.821,13 TL ayrılma payı bedelinin ihraç tarihinden itibaren yasal faizden az olmamak üzere en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
nun halen şirketi vekaleten ilzam etmekte olduğunu, fiilen işlemlerin yürütüldüğünü, kendisi ile yaşadığımız şahsi problemler nedeni ile Aile Mahkemesinden lehine 6284 Sayılı Kanun gereği verilmiş tedbir kararı bulunduğunu bu ve buna bağlı gelişen daha sonra mahkemeye gerektiğinde sunulacak nedenlerle şirketin faaliyetlerine katılmasının, karar sürecinde bulunmasının imkansız hale getirildiğini , şirkete ait gayrimenkul ve menkullerin idaresine dahlinin ve bilgisinin olmadığını, şirketin defter ve kayıtlarını kontrol imkanının dahi olmadığını, şirketten ayrılması ile birlikte hesaplanacak olan ayrılma payının tarafına ödenmesi gerektiğini, bilirkişi incelemesi sonrası ayrılma payının tespit edilebileceği nedeni ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak şimdilik dava değerinin 1.000-TL olarak açıldığını, davasının kabulü ile haklı nedenler ile şirket ortaklığından çıkma , ayrılma payının tarafına ödenmesini, ayrılma payının teminat altına alınabilmesi için davalı şirket adına kayıtlı...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, şirket ortaklığından ayrılma, kâr payı ödemesi, kâr payı iadesi ve fer'ileri istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesine dair kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır....