Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2020/381 ESAS, 2021/762 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 40 yıllık evli olduklarını, davalının 10 gün önce evi terk ettiğini, evden ayrıldığından beri müvekkili irtibata geçmediğini, davalının mal varlığının 3. kişilere devredilmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiği, davalının 2,500 TL emekli maaşı ve 750 TL kira geliri olduğunu, müvekkilinin şuanda geçimini çocuklarının ufak destekleri ile sağladığını, 1,500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- İstinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen konularla ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, 2- Tarafların yukarıda 2 ve 3 nolu bentler kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle 6100 sayılı HMY.nin 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 3- Tarafların istinaf isteminin yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle AYRI AYRI KABULÜ ile, HMY. 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın B-2020/69 Esas sayılı birleşen dava yönünden 5 nolu bendinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bent OLUŞTURULMASINA, yerine yeni bent oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının AYNEN MUHAFAZASINA, "B-2020/69 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ; 5- a)Davalı davacı kadının müşterek çocuk için tedbir nafakasına yönelik isteminin KISMEN KABULÜ ile; Asıl dava tarihi olan 10/10/2019'dan boşanma hükmü kesinleşinceye...

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; kusur belirlemesi, kendi lehine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, ziynet eşyası ve kocanın kaşı davası yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı koca; kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Kanun koyucu ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim her somut olayda ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir. Hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararda belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Mahkeme ihtiyadi tedbir isteminin kabulü ile ihtiyatı tedbir kararı verilmesi halinde istemin reddine karar verdiğinde de kararda hukuksal gerekçe göstermek durumundadır. Çünkü 1982 Anayasasının 141.maddesinin 3.fıkrası hükmüne göre mahkemelerin bütün kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur....

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne müvekkili ve müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin velayet davasının reddine, müşterek çocuklarla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile kadın lehine aylık 1.800 TL, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; Velayetin değiştirilmesi (TMK m. 349) Kişisel ilişki kurulması ve Tedbir nafakası( TMK 197. md.) istemine ilişkindir....

Müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında; mahkemece, çocuğa takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından; tarafların bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrı yaşamaya hak kazanan kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hakkaniyete uygun bulunmuştur. Davacı karşı davalı kadının sürekli ve düzenli gelir getiren bir işte çalışması nedeni ile yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından, mahkemece kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı karşı davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Açıklanan nedenlerle kadının tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı/ davalı erkeğin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü, davalı/ davacı kadının istinaf başvurusun reddi gerekmiştir. Sonuç olarak ; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu anlaşıldığından; Davacı/ davalı erkeğin tedbir nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusu ile davalı/ davacı kadının kusur belirlemesi ve tazminatlar dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, davacı/ davalı erkeğin tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurusu ile davalı/ davacı kadının tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince AYRI AYRI KABULÜ ile hükmün 4. 5. Ve 6. Bentlerinin KALDIRILMASINA karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Mahkemece 14.09.2022 günlü ara kararla; "İhtiyati haciz ve İhtiyati Tedbir talebinin AYRI AYRI REDDİNE,..." karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı tarafça verilen dava dilekçesinde iş kazası sebebiyle %46 oranında maluliyet oluştuğu belirtilerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 maddi, 500.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 502.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, davalı adına olan tapu kayıtları ve trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yukarıda belirtildiği üzere; talebin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 389. Maddesi aşağıdaki şekildedir....

kadın için hüküm edilen 300,00 TL tedbir nafakasının artırılarak tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinin mütakiben nafakanın yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, Davalı - birleşen dava davacısının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL maddi tazminatın davacı - birleşen dava davalısından alınarak davalı - birleşen dava davacısına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davacı-karşı davalının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak asıl davacı- karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE," karar verilmiştir....

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Tarafların istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 4- İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5- Kararın taraflara tebliğine, HMK. 353/1- b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

UYAP Entegrasyonu