GEREKÇE :Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir. Davalı taraf süresinde yetki ilk itirazında bulunmuş ise de, araç satışının ve tesliminin Kahramankazan'da gerçekleşmesi karşısında 6100 sayılı HMK'nun 10. maddesindeki düzenleme nazara alınarak, Mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu değerlendirilmiş ve yetki itirazı reddedilmiştir. Davacı, davalı şirketten almış olduğu çekicinin ayıplı olduğunu, hasar kaydının bulunduğunu, davalı şirketin söz konusu eylemi nedeniyle maddi yönden zarara uğradığını iddia ederek tazminat talep etmektedir. Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır. Davacı vekili 18/09/2018 tarihli ısılah dilekçesiyle 1.000,00 TL olan tazminat talebini 5.500,00 TL artırarak 6.500,00 TL'ye yükseltmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/862 Esas KARAR NO : 2022/522 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/10/2021 KARAR TARİHİ : 08/06/2022 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin lokum ve şekerleme sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı borçlu ile aynı sektörde perakende satış yaptığını, davalı firma tarafından davalı borçluya farklı çeşitlerde lokum ve şekerleme sattığını, söz konusu satıştan ödemelerini yapmadığını, bunun üzerine Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğünün .........
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/06/2023 KARAR TARİHİ : 13/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalıdan mantar kompostu satın aldığını, satış bedeline ilişkin olarak 2.000-TL'nin elden nakit olarak ödendiğini, 7.200-TL'lik çek keşide ettiğini, 17/12/2012 tarihinde teslim aldığı 20.460 kg kompostun ayıplı çıktığını, müvekkilinin beklenen verimi alamadığını, .... D.İş sayılı dava dosyası üzerinden delil tespiti yaptırarak ayıplı ürünü kayıt altına aldırdıklarını, davalıya noter kanalıyla ayıp bildiriminde bulunduklarını, ... Esas sayılı dava dosyası ile ödenen tutarın iadesi talebiyle dava açtıklarını, bu davada ürünün ayıplı olduğunun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıktığını, Mahkemece ödenen tutarın iadesine karar verildiğini, kararın ...'...
Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. (Prof. Dr. Ömer Adil ATASOY, Av. Hanife ÖZDİL Hukuk Fakültesi Dergisi Yıl 3 Sayı 1 - Haziran 2017 (1-19) 3) 6098 sayılı TBK 223/2 madde hükmü incelendiğinde; Alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı....
Hukuk Dairesi'nin uygulamasına göre tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispatı kabul edilmemektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK'nun 225. Maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Sonuç olarak; davacının taraflar arasındaki açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebiyle icra takibi başlatığı, davalı tarafından malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğundan bahisle ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, davacıdan malların alındığının ve bedelinin ödenmediği hususunun çekişmesiz olduğu, Gaziler Vergi Dairesi'nin yazı cevabına göre davalının tacir sıfatını haiz bulunduğu, davalı tarafından TTK'nın 23....
Mahkemece, satışa konu cep telefonunun, kullanımı engelleyen hukuki ayıplı olduğu, telefonun elektronik kimlik bilgisinin değiştirilmiş olduğu, ayrıca satıştan sonra veya davalı tarafından klonlandığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kesin olarak verdiği karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemiyle temyiz edilmiştir. Davacının, davalıya 10.12.2005 tarihinde 460.00 TL bedelle cep telefonu sattığı, telefonun klonlandığının anlaşılması üzerine siyah listeye alındığı dosya içeriğinden 2011/17148-15374 anlaşıldığı gibi bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Klonlanmış cep telefonunun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici süresinde ayıp ihbarında bulunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir....
Bu durumda davacının ayıplı satıştan dolayı aracın bedelini talebe hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ilk talebinde her ne kadar bunu istemişse de, daha sonra talebini değiştirmek suretiyle alış bedeli ile satış bedeli arasındaki farkı istemiştir. Ne var ki, davalının, davacının satış bedeliyle bağlı tutulması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle, davacının 21.000,00 TL'ye aldığı aracın, olması gereken ayıplı bedelinin tespiti ile ödenen bedel arasındaki farkın davacıya verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine, ayıplı zirai malların bedelinin alınması için davalı tarafından açılmış Bursa 17....
Öte yandan Kanunun 14.maddesinde “(1) Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, sağlayıcı sıfatını haiz tüm kişiler, tüketici mevzuatı çerçevesinde, sağlanmayan veya ayıplı olarak sağlanan hizmetlerden sorumlu tutulmuştur. Mülga 4077 sayılı TKHK’nın 4/A maddesinde yer alan “Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....