Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarına bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf kaza sonrasında aracın tamamen hasar gördüğünü, dava dışı kasko sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını ancak zararın karşılanmadığını ileri sürerek bakiye zarar ve yerine araç kiralanması nedeni ile uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Dosya kapsamında yer alan hasar dosyasından aracın tam hasarlı kabul edildiği ve davacıya sigorta şirketi tarafından 62.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı, davacının uğradığı zarardan araç işleteni ve sürücüsü sıfatıyla sorumlu olduğundan davacının zararının karşılanmadığı iddiası ile tazminat talebinin davalıya yöneltilmesi mümkündür....
Davalı vekili, davacının mahkemenin 2014/70 Esas sayılı dosyasında aynı nedenlerle müvekkili aleyhinde 50.000 TL değer kaybı ve 50.000 TL araç mahrumiyeti zararının tazmini için dava açtığını, mahkemece 12.05.2014 tarihli duruşmada araç mahrumiyetine dair talebin harçlandırılması için davacıya süre verildiğini, davacının harcı yatırmadığını, 02.07.2014 tarihli oturumda araç mahrumiyeti talebi yönünden davanın takipsiz bırakıldığına karar verildiğini, 16.7.2014 tarihli hükümle değer kaybına ilişkin davanın reddedildiğini, takipsiz bırakılan taleple ilgili hüküm kurulmadığını, bu davanın derdest olduğunu, müvekkilinin 28.300 TL onarım giderini davacıya ödediğini, araç mahrumiyeti zararının teminat kapsamında bulunmadığını, davacının ikame araç talebi olmadığını, davacının aracın hatalı onarımı nedeniyle servis aleyhinde dava açması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
in sürücüsü olduğu kamyonete yandan çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının aracının hasar gördüğünü, değer kaybına uğradığını, aracını ...... ilinden ...... ilindeki servise getirerek tamir ettirdiğini, tamirin 53 gün sürüdüğünü, bunun için birkaç kez otobüsle.... iline gittiğini, ayrıca diğer oğlu rahatsızlandığı için araç kiralamak zorunda kaldığını belirterek araç tamir masrafı farkı, yol masrafı, araç değer kaybı, ekpertsiz ücreti ve ikame araç bedeli olarak toplam 9.847,05 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının arabasını ....... ilinde tamir ettirebilecekken ....... ilinde tamir ettirmesinin uygun olmadığını, otobüs biletlerinin tek kişilik değil 3 kişilik olduğunu, bunları müvekkilinden talep edemeyeceğini, araç tamir süresinin çok uzun olduğunu ve rent a car ücretinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Tespit raporunda 150 TL'sı da araç mahrumiyeti zararı belirtilmiş ancak dava dilekçesinde araç mahrumiyeti zararı istenmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın onarımının ekonomik olmadığı, pertinin uygun görüldüğü, aracın piyasa raicinin 13.000 TL, sovtaj değerinin 6.000 TL olduğu, davacının 7.000 TL araç zararının bulunduğu belirtildikten sonra emsal nitelikte yeni araç alınması için gerekli 10 gün için 50 TL'sından 500 TL araç mahrumiyeti zararı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davanın 7.000 TL araç zararı yönünden kabulüne karar verilmesi, davacı tarafça talep edilmeyen araç mahrumiyeti zararı yönünden karar verilmemesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davacı tarafça talep edilmeyen 150 TL araç mahrumiyeti zararı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, satılan araç yerine ikame edilecek araç bedelinin, tahsil edilen bedel ile karşılanmayan kısmının munzam zarar olarak istenebileceği dikkate alınarak, ikame olunacak araç bedeli, mahkemece faiziyle birlikte tahsiline karar verilen araç bedelinin icra yoluyla ödendiği tarihe taşınmak suretiyle, munzam zarar hesabı yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının tahsil etmiş olduğu bedelle 1998 model bir araç alamayacağının iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,1.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait olan araç ile davalı ...'in sürücüsü olduğu ve davalı ...'ya ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın ile çarpışması sonucu hasarlandığını belirterek kusur oranına göre 5.500 TL araç hasar bedeli, 300 TL değer kaybı ve 300 TL ikame araç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., kazanın meydana gelmesine kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, araç sözleşmesinde taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine atıf yapılmadığı, bayilik sözleşmesinin ihlali iddialarının araç sözleşmesi yönünden bağlayıcı olmadığı, davacının araç sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiği ve aracın devir yükümlülüğünün doğduğu, davacı vekilinin yargılama aşamasında 11.000.000.000.-TL. araç bedelini talep etmesi nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece aldırılan 06/07/2018 tarihli trafik kazaları uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporunda; Bölünmüş yolun bakım onarım nedeniyle bir tarafının kapatılarak çift yönlü yol haline getirilmesinin söz konusu olmadığı, ... plakalı araç sürücüsü ...' nün çift yönlü yolda karşı yönden gelen araçların kullandığı şeride girmesi nedeniyle kazanın meydana geldiği, asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, ... plakalı araç sürücüsünün karşıdan gelen ve şeridine giren araç ile karıştığı kazada kusurunun olmadığı açıklanmıştır....
araç 08/09/2019 tarihinde davalının maliki olduğu araç sürücüsünün kusuru sonucunda hasara uğramıştır....
dosya bilirkişiye tevdi edildiği, kusur ve makina mühendisi bilirkişi tarafından kusur tespiti açısından tarafların çarpma noktasına ilişkin beyanlarına ve araç görüntüleri üzerinde değerlendirme yapılarak kusur raporu tanzim edildiği, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, davalı araç sürücüsü soruşturma ve ceza dosyasında, davacıya ait araç sürücüsün, aracının dorse kısmına çarptığını iddia ettiği, bilirkişinin de değerlendirdiği üzere, çarpmanın davacıya ait aracın sağ arka yan kısmında ön tarafa doğru ilerler şekilde olmasına göre çarpanın davalı araç sürücüsü olduğu, kazanın davalı araç sürücüsünün iddia ettiği şekilde meydana gelmesi halinde hasarın aracın sağ ön kısmından başlayarak geriye doğru ilerlemesi gerektiği, araç üzerinde buna ilişkin emare olmadığından kazanın davacı vekilinin beyan ettiği şekilde meydana geldiği kabul edilerek davalıya ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, sigorta şirketi tarafından yapılan ekspertiz raporuna göre aracın onarım...