Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece,iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının üyelik süresince davalı kooperatife yaptığı toplam ödeme tutarının 14.927,75 TL, payına düşen genel gider payının 1.823,25 TL olduğu, davacının ayrılma payı alacağının 13.103,90 TL olduğu, ancak 3.000,00 TL lik bölümünün davalı kooperatif tarafından davacıya ödendiği, davacı ortağın üyeliğinin sona erdiği 2009 yılına ait bilançonun kesinleştiği genel kurul kararından bir ay sonrası olan 26.07.2010 tarihinde ayrılma payı alacağının muaccel hale geldiği ve bu tarihten itibaren davacı lehine temerrüt faizinin işletilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın 10.161,20 TL alacak yönünden kabulü ile davalıdan icra inkar tazminatının alınmasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ilk talebinin çıkma payı alacağına ilişkin olduğu, ancak 03.03.2011 tarihli duruşmada ayrılma talebinden vazgeçildiğini, bilirkişinin bu vazgeçmeyi gözden kaçırarak çıkma payı alacağı hakkında rapor düzenlediği, bu rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin yeniden çıkma payı miktarına göre inceleme yapılmasını talep ettiği, bu hususun usul tekniği açısından mümkün olmasına rağmen HMK'nın 29'ncu maddesine aykırı görüldüğü, çelişkili davranış yasağı kapsamında kaldığı, bu durumda çelişkiden önceki davranışa itibar edileceği, ayrıca çıkma payı alacağının şirketin devamının mümkün bulunması halinde kabul edildiği, sadece kağıt üzerinde var olan, malvarlığı tespit edilmeyen şirket gözetildiğinde çıkma talebinin kabulünün bu müessesenin yapısına aykırı olduğu, müdür ulsüzlük yaptığı iddiasının davacı yönünden şirketten çıkma ve çıkma payı alacağı talebinin kabulüne yol açmayacağı, bu iddianın ancak şirket müdürünün...

      Davacı ortaklıktan çıkma ile birlikte ayrılma akçesi ödenmesi talebinde bulunmuş ise de; mahkememizce alınan---- tarihli bilirkişi raporuna göre, şirket öz varlığının eksi olarak ortaya çıkması nedeniyle rapor tarihi itibariyle davacının ayrılma payı bulunmadığı, bu durumda, şirketin borca batık olması nedeniyle çıkma sonucunda davacı ortağın payına ekonomik anlamda herhangi bir değer isabet etmediği, nitekim --------ilamının da aynı doğrultuda olduğu sonuç ve kanaatiyle davacının ayrılma akçesi ödenmesine dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının kar payı istemi yönünden yapılan değerlendirme yönünden; Ticaret şirketlerinin nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Şirketin bütün organları bu nihai amaca uygun kararlar almak zorundadır. Şirketin kâr elde etmek ve dağıtmak nihai amacından doğan kâr payı vazgeçilmez bir haktır....

        de bulunduğu ve davacıların denetim olanaklarının sınırlı olduğu, şirket müdürlerinin basiretli bir tacir gibi davranmayarak şirketin çoğu yıl zarar etmesine sebebiyet verdikleri, davacıların ortaklıktan çıkma taleplerinin kabul edilebilir olduğu, hesaplanan ortaklık paylarının davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıların ortaklıktan çıkarılma taleplerinin kabulüne, davacı ... ... için ayrılma payı olan 199.211,33 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ...'a verilmesine, davacı ... ... için ayrılma payı olan 220.180,95 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir....

          Davalı vekili, davacı tarafından açılan ortaklıktan çıkmaya izin ve kâr payı ile ayrılma payına ilişkin Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmeksizin 11.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu davada davacının ıslahla dava tarihinden sonrasına ilişkin talepte bulunduğunu, ancak mahkeme tarafından dava tarihi olan 25.07.2011 tarihinden sonraya ilişkin kâr payı alacağı talebinin reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birbirini teyit eden 2. ve 3. bilirkişi heyeti raporları esas alınarak karar verildiği, bu raporlarda hesaplanan toplam 545.123,35 TL kar payından Ankara 8....

            Maddesi gereği davacının şirket ortaklığından ayrılmayı istemekte haklı sebebinin bulunduğu, şirketin aktif varlığının bulunmaması, borçlu bulunması, davacı tarafça taahhüt edilen sermayenin konulmamış olması nedeniyle davacının ayrılma akçesi ve karpayı alacağı talep edemeyeceği bilirkişi raporu, sicil kayıtları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı üzere; Davacının davasının kabulüne, davacının ... sicil numarası ile kayıtlı ... Ltd. Şti....

              , dönen duran varlıklar ve şirketin borçları ile ilgili bir verinin tespit edilemediği, mevcut verilerle davacının ayrılma payı olarak 8.725,80 TL talep edebileceği," şeklinde rapor düzenlenmiştir....

                Davacı tarafça terditli olarak ileri sürülen alacak talebi konusunda HMK'nın 31. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliğinden ayrılmak isteyip istemediği, talebinin üyelikten ayrılma payı mı yoksa kendisine daire verilememesi nedeniyle tazminat talebi mi olduğu konusunda açıklama istenilmiş, davacı vekili taleplerinin tapu iptali tescil, olmazsa ayrılma payı talebi olarak bildirdiklerini, Mahkemenin 04.06.2021 tarihli oturumunda beyan ederek 20.01.2021 tarihli dilekçesini tekrarlamıştır. 1163 Sayılı yasanın 17/1 uyarınca üyelikten ayrılma nedeniyle ortağa ödenmesi gereken sermaye ve diğer alacaklarının ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı yasal düzenleme gereği olup, davacının kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile belirttiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle...

                  Davacı tarafça terditli olarak ileri sürülen alacak talebi konusunda HMK'nın 31. maddesi gereğince davacının kooperatif üyeliğinden ayrılmak isteyip istemediği, talebinin üyelikten ayrılma payı mı yoksa kendisine daire verilememesi nedeniyle tazminat talebi mi olduğu konusunda açıklama istenilmiş, davacı vekili taleplerinin tapu iptali tescil, olmazsa ayrılma payı talebi olarak bildirdiklerini, Mahkemenin 04.06.2021 tarihli oturumunda beyan ederek 20.01.2021 tarihli dilekçesini tekrarlamıştır. 1163 Sayılı yasanın 17/1 uyarınca üyelikten ayrılma nedeniyle ortağa ödenmesi gereken sermaye ve diğer alacaklarının ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı yasal düzenleme gereği olup, davacının kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile belirttiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle...

                    genel gider tutarının 871,88 TL olduğu, ödenen miktardan genel gider payının çıkarılması ile kalan 16.928,12 TL'nin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 16.928,12 TL ayrılma payı bedelinin dava tarihi olan 12.02.2013'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu