Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasıdır. Davacı, 19/01/2017 tarihinde davaya konu olan koltuk takımını satın almıştır. Sözleşme ve satış tarihi dikkate alındığında 6502 sy. TKHK nın hükümlerinin uygulanması gerektiği sabittir. 6502 sy. TKHK nın m.8'de ayıplı mal kavramı, 9. Maddesinde ayıplı maldan sorumluluk, 10. Maddesinde ispat yükü, 11. Maddesinde ise tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. 6502 sy. Yasanın m.11/a gereğince, tüketicinin seçimlik haklarından biri olan satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkının somut olayda ihtilaf konusu olduğu anlaşılmıştır....

KARAR Davacı, davalı ile dava dışı satıcı arasında yapılacak konut satış sözleşmesine aracılık ettiğini, buna dair 28.02.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, ancak davalının sonradan konutu almaktan vazgeçtiğini, sözleşmede satış bedelinin %3'ü +KDV komisyon ücreti ve satıştan vazgeçenin satış bedelinin %6'sı cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek sözleşmeden kaynaklanan komisyon ücreti alacağı ve cezai şartın tahsili için yaptığı takibe vaki itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, satıştan vazgeçeninin kendisi olmadığını, davacıya sözleşme imzalanırken vermiş olduğu 5.000,00 TL kaparonun da iade edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/06/2021 KARAR TARİHİ : 25/10/2023 KR. YAZIM TARİHİ : 27/10/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari alım-satımdan kaynaklanan alacak-borç ilişkisi mevcut olduğunu, davacı şirketin, davalıya 2015 yılından başlayarak farklı tarihlerde sanayi ürünü satışları yaptığını, bu satıştan kaynaklanan toplam 618.625,34....

      duruma gelen ürünlere fire denileceği hususlarının düzenlendiği, 17.09.2010 tarihinde mağazada yapılan kontrolde 6 adet 17.09.2010 son kullanma tarihli tava yoğurt, 42 adet 19.09.2010 son kullanma tarihli 1.500 gr yoğurdun satıştan kaldırtıldığı, ürünlerin satışta olmaması gerektiği, satıştan kaldırılan bu yoğurtların davacı ve yardımcısı tarafından 18.09.2010 tarihinde kasadan geçirilerek satın alındığı, davacının satın aldığı ürünleri hayır için dağıttığını beyan ettiği, bu durumun tutanakla ... olduğu, davacının fesih sebebi olayları reddettiği anlaşılmıştır....

        DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yurt dışından sipariş aldığını, bu siparişi gerçekleştirmek için davalı ile 07/10/2016 tarihinde kumaş satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince davalının sözleşme içeriğinde belirtilen nitelikteki 1100 Kg kumaşı birim fiyati 13,75- TL'den teslim etmeyi üstlendiğini, 695 Kg kumaştan 1920 adet, 362 Kg kumaştan 1020 adet pantolon ve tayt cinsi ürün imal edildiğini, davalı tarafından teslim edilen 695 Kg kumaşın ayıplı çıktığını, müşterinin satıştan vazgeçtiğini, ayıplı kumaşlar nedeni ile masraf yapıldığını, ayıplı kumaşların defolu olarak satıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydı ile 10.000,00- TL'lik zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2021/276 Esas - 2022/125 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 7....

        İlk Derece Mahkemesi tarafından ".... söz konusu arızanın satıştan evvelde araçta olduğu kanaati mahkememizde hasıl olmakla, davalı tarafça aracın teslim öncesi gerekli kontrollerden geçtiğinin taahhüt edildiği de tespit edildiğinden satıcının söz konusu arızayı bilmediğinden bahsedilemez.Bu nedenlerle aracın gizli ayıplı olarak satıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca arızasının giderilme maliyeti 6831,93 TL gibi yüksek bir meblağ olan bir parçanın garanti kapsamı dışında tutulması haksız şart niteliğindedir....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasında noterden resmi olarak yapılan araç satış sözleşmesinden kaynaklanan, aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

        Mahkemece, tüketicinin dava konusu cep telefonunun kopyalanarak kullanım dışı bırakılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, satıştan sonra veya davalı tarafından klonlandığı kanıtlanamadığından davanın reddine dair verdiği karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemiyle temyiz edilmiştir. Davacının, davalıya sattığı cep telefonunun klonlandığının anlaşılması üzerine siyah listeye alındığı, dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Klonlanmış cep telefonu 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici, 2011/17149-15375 süresinde ayıp ihbarında buıunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir....

          Şu kadar ki bu müddet azaltılabilir" denildiği, davacı tarafın ise 13.09.2009 tarihinde satın alınan cihaz yerine bir başka cihaz teslim edildiğinin 07.10.2009 tarihinde cihazın arızalanması üzerine yapılan araştırma neticesinde tespit edildiğini belirttiği, 07.10.2009 tarihi baz alındığında dahi satıştan itibaren 1 (bir) yıl geçtiğinin görüldüğü, ayrıca TTK'nun 25/3 maddesinde ''Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değil ise alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur "hükmünun mevcut olduğu, davacının bu hükmü yerine getirmediği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu