Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.250,00 TL’nin davalı Belediyeden alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, diğer davacı ...’ün ise manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı belediyeden alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

    İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tarafların yerleşim yerinin İzmir olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, sadece faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, söz konusu satım ilişkisi sebebiyle müvekkili tarafından ayıplı mal teslimi nedeniyle açılan tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tarafların yerleşim yerinin Ümraniye olmadığı, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından muterizin açmış olduğu tazminat davasında haklı bulunarak ayıplı mal satıldığının kabul edildiği gerekçeleriyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava, trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi tazminat istemimize yönelik olup, dava değeri olarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 70.000,00 TL manevi tazminat talep edildiğini, Yargılama aşamasının uzayabileceği, davalı araç sahibi ile sürücünün bu süreçte mal kaçırabileceği, sürecin mal kaçırmaya elverişli olabilecek kadar uzun olduğu dikkate alındığında, yargılama sonrasında yaşanabilecek telafisi imkansız zararların önüne geçebilmek maksadıyla davalı ... ile ...’nın malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulması isteminde bulunulduğunu, Hukuk davaları ve yargılamalarının oldukça uzun sürdüğünü, bu süreçte davalı araç sürücüsü ve araç sahibinin mal kaçırma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, dosyada manevi tazminat talepleri de mevcut olup, bu bedelin Sigortadan tahsil imkanının olmaması da telafisi güç zararlar ortaya çıkartacak ve davacının mağdur olacağını, Mahkemece taleplerinin...

        Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Ümraniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 28.12.2010 olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

          Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Ümraniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 28.12.2010 olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

            Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Eyüp 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 23.03.2011 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanun’unun geçici 6.maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

              Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Somut olayda, alacaklının takibine dayanak yaptığı Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 30.12.2010 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu idarenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir. O halde alacaklının şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Mahkemece maddi tazminat talebinin ödeme nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 3.000 YTL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında görülen tazminat davasında ... 7. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tüketicinin, yüklenicinin yazılı belge ile temlikine dayalı olarak maddi tazminat isteğinde bulunduğundan davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2....

                    KARŞI OY (X): Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu