KARŞI OY (X): Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/705 KARAR NO : 2023/704 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2020/253 ESAS - 2021/458 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL NEDENİYLE BEDEL İADESİ KARAR : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/253 Esas, 2021/458 Karar sayılı 15/12/2021 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hayvan çiftliği işlettiğini davalıdan 75.000,00 TL bedelli yulaf aldığını, yulaf bedelinin bir kısmının banka havalesi yoluyla kalan kısmının ise çek ile ödendiğini, davalı tarafından teslim edilen yulafların bir kısmının aşırı nemli olması nedeniyle içten içe yanmaya başladığını, bu durumu davalı tarafa bildirdiklerini...
Maddelerinde açıklandığı gibi; davalı/üretici firma tarafından satılan malda bulunan AYIPLARIN, üretim ve imalattan kaynaklanan GİZLİ AYIP olduğu, davalı/Üretici firma tarafından üretilen ve satılan AYIPLI mal ile davacı firmanın, maddi ZARARA UĞRADIĞI, davalı/Üreticinin, üretim yaparken; İlgili Kanun, Tüzük ve Yönetmeliklere uyarak üretim yapması, Yasal zorunlulukları arasında olmakla; AYIBIN niteliği; satılan bu AYIPLI malın üretiminde; davalı/üretici firmanın “İHMALİNİN bulunması” ve bu üretim sürecinde “Göstermesi gereken ASGARİ ÖZENİ GÖSTERMEMESİ” nedeniyle DAVALININ AĞIR KUSURLU OLDUĞU, tanık beyanlarına göre makina teslim tarihi olan (08.06.2015) tarihinden itibaren yaklaşık “6 ay ila 1 yıl arası çalışmış” olup, bu tarihten sonra ayıplar ortaya çıkmaya başlaması ve tanıkların beyanında net bir tarih verememesi de dikkate alındığında, 6 ay ile 1 yıl ortalaması olan 9 aylık bir süre sonu hesabıyla Ayıbın çıkış tarihi: 08.04.2016 olarak kabulü gerektiği, mahkeme tarafından sözleşmenin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/684 Esas KARAR NO : 2024/194 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/10/2018 KARAR TARİHİ : 02/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle, davacının ... A.Ş.den kredi kullanarak ... marka aracı satın aldığını, aldığı aracın ilk günden itibaren arıza verdiğini, davacının araçtan faydalanamadığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, yetkili servisin çalışanlarının aracın kontrollerini yaptığını ancak herhangi bir tespitte bulunamadıkları gibi tamir konusunda davacıyı oyaladıklarını, makinedeki arızanın davalılar tarafından giderilememesinin araçtaki üretim hatasının açık göstergesi olduğunu, 17.04.2018 teslim tarihli araçta bir arıza olup olmadığının tespiti için ... Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti davası açtıklarını, 2018/ ......
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tarafların boşanmada ortak kusurlu olduğu boşanma hükmünü veren mahkemece belirlendiğine ve mahkemece bu husus gözönünde bulundurularak manevi tazminat isteğinin reddine karar verildiğine, emekli ikramiyesine yönelik talebinin ise, davalının halen Kredi Yurtlar Kurumu Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nde teknisyen olarak çalıştığı, davalı tarafından alınmış veya elde edilmiş bir mal varlığı (ikramiye) bulunmadığı (TMK.nun m.219/1. fıkra) anlaşıldığına göre, mahkemece manevi tazminat ile emekli ikramiyesine yönelik talebin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. İkramiye henüz beklenen ve ileride alınması gereken bir hak olup, bu haliyle mal rejimi tasfiyesinde gözönünde tutulamaz....
Bu haliyle erkeğin, kadına maddi manevi tazminat verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının, maddi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin 2 nolu bendinin kaldırılmasına, davacı kadının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00 TL maddi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK. 49. maddesi gerekse TMK. 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; gerekçe de gösterilmeksizin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. b) Dava dilekçesinde, tazminatların davalılardan tahsili isteminde bulunulmuş; müteselsil sorumluluk hükümlerine dayanılmamıştır. Hakim, talep ile bağlı olup; fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.(HMK m.26/1). Mahkemece, müteselsilen tahsil kararı verilmesi açıklanan ilkeye uygun görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
Mahkemece toplanan deliler ve bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında cari hesap şeklinde çalışan ticari ilişki bulunduğu, davacının 12.07.2007 tarihinde banka havalesi ile davalıya takibe konu senetleri de kapsayan borçları ile alacağı mal karşılığı olmak üzere toplam 37.848.-TL ödemede bulunduğu, davadan sonra icra dosyasına yapmış olduğu toplam 21.930.50.-TL ödeme ile davalı tarafından mal gönderilmemesi nedeniyle 11.900.-TL’nin istirdadını talep edebileceği, senetler nedeniyle borcunun bulunmadığı, davalının, 37.848.-TL’lik ödemenin başka bir ticari ilişki nedeniyle yapıldığını kanıtlayamadığı, davacının istirdada ilişkin taleplerinin 6.049.03.-TL’lik bölümünden feragat ettiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, takibe konu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu senetler dolayısıyla icra dosyasına yapılan ödemeler nazara alınarak, 21.930.50.-TL ile mal bedeli olarak ödenen 11.900....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile 2.000 TL manevi 1.00 TL maddi tazminatın, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 25.10.2006 vadeli 2.000 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti maddi ve manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, eser sözleşmesi nedeniyle 2.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile 100 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir....