Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun "tüketicinin seçimlik hakları" kenar başlıklı 11 inci maddesi şöyledir: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

    Davacı vekili tarafından UYAP üzerinden mahkememize gönderilen 08/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava açılırken 4.000,00-TL. olarak talep edilen araç bedeli 59.000,00-TL.'ye, 1.000,00-TL. olarak talep edilen araç onarım bedeli ise 12.924,19-TL.'ye yükseltilerek dava değeri toplam 71.924,19-TL.’ye çıkarılmıştır. Ayrıca yatırılması gereken tamamlama harcı da 08/10/2019 tarihli makbuzla dosyaya yatırılmıştır. Davacı taraf eldeki dava ile; davalı şirketten satın almış olduğu... plakalı aracın ayıplı olduğunu, aracın sık sık şanzıman arızası verdiğini, aracın garanti süresi dolmadan yetkili servis tarafından arızanın kullanıcı hatasından kaynaklı olduğu belirtilerek kendisinden onarım bedeli alındığını, bu konudaki seçimlik hakkını ise “bedel iadesi” yönünde kullandığını ileri sürerek davalıdan hem aracı satın alırken ödediği bedeli, hem de araç için yaptığı onarım masraflarını talep etmektedir....

      Mahkemece aracın boyasındaki imalat hatası nedeniyle kullanımı engellemeyecek şekilde ayıplı olduğu, ayıbın niteliği gözönüne alındığında yenisiyle değiştirilmesinin hakkaniyete aykırı ise de, aracın onarım bedeli ve değer kaybından davalıların sorumlu bulunduğu, çok talebin içinde az miktardaki talebin de bulunduğu gerekçesiyle onarım bedeli ve değer kaybının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine oyçokluğuyla karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu araçta imalat hatası bulunduğu üç bilirkişi raporunda da belirtilmiştir. Son bilirkişi raporunda ayıbın aracın yeniden boyanmasıyla tamamen giderilemeyeceği, boya onarımının imalat şartlarındaki ile eşdeğer bir koruma sağlamayacağı, paslanmanın boyama ile önlenemeyeceği belirtilmiştir....

        nam ve hesabına yapıldığını belirterek onarım bedeli olan 30.631,21 TL'lik icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiştir....

          Sayılı 17.05.2022 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir." verilen kararın eksik inceleme ile verilen işbu karar hakkaniyete, hukuka ve kanunlara son derece aykırı olduğunu, aracın alındıktan 6 gün sonra ayıplı olduğu ortaya çıktığını, TKHK md. 10'da yer alan karinenin aksine dair hiçbir delil dosyada bulunmadığını, Yerel Mahkeme kararında gerekçe olarak; "Davaya konu araç 04.02.2021 tarihinde satın alındığı, satıştan sonra davaya konu araçta arıza meydana geldiği, mahkememizce alınan 10.03.2022 tarihli bilirkişi raporuyla dava konusu araçtaki arızanın ayıp niteliğinde ve satıştan önce var olduğu tespit edilemediği..." yazıldığını, aracı satın aldıktan sonra 6 gün içinde tamamen kullanılamaz hale geldiğini, davalı tarafından aracın teslim tarihinde ayıplı olmadığı ispatlanması gerektiğini, davalı tarafından cevap dilekçesi ile sunulan delillere bakıldığında aracın ayıplı olmadığına hiçbir delil bulunmadığını, dava konusu araçla ilgili olarak tesbit bilirkişi raporu ile dosyada...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp olduğunu ileri sürerek onarım bedeli talep etmekte, davalı taraf ise aracın gizli ayıplı olmadığını, iddia edilen ayıbın davalının kulllanımı sırasında oluşmuş olabileceğini savunarak davanın reddini talep etmektedir. Dava konusu somut olayda her iki taraf ta tacir olduğundan ve Türk Ticaret Kanunu'nun 4. Maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlık nispi ticari dava niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp olduğunu ileri sürerek onarım bedeli talep etmekte, davalı taraf ise aracın gizli ayıplı olmadığını, iddia edilen ayıbın davalının kulllanımı sırasında oluşmuş olabileceğini savunarak davanın reddini talep etmektedir. Dava konusu somut olayda her iki taraf ta tacir olduğundan ve Türk Ticaret Kanunu'nun 4. Maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlık nispi ticari dava niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

            Somut olayda, davacı ayıplı konutun onarım bedeli ile birlikte manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlığın toplam tutarına göre, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece onarım bedeli ve manevi tazminata ilişkin talebin ayrılmasına karar verilmesi davacının hukuki durumunu değiştirmeyecektir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile görev sınırının belirlenmesinde ayrılmasına karar verilen manevi tazminat talebi bedelinin hesaba katılmayacağı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. 3- Kabule göre de, davacının ayıplı konut satışı nedeniyle uğramış olduğu manevi zararla birlikte onarım bedelinin tahsilini talep ettiği, taleplerin aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu halde manevi tazminata ilişkin talebin ayrılmasına karar verilmesi usül ekonomisi ilkesine aykırı olmuştur....

            Taraflar arasındaki çekişme, araçta değiştiği tespit edilen sol ön kapı değişiminin, satıştan önce mi, yoksa satıştan sonra mı olduğunun tespitine ilişkindir....

            Davacı ile davalı arasında 4.11.2006 tarihli koltuk satış sözleşmesi yapıldığı davacının davalıya yargılama aşaması dahil 1.800.00 YTL ödediği, dava konusu koltukların ayıplı olup, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir....

              UYAP Entegrasyonu