Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

BİRLEŞEN DAVA: Birleşen Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/201 Esas sayılı dava dosyasında davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, tedavisi ile ilgilenmediği, defol git, cehennem ol, seni istemiyorum, kadın mısın şeklinde sözler söylediği, tehdit ettiği, boğazını sıktığı, evden kovduğu belirtilerek tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine 50.000- TL maddi tazminata, 150.000- TL manevi tazminata, aylık 1500- TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı kocanın açtığı asıl boşanma davasının ve birleşen dosya davacısı kadının açtığı boşanma davasının AYRI AYRI KABULÜNE, tarafların TMK m.166/1- 2....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01.04.2022 NUMARASI : 2021/1727 ESAS, 2022/501 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesinin 2013/541 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, boşanma kararında davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren tedbir olmak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ve her yıl ÜFE- TÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

İlk derece mahkemesince kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve miktarı yerinde olmakla birlikte tarafların boşandıkları, boşanma kararının da 17.12.2020 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 17.12.2020 tarihine kadar devam edeceğinden erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1. ve 2. bendinin kaldırılmasına, yerine davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren başlamak üzere kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, nafakanın tarafların boşanma tarihi olan 17.12.2020 tarihinde sona ermesine karar verilmiştir. Belirlenen nafaka miktarı hakkaniyete uygun olduğundan kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Hüküm davacı-davalı kadın tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.Bölge adliye mahkemesi; davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışları olduğu, feragat ettiği dava sonrası birlikte yaşamdan kaçındığı ve hemen tedbir nafakası davası açtığı, eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği ve birlik görevlerini ihmal ettiği gerekçesiyle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. İlk derece mahkemesinin tedbir nafakası davasına dair gerekçesinde; "erkeğin kadını coğrafi ve fiziki koşullar nedeniyle Bingöl'e götürmek istemediği, bu nedenlerle tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, ayrı yaşadıkları sürede kadına ve çocuğa maddi yardımda bulunmadığı düzenli olarak bakmadığı ekonomik katkı sağlamadığı, tarafların bu suretle ayrı yaşamaya başladıkları" gerekçesine yer verilmiş ve tedbir nafakası davası ve erkeğin kusurlu davranışları kesinleşmiştir....

    Bölge adliye mahkemesi; davacı-davalı kadının ... sarsıcı davranışları olduğu, feragat ettiği dava sonrası birlikte yaşamdan kaçındığı ve hemen tedbir nafakası davası açtığı, eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği ve birlik görevlerini ihmal ettiği gerekçesiyle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. İlk derece mahkemesinin tedbir nafakası davasına dair gerekçesinde; "erkeğin kadını coğrafi ve fiziki koşullar nedeniyle Bingöl'e götürmek istemediği, bu nedenlerle tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, ayrı yaşadıkları sürede kadına ve çocuğa maddi yardımda bulunmadığı düzenli olarak bakmadığı ekonomik katkı sağlamadığı, tarafların bu suretle ayrı yaşamaya başladıkları" gerekçesine yer verilmiş ve tedbir nafakası davası ve erkeğin kusurlu davranışları kesinleşmiştir. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır....

      (TMK m. 169) Davacı kadın dilekçesinde tedbir nafakası talep etmiş olmakla davacının bu talebi Türk Medeni Kanunun 169. madde kapsamında barınma önlemine ilişkin bir talep olarak değerlendirilmeli ve iş bu boşanma davası ile ilgili olarak karar kesinleşinceye kadar olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmelidir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında aylık 400- TL tedbir nafakası uygun bir miktardır. Tarafların bu yöndeki istinaf başvurularının reddi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile resmi nikahlı olarak uzun zamandır yaşadıklarını ancak davalının gayri resmi olarak başka bir bayanla yaşamaya başlayınca kendisini dışarı attığını, kendisinin çocukları ile yaşamaya devam ettiğini ve mağdur olduğunu ileri sürerek 1.000 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını, Mahkemenin 2015/666 Esas, 2016/802 Karar sayılı dosyasında davalı erkeğin kusuru nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu kararın 08.04.2019 tarihinde kesinleştiğini, bu davada verilen tedbir nafakasının da ortadan kalktığını, Mayıs 2019'da bir kez 2.000,00 TL gönderen davalının artık davacı kadına maddi anlamda destek vermediğini, müşterek konuta uğramadığını, davalının mal varlığını eksiltmeye yönelik hareketleri olduğunu, tasarruf yetkisinin kısıtlanması gerektiğini belirterek davacı kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınmasına, yine davalıya ait mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece kusur tespitinin hatalı olarak değerlendirildiğini, davalı kadının ayrı yaşamaya kendisinin sebep olması, müvekkilini eve almayarak ortak hayatı kendisinin sonlandırmış olması, müşterek hanede yaşamaya devam etmesi ve düzenli gelir elde ettiği bir işi olması nedeni ile nafakaya ilişkin davanın reddi gerektiğini, kadının kabul edilen boşanma davası hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile birleşen davada hükmedilen tedbir nafakaları yönünden kararın kaldırılarak, müvekkili lehine tazminata hükmedilmek üzere asıl davalarının tam kabulüne karar verilmesini, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu