Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı karşı davalı kadının eşya alacağı davasının reddine, davacı karşı davalı kadının katkı payı alacağı davasının kabulü ile, kooperatif üyeliğinden kaynaklı 3.840,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faiz ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen ilk karara yönelik, davacı karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının tümü, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının ise asıl davada eşya alacağı ve kooperatif hissesine yönelik hesaplanan alacağa yönelik itirazları dışındaki temyiz itirazları, Dairece yerinde görülmeyerek reddedilmiştir....
Şti'nin kayıtlarına geçtiği, satış bedeli olarak tahsil edildiği, bu taşınmaza yönelik muvazaalı satışın varlığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, 28 nolu bağımsız bölüme yönelik davanın reddine, şirket ortaklığından çıkmaya izin ve çıkma payı alacağı talepleri yönünden; çıkma payı alacağının hesaplanabilmesi için davacının dolaylı zararlarının giderilmesi (tapuların davalı şirketin bünyesine tekrar kazandırılması) davasının neticelenmesi gerekeceği, zira tapu iptal ve tescil istemi hakkında verilen karar kesinleştiğinde, davacının çıkma payı alacağı hesaplanırken bu taşınmazların da nazara alınacağı, bu nedenle davacının ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağı talep ettiği davaların ana dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamaya buradan devam edilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir....
Yargıtay içtihatları uyarınca çıkma payının karar tarihine en yakın tarihteki pay değerine göre hesaplanması gerektiğinden ve aldırılan bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun olduğundan bu bilirkişi raporunda belirlenen 2.744,64-TL ayrılma akçesi ödenerek şirket ortaklığından çıkmasına karar vermek gerekmiştir. Kar payı ödenmesi hususu genel kurulun yetkisinde olup,bu yönde bir karar alınmadığı gibi davacının genel kurulda bu konuda bir talebi de olmadığı anlaşıldığından kar payına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....
Yapılan tüm bu inceleme ve mahkememizce de itibar olunan bilirkişi değerlendirmeleri kapsamında davacının haklı nedenle davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına ancak ayrılma payı alacağı olarak ödenecek bir tutar bulunmadığından bu konudaki talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş, mahkemede oluşan vicdani kanı ile hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur. HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün...Sicil numarasında kayıtlı ... BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ AŞ'nin ortaklığından çıkartılmasına, Ayrılma payı alacağı ödenmesi taleplerinin REDDİNE, 2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30-TL maktu harcın davalıdan TAHSİLİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.080,00....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ilk talebinin çıkma payı alacağına ilişkin olduğu, ancak 03.03.2011 tarihli duruşmada ayrılma talebinden vazgeçildiğini, bilirkişinin bu vazgeçmeyi gözden kaçırarak çıkma payı alacağı hakkında rapor düzenlediği, bu rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin yeniden çıkma payı miktarına göre inceleme yapılmasını talep ettiği, bu hususun usul tekniği açısından mümkün olmasına rağmen HMK'nın 29'ncu maddesine aykırı görüldüğü, çelişkili davranış yasağı kapsamında kaldığı, bu durumda çelişkiden önceki davranışa itibar edileceği, ayrıca çıkma payı alacağının şirketin devamının mümkün bulunması halinde kabul edildiği, sadece kağıt üzerinde var olan, malvarlığı tespit edilmeyen şirket gözetildiğinde çıkma talebinin kabulünün bu müessesenin yapısına aykırı olduğu, müdür ulsüzlük yaptığı iddiasının davacı yönünden şirketten çıkma ve çıkma payı alacağı talebinin kabulüne yol açmayacağı, bu iddianın ancak şirket müdürünün...
Mahkemece,iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının üyelik süresince davalı kooperatife yaptığı toplam ödeme tutarının 14.927,75 TL, payına düşen genel gider payının 1.823,25 TL olduğu, davacının ayrılma payı alacağının 13.103,90 TL olduğu, ancak 3.000,00 TL lik bölümünün davalı kooperatif tarafından davacıya ödendiği, davacı ortağın üyeliğinin sona erdiği 2009 yılına ait bilançonun kesinleştiği genel kurul kararından bir ay sonrası olan 26.07.2010 tarihinde ayrılma payı alacağının muaccel hale geldiği ve bu tarihten itibaren davacı lehine temerrüt faizinin işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın 10.161,20 TL alacak yönünden kabulü ile davalıdan icra inkar tazminatının alınmasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken 28.10.2008 tarihinde kooperatiften ayrılma talebinde bulunduğunu, kooperatifçe ortaklıktan ayrılma talebinin kabul edildiği, müvekkilinin davalı kooperatife ödediği aidatların ve diğer ödemelerin davalı kooperatifçe ödenmediğini ileri sürerek, yapmış olduğu 13.000,00 TL ödemenin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aidatları geç ödemesinden kaynaklanan gecikme zamlarının düşülmesi gerektiğini, muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığından faiz isteminin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı ortaklıktan çıkma ile birlikte ayrılma akçesi ödenmesi talebinde bulunmuş ise de; mahkememizce alınan---- tarihli bilirkişi raporuna göre, şirket öz varlığının eksi olarak ortaya çıkması nedeniyle rapor tarihi itibariyle davacının ayrılma payı bulunmadığı, bu durumda, şirketin borca batık olması nedeniyle çıkma sonucunda davacı ortağın payına ekonomik anlamda herhangi bir değer isabet etmediği, nitekim --------ilamının da aynı doğrultuda olduğu sonuç ve kanaatiyle davacının ayrılma akçesi ödenmesine dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının kar payı istemi yönünden yapılan değerlendirme yönünden; Ticaret şirketlerinin nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Şirketin bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin kâr elde etmek ve dağıtmak nihai amacından doğan kâr payı vazgeçilmez bir haktır....
fakat herhangi bir ayrılma payı tespiti mümkün olmadığından, ayrılma ve payın ödenmesi kararının infazının mümkün olmadığı, şirketin devamının her iki ortak açısından da çekilmez hale gelip, ortaklığın amacını gerçekleştirme imkanının kalmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın kabulü ile, Antalya Ticaret Sicili'nin ... sicil numarasında kayıtlı davalı ... nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ... tayinine, tasfiye memuruna 3.000,00 TL ücret takdirine karar verilmiştir....
de bulunduğu ve davacıların denetim olanaklarının sınırlı olduğu, şirket müdürlerinin basiretli bir tacir gibi davranmayarak şirketin çoğu yıl zarar etmesine sebebiyet verdikleri, davacıların ortaklıktan çıkma taleplerinin kabul edilebilir olduğu, hesaplanan ortaklık paylarının davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıların ortaklıktan çıkarılma taleplerinin kabulüne, davacı ... ... için ayrılma payı olan 199.211,33 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ...'a verilmesine, davacı ... ... için ayrılma payı olan 220.180,95 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir....