Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının temyizinin incelenmesine gelince; Toplanan delillerden davacının davalı kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi, boşanma davası açılmakla taraflar ayrı yaşamaya hak kazanırlar. Mahkemece davalı kadın için takdir edilen tedbir nafakasının kaldırılması usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, tarafların tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.06.2017(Salı)...

      ın reşit olduğu 27/03/2010 tarihine kadar aylık 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalının, nafakaları çocuklarına harcamayıp kendisi için harcadığını, Yiğit’in reşit olduğu gün annesinin yanından ayrılarak kendisinin yanında yaşamaya başladığını, İdil’in de 2011 yılı ekim ayında kendisi yanında yaşamaya başladığını ileri sürerek, müşterek çocuk İdil lehine ödenen nafakanın durdurulmasına, İdil lehine 2011 yılı Ekim ayından bu yana ödenen nafakanın yasal faizi ile istirdadına, çocuklar lehine davalıdan nafaka tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile; müşterek çocuk İdil lehine ödenen nafakanın durdurulması ve çocuklar lehine davalıdan nafaka talebinden feragat ettiğini beyan etmiştir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kocanın açtığı, Türk Medeni Kanununun 197/2 maddesi gereğince davalı-davacı kadın yararına verilen tedbir nafakasının kaldırılması davasında, davalı-davacı kadın ayrı yaşamaya başladıkları tarihe kadar İzmir ilinde yaşadıklarını, kocanın yerleşim yerinin de İzmir olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, .... Aile Mahkemesi'nin yetkisizliğine, dosyanın İzmir Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı-davalı tarafça süresinde temyiz edilmiştir. Davacı-davalı kocanın açtığı asıl dava; Türk Medeni Kanununun 197/2 maddesine dayalı olarak kadın yararına verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. İş bu dava ile birleştirilen davalar ise tarafların karşılıklı açtığı Türk Medeni Kanununun 161 ve 166/1. maddesine dayalı boşanma davaları ve davalı-davacı kadınının açtığı tedbir nafakasının artırılması davasıdır....

          DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı- birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesi ile ; Tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesini müşterek çocuk için aylık 150 TL tedbir nafakasına, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. BİRLEŞEN DAVA:Davalı birleşen dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, 1000 TL tedbir nafakasına, 50.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminata davalının müvekkiline yaklaşmaması, sözlü ya da iletişim araçları ile hakaret ve rahatsız etmemesi için Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca uzaklaştırma kararı verilmesini, Samsun 2 Aile Mahkemesinin 2017/665 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin davalı ile 31/08/2005 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden... isminde çocuklarının olduğunu, davacının ikinci çocuğa hamile olduğunu, davalının evlilik birliğinin yüklediği görevlerini yerine getirmeyip evini terk ettiğini, bir başkası ile gayri resmi yaşamaya başladığını, davacının herhangi bir işte çalışmadığını beyanla, davacının mağdur olmaması için, ayrı yaşama hakkını elde eden ve hiçbir maddi geliri olmayan davacıya aylık 1.000,00 TL ve müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacı için aylık 400 TL, müşterek çocuklardan.... ve ... yönünden yönünden ayrı ayrı 250 TL tedbir nafakasına, hükmolunmuştur. 6100 sayılı HMK.’nun 26.maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez."...

            Sonuç olarak; Davacı/ karşı davalı kadının kusur derecelendirmesi, müşterek çocuk Halil İbrahim yararına hükmedilen iştirak nafakası ve kendi tazminat talepleri dışındaki sair istinaf başvurusu ile davalı/ karşı davacı erkeğin tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, Davacı/ karşı davalı kadının derecelendirmesi, müşterek çocuk Halil İbrahim yararına hükmedilen iştirak nafakası ve kendi tazminat taleplerine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            sürdürmek istemediğini, asıl ezilen ve hakkı çiğnenenin müvekkili olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davacının ise 3 daire 1 dükkandan kira geliri elde ettiğini, 1.500,00 TL'ye yakın emekli maaşı aldığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddini, açmış oldukları karşı davanın kabulü ile boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan müvekkili için aylık 1.500,00 TL tedbir nakafasına hükmedilmesini, bu nafakanın boşanma ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, kişilik hakları ağır ölçüde zedelenen müvekkili için 50.000,00 TL manevi, 50.000,00 TL maddi tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

            Davalı-Karşı Davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı eşin müvekkili kendi kalabalık ailesiyle birlikte yaşamaya mecbur bıraktığını, davacının ailesini 11 yıl Kayseri'de bırakıp kendisinin sorumsuz bir hayatı tercih ettiğini, müvekkilin ihtiyaçlarını engelli maaşı ve kız kardeşlerinin ve babasının desteği ile idame ettirmeye çalıştığını, kocanın ev geçindirmek gibi bir derdi olmadığını, gece gündüz demeden müvekkil ve çocukları evden kovduğunu, aile birliğine en ufak bir katkıda bulunmadığını, davacı kocanın müvekkile şiddet uyguladığını,ev eşyalarına zarar verdiğini, kendi kişisel temizliğine de önem vermediğini, tüm bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkil lehine 1.500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkil için 100.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminata, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı - karşı davalı kadının ve davalı - karşı davacı kocanın istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı - karşı davalı kadından alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,4‬0 TL harcın davacı - karşı davalı kadından alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Davalı - karşı davacı kocadan alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,4‬0 TL harcın davalı - karşı davacı kocadan alınarak hazineye gelir kaydına, 4- Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına, 5- Kararın taraflara tebliğine, HMK. 353/1- b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık...

            UYAP Entegrasyonu