Davacı vekili dosyaya sunduğu 04/09/2019 tarihli dilekçesiyle davanın 2016 yılında açıldığını, o zamandan beri ülkemizde meydana gelen fiyat artışları ve aracın engelli aracı olması sebebiyle her ne kadar dava açarken araç bedelinin iadesi talep edilmiş ise de diğer seçimlik hakkı olan ayıp bedelinde indirim olan 16.000,00- TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, 28.12.2004 tarihinde davalı yanca üretilen aracı satın aldığını ancak aracın yokuşları güçlükle çıkması nedeniyle başvurduğu yetkili servis tarafından ayıbın giderilememesi üzerine ... 1.Tüketici Mahkemesinde mal bedelinin iadesi talebi ile 06.12.2007 tarihinde dava açtığını adı geçen mahkemece 27.11.2008 tarihinde 2007/814 -730 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesi devam ederken 17.04.2009 tarihinde araç park halinde iken arkadan çarpma sonucu pert olduğunu, anılan mahkeme kararının onandığı ancak aracı teslim imkanının ortadan kalktığından bedelini iade alamadığını bildirilerek, ayıplı mal satışı nedeniyle davalının sorumlu olduğu ayıba tekabül eden 10.000-TL kısmın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, daha önce araç bedelinin iadesine yönelik davanın onanmakla kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
iadesi yapılmayan 30/05/2018 vadeli ve 30/07/2018 vadeli ve 10.000,00’er TL bedelli iki bononun müvekkiline iadesi, 206.900,50 TL müvekkil alacağının faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece bu hususunda göz önüne alınarak verilecek kararda bedel iadesi halinde bedelden tenzili, araç değişimine yönelik karar verildiğinde ise belirlenecek hasar bedelinin davacıdan tahsili gerekirken bu yönde karar verilmemesi ayrıca bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle ,Dairemizin 02.04.2012 tarihli ve 2012/3667-8879 esas ve karar numaralı bozma ilamına ek olarak yukarıda belirtilen bozma nedeninin ilavesine ve açıklanan nedenle de BOZULMASINA, 5.7.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, 18.08.2008 tarihinde satın aldığı aracın boyasında bir müddet sonra soyulmalar ve dökülmeler başlaması üzerine 23.10.2009 tarihinde yetkili servise götürdüğünü ve burada araç boyasında fabrika hatası olduğunun söylendiğini belirterek gizli ayıplı olan aracın iadesi ile aynı nitelekte araç ile değiştirilmesine olmadığı takdirde satış bedeli olan 31.521.00.TL' nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, zorunlu mali mesuliyet primleri ve motorlu taşıt vergilerinin aracın kaydi malikine ait olduğu, dava konusu araç her ne kadar ihtara rağmen davacı tarafça servisten alınmamış ve davalı elinde kalmış ise de, bunun sonucu değiştirmeyeceği, zira yargılama sona erinceye kadar araç istenildiği takdirde davacı tarafından iade alınabileceğinden ve araç davalı tarafça fiilen teslim alınmış olsa dahi gerçek ve kaydi teslimin ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğü nezdindeki devir ile gerçekleşebileceğinden, davalı şirketin zorunlu mali mesuliyet primleri ve motorlu taşıt vergilerinden sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Otomotiv Ltd Şti'nden 2006 model sıfır km Fort Transit Van Marka araç satın aldığını, müvekkilinin bu araç ile giyim malzemeleri satarak geçimini sağladığını, aracın akü probleminden dolayı sık sık servise gitmek zorunda kaldığını ancak arızanın bir türlü giderilemediğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın iadesi ile bedelinin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline, ayıp nedeni ile 3.000 TL manevi ve 10.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... Otomotiv Ltd Şti ve ... Kollektif Şirketi Ford Yetkili Servisi vekili, müvekkili ... Kollektif Şirketine husumet yöneltilemeyeceğini, aracın ayıplı olmadığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacı, şirket temsilcisi davalı şirketten alınan aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek araç için ödenen bedelin faiziyle istirdadına ve ayrıca bilirkişi raporu ile belirlenecek fazla ödenen bedellerin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın satımının üzerinden 5 yıl geçtikten sonra, araç 200.000 km’de iken araç bedelinin tahsili için açılan davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı Niyazi'nin bu beyanı kapsamında araç satışının davalı T1'a noter satışı ile yapıldığı ve araç bedelinin davacıya ödenmediği sabittir. Davacı taraf öncelikle araç satış sözleşmesinin iptali ile aracının kendisine iadesini bunun mümkün olmaması halinde araç satış bedelinin kendisine ödenmesini talep etmiş olup dava konusu aracın davalılarca 3. kişiye noterde yapılan satış ile satılarak teslim edildiği, üçüncü kişiler aleyhine açılan davanın reddedildiği anlaşılmakla davacının asıl istemi yönünden karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu doğrultuda asıl davanın araç satış bedelinin iadesine yönelik istem yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce davaya konu aracın trafik kaydında aracın kullanım amacının hususi olmakla birlikte kullanım şeklinin yük nakli olduğu ve araca ilişkin olarak maksimum ticari kasko sigorta poliçesinin düzenlendiği görülmekle davaya konu aracın ticari araç olup olmadığı ile varılacak sonuca göre tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu önsorun olarak tartışılmış, davaya konu aracın ticari araç olmadığı ve bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olduğu oybirliği ile kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir....