, şirketin faaliyetleri dolayısıyla şirket yetkilisinin mal varlığına müracaat edilebilmesi için, alacaklının, şirket yetkilisinin kusurlu hareketi dolayısıyla, mal varlığında doğrudan bir eksilme olması gerekeceğini, Alacak iddiasında bulunan kişinin mal varlığında dolaylı olarak gerçekleşen bir eksilme dolayısı ile şirket yetkilisine karşı bir alacak iddiasında bulunamayacağını, Davacının mal varlığında doğrudan bir eksilme olmadığını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının mal varlığında dolaylı bir eksilme bulunması halinde dahi şirket yetkilisinin mal varlığına müracaat edebilmek için öncelikle şirketin iflası istenmesi gerektiğini, iflas idaresinden şirket yetkilisine sorumluluk davası açılması talep edilmesi gerektiğini, bu dava iflas memurları tarafından açılmamışsa ancak bu halde şirket yetkilisinin mal varlığına karşı müraacat edilebileceğini, Ceza dava dosyasındaki suça konu fiiller, davalılardan ----- gerçekleştirilmediğini, tüzel kişi şirketin faaliyetinden dolayı...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/04/2015 NUMARASI : 2014/151 - 2015/77 Taraflar arasında görülen tazminat davasında İstanbul 17. Asliye Hukuk ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Gerek BK.’nun 49. maddesi gerekse TMK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, taşınır mal satım sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Orkun Özener rapor ve ek raporlarında; yapılan ölçüm sonuçlarına göre, dava konusu aracın imalat safhasında orijinal ilk boyama işlemi sonrası tekrar boyama işlemi yapılmış olduğu kanaatine varıldığını, Robotik ortamda yapılan orijinal boya işlemine göre farklılık gösterecek ve aracın boya kalınlığının muadillerine göre artmasına neden olacak olan tekrar boyama işleminin, ülkemiz piyasa koşullarında, aracın piyasa rayiç değerini önemli mertebede azaltması nedeniyle dava konusu aracın 6502 sayılı TKHK'nun 8.maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde değerlendirilmesini gerektiğini, dava konusu araçtaki boya kusurunun, ortalama bir tüketici tarafından aracın sıfır kilometre satın alınması esnasında çıplak gözle incelenerek (tespit edilecek nitelikte olmadığından dava konusu aracın GİZLİ AYIPLI mal niteliğinde olduğunu ve söz konusu aracın satış değerinde meydana gelecek azalmanın fatura bedelinin %20 mertebesinde olup söz konusu ayıbın giderilebilir nitelikte olmadığını, beyan etmişlerdir...
BİNALARIN DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUN BİÇİMDE İNŞA EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN ARAŞTIRILMASIİMALATIN AYIPLI OLMASI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, 08.10.1990 tarihinde ihale edilen ve 25.09.1995 tarihinde kesin kabulü yapılarak davacıya teslim edilen binaların 2005 yılında yapılan delil tespitinde verilen rapor uyarınca güçlendirilmesi gerektiğinden bahisle bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı cevabında, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 1975 yılı Deprem Yönetmeliği'ne uygun şekilde inşaatın gerçekleştirildiğini savunmuştur....
AYIPLI MALZEME KULLANIMIDAVANIN ZAMANAŞIMI SÜRESİDEPREM SONUCU ORTAYA ÇIKAN ZARARIN TAZMİNİESER SÖZLEŞMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 126 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 362 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davalı tarafından inşa olunan binada deprem sonucu ortaya çıkan zararın tazmini istenmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından dolayı reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Eserin tesliminde iş sahibi işin mutad cereyanına göre imkanını bulur bulmaz muayeneye ve kusurları varsa yükleniciye bildirmek zorundadır....
AYIPLI MALIN MİSLİYLE DEĞİŞTİRİLMESİ 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu Saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğunu öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 8.maddesinde ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır: "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir." 6502 Sayılı yasanın "ispat yükü" başlıklı 10.maddesine göre; "(1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir....
Kanunun 3. maddesinde hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı davalı makyaj uzmanının yanlış, eksik uygulaması nedeniyle kaşında ciddi yaralar oluştuğunu iddia ederek yapılan masraflar, oluşan işgücü kaybı ve yaşadığı üzüntü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır....