FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/340 Esas KARAR NO : 2022/54 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 26/09/2013 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkiline ait ... markasının davalı tarafça ... adlı ürünlerde haksız olarak kullanıldığını, kullanıcıların ... markasına duydukları güvenin sarsıldığını, tüketici nezdinde sarsılan itibar nedeniyle müvekkilinin manevi zararının söz konusu olduğunu, marka kullanımına ilişkin kullanım ücreti nedeniyle maddi zarara da uğradığını beyan ederek tecavüzün durdurulmasını, 25.000 TL manevi, 5.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili; müvekkili davacının, davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu yaralandığını, hayati tehlike geçirdiğini, iki bacağının kırılıp tam iyileşmesinin gerçekleşmediğini belirterek geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, efor kaybı ve tedavi giderleri taleplerini kapsayan maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkili davalının kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının maddi zararının yargılama sırasında karşılanması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebi yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-manevi tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
nin adli tıp raporunda belirlenen durumu, olay tarihi, olay tarihinde davacı küçüğün yaşı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmelidir. b) Dosya kapsamından, davacıların maddi zararlarının olduğunu belirterek maddi tazminat isteminde bulundukları fakat zarara ilişkin herhangi bir belge sunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu durumda; her ne kadar davacılar maddi tazminat isteklerini belgelendirmemişlerse de BK'nın 42. maddesi (TBK 50. maddesi) uyarınca hakkaniyet ölçüsünde ve olayın oluşuna uygun bir maddi tazminata karar verilmesi gerekmektedir. Maddi tazminat isteminin kanıtlanamadığı gerekçesiyle tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
Davalı Selçuk vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olması nedeniyle görev itirazında bulunduklarını, evlilik birliğinin boşanma sonrasında açılacak davalardaki zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, davanın 07/10/2020 tarihinde açıldığını, davacının tüm haklarının 08/01/2020 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız fiil eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat davasında husumeti müvekkiline yöneltmiş ise de, müvekkili tarafından davacıya yönelik hiçbir haksız fiil bulunmadığını, iddiaların iftira olduğunu, müvekkilinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi tazminat açısından ise, müvekkilinin sebep olduğu davacıya yönelik maddi kaybı bulunmadığından müvekkilinden maddi tazminat talebinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, görev itirazlarının kabulü ile davanın görev yönünden reddine...
Mahkemece, davacının aracının haczedilip parka çekilmesi nedeniyle ticari faaliyetini ve buna bağlı olarak maddi kazanç kaybını kanıtlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, mal varlığı zararları nedeniyle manevi zarardan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı alacaklının icra takibine konu ettiği senetler sebebiyle... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/327 Esas sayılı dava dosyasında, dört adet senet bedelinin davacı borçlu tarafından davalı alacaklı şirkete ödendiği ve bir adet 01/01/2003 tanzim ve 23/05/2003 vade tarihli 5.115,00 TL bedelli senet altındaki imzanın ise davacıya ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili; 04/05/2009 tarihinde davacının görevli polis memuru olarak trafik kontrolü yaptığını, davalının sevk ve idaresinde olan aracı durdurduğunu ve davalıya belgesiz araç kullanmaktan işlem yapması üzerine davalının Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak davacıyı rüşvet istemek ve hakaret suçlarından şikayet ettiğini, davalının bu eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde iftira suçundan yargılanıp mahkum olduğunu bildirerek, davalının haksız şikayeti nedeniyle ceza mahkemesinde yapılan yargılamayı takip etmek için yol ve konaklama masrafı yaptığını bildirerek maddi ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat. Mahkemece, davalının iftira suçundan mahkum olması esas alınarak şikayet sınırlarının aşıldığı gerekçesiyle, maddi tazminat yönünden dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerle ortaya konulan zarar makul görülerek maddi tazminat istemi kabul edilmiş; manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiştir....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun davacı-karşı davalı tarafından, maddi tazminat talebinin, "davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığı" kriterine bağlandığı ancak, mahkemece son alınan 07.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna kadar davalı tarafça, defter ve belgeler sunulmadığı için, maddi tazminat miktarının tespit edilememesi nedeniyle, davacı tarafından 12.10.2015 tarihli dilekçe ile tahkikatın tamamlanabilmesi için bu kez, "davalı eylemleri nedeniyle müvekkilinin yoksun kaldığı kazanç miktarının hesaplanması" kriterine bağlandığı ve 07.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda da bu talep doğrultusunda usul ve yasaya uygun olarak maddi tazminat miktarının hesaplanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, somut olayda manevi tazminat miktarının hesaplanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı ve takdir edilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun...
Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 15.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının yemek yediği davalı şirkete ait restoranda düşmesi nedeniyle meydana gelen yaralanma sonucu oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....