Şti vekili cevap dilekçesinde;Davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediği, satılandaki ayıbın niteliği GİZLİ AYIP niteliğinde olduğu kabul edilse bile davacı, bu davadan önce satılanı (aracı) 3.kişiye sattığı için ayıp bedelini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; davanın araçtaki ayıp nedeniyle ayıp oranında bedelde indirim ve bedeli tespit edilemeyen ayıplar için maddi tazminat ile uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/79 D.İş sayılı dosyasının bir örneği dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde 06/06/2016 tarihli makine mühendisi ... .... raporuna göre; dava konusu araçtaki ayıp ve arızaların gizli ayıp niteliğinde olduğu, araçtan faydalanmayı tamamen engelleyen bir arıza olmamakla birlikte kullanım konforunu azaltan 2....
kaybı olan 11.560,00 TL ile ortak alanlardaki eksik işlerden dolayı tespit edilen 2.361,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı sözleşmeye dayalı olarak kira bedeli ayıp ve eksik işler bedeli ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olup maddi tazminat talebi kısmen kabul, manevi tazminat talebi ise reddedilmiştir....
Süresinde ayıp ihbarında bulunulması halinde iş sahibi BK'nın 360. maddesinde öngörülen sözleşmeden dönme ve tazminat, bedelden indirim ve ayıbın giderilmesi şeklindeki seçimlik haklarını kullanabilir. Davalı vekili 13.10.2003 tarihli delil listesinde ayıp ihbarının yapılması ile ilgili tanıklarını bildirmiş ve iş bedelini ödememek suretiyle seçimlik hakkını fatura konusu mallar yönünden sözleşmenin feshi yönünde kullanmıştır. Mahkemece davalı tanıkları dinlenmeden dava sonuçlandırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının taşınmaza verdiği hasar nedeniyle oluşan 4.100,00 TL zarar ve bu zarar nedeniyle binanın boş kalmasından dolayı uğranılan zararın tamir süresi kira bedelinin tahsilini talep etmiş olup mahkemece 1550 TL hasar bedeli ile 3 aylık makul süre kira bedeli 2.475,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir....
Bu durumda davacı arsa sahiplerinin %50 paylaşım oranının aşılmasına ilişkin tazminat istemlerinin değerlendirilip sonucuna göre kabulü zorunludur. Mahkemece bu konuda yanılgıya düşülerek, bu yöne ilişkin tazminat isteminin yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacı arsa sahipleri vekili mahkemeye verdiği 07.12.2005 havale tarihli tavzih delikçesinde eksik işler bedeli olarak 5.000,00 TL, ayıplı işler bedeli olarak da 3.000,00 TL istediklerini açıklamıştır. Mahkemece arsa sahiplerinin bu konulardaki istemleri aşılarak, eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli olarak 17.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi HMK'nın 26. (HUMK 74.) maddesine aykırı olmuştur....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine,noter satış sözleşmesinde yazılı satış bedeli 11.200 TL ile 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle satıştan dönerek ödediği satış bedeli ile manevi tazminat talebi ile eldeki davayı açmıştır.Davacının aracın motor ve şasi numarasındaki uygunsuzluk nedeniyle herhangi bir takibata uğramamıştır.Davacının sırf aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle derin bir elem ve üzüntü yaşayarak manevi zarara uğradığı kabul edilemez.Bu nedenle ,davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup...
Sitesine ait istinat duvarlarındaki yapım eksikliği nedeniyle meydana gelen toprak kayması sonucunda yıkıldığını, müvekkillerinin dava dışı belediyeler aleyhine idare mahkemesinde açtığı tam yargı davalarının devam etmekte olduğunu ileri sürerek; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ile müvekkillerinden M.. A.. için 45.000 TL daire ve 2.000 TL iç donanım bedeli ile 5.000 TL manevi tazminat, A.. T.. ve K.. T.. için 47.500 TL daire ve 3.000 TL iç donanım bedeli ile 5.000 TL manevi tazminat, F.. S.. için 46.250 TL daire ve 5.000 TL iç donanım bedeli ile 5.000 TL manevi tazminat, M.. M.. için 46.250 TL daire ve 7.500 TL iç donanım bedeli ile 5.000 TL manevi tazminat, N.. M.. için 24.750 TL daire ve 5.000 TL iç donanım bedeli ile 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Mahkememizce olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmiş, reddedilen miktar yönünden davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan lehine reddedilen kısım üzerinden 1.000,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas No : 2014/9468 Karar No : 2015/17463) Sonuç olarak; davacı tarafın ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim, araç onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedeli taleplerinin ile manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, Ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim bedelinin Reddine, Araç mahrumiyet bedeli talebinin Reddine, Araç zorunlu onarım bedeli talebinin Reddine, Davacı tarafın manevi tazminat isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....
ten %75 kusur oranına göre çekici bedeli, ikame araç bedeli, konaklama bedeli karşılığı olmak üzere toplam 228,75 TL. tazminat talep edebileceği..." denilmiş ise de, bilirkişi raporunda, davalının kusur oranına tekabül eden çekici bedelinin 132,75 TL., ikame araç bedelinin 168,75 TL.ve konaklama bedelinin 60 TL.olacağı, ve sonuç olarak bu kalemler için toplam tazminat miktarının ise 361,50 TL. olacağı belirlenmiştir. Mahkemece maddi tazminat miktarı olarak hükmedilen miktar, ikame araç bedeli olan 168,75 TL.ve konaklama bedeli olan 60 TL'nin toplamı olan 228,75 TL.'dir.Kararın gerekçe kısmında davacı yanın 132,75 TL.çekici bedeli ile ilgili tazminat talep edebileceği hususu yer almasına rağmen, hükmolunan maddi tazminat miktarı içerisinde bu miktarın yer almamış olması ve bu şekilde gerekçeyle çelişen şekilde kısa karar verilerek hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, davacının parselinde davalının elektrik kullanmasına izin vermemesi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zarara ilişkin tazminat davasıdır. Davacı, davalı ile arasında elektrik kullanımı ile alakalı bir sözleşme olduğunu bu sözleşme çerçevesinde elektrik proje bedeli, işçilik bedeli, elektrik güvence bedeli, elektrik depozito bedeli, zorunlu deprem sigortası bedeli, noter işlem ücretleri, davalıya icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı vekalet ücreti olmak üzere toplamda 10.618,58 TL davalıya ödeme yaptığını bunu maddi tazminat olarak davalıdan tahsil edilerek kendisine verilmesini; bu olaylar nedeniyle yaşadığı manevi çöküntü nedeniyle 10.000,00 TL de manevi tazminat talep etmektedir. Davacının davalıya 35.000,00 TL'lik bono verdiği sabit olup, bu alacak davalı tarafından icraya konulmuştur. Davacı bu takibe karşı itiraz yahut dava yoluna da gitmemiştir....