Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 19.9.2004 tarihinde ... AŞ den satın aldığı ... City Plus aracın depo seviye göstergesinde arıza olduğunu, 20 ye yakın servise gittiğini,arızanın giderilemediğini, son gidişinde depo yakıt ikmal kapağının değiştirilmesi gerektiğini, ancak ... süresi bittiğinden ücretli değiştirileceğinin söylendiğini, ... süresinin henüz dolmadığını ileri sürerek arızanın giderilmesini ve ayıplı hizmet nedeniyle harcadığı 500,00 YTL benzin parasının davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile de aracın değiştirilmesini veya bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı ......

    dengeleme için ödeme işleminin bu şekilde yapıldığının söylendiğini, kısa bir süre sonra araçtaki kusurlar farkedilerek davalıya bildirildiğini, aracın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine ve 5.000 TL manevi tazminat ile delil tespiti masrafı için ödenen 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında, tüketicinin harçtan ... olduğu, talebinin misli ile değişime ilişkin olduğu, davayı açarken kısmi bir değer belirtildiğinden dava değerini aracın değeri olan 229.834,50 TL'ye ıslah ettiğini bildirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın konusu ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeye konu aracın yenisi ile değiştirilmesi , olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi olup davacı tarafça ilk olarak tadilat hakkınını kullanıldığı , motorun değiştirildiği , sunulan evraklara göre işlemlerin 2016 yılında yapıldığı , davanın 10.06.2015 tarihinde açılıp şirketçe hazırlanan yazıda tadilat sonrası evrakların hazırlanma yükümlülüğünün bayiliklerde olup faturalandırılmasını müteakip şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı , buna göre tadilat evraklarının hazırlanıp verilememesi nedeniyle davalı tarafların şirket ana firma be diğer davalının şube / bayilik olarak sorumlu olup , ıslah sonrası talebe ilişkin mahallinde yapılan keşifte söz konusu araçta gözlemlenen herhangi bir zarar / hasar durumunun bulunmadığı , aracın yeni motorla dört yılda 2405 saat kullanıldığı , aracın ayıplı olup olmadığının bu aşamada tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiştir....

      DİZEL 2011 Model aracın ayıplı olması nedeniyle aracın davalılarca geri alınarak misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ......

        Dava konusu aracın halen yetkili serviste olduğu gibi davacıya teslim edildiğinin ileri sürülmediği, davalılara keşide edilen ihtarname ve eldeki dava gözetildiğinde, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve aracın misliyle değişimi olmadığı takdirde bedelinin ödenmesinden yana kullandığının kabulü gerekir. Davaya konu araçta üretimden kaynaklı ayıp nedeniyle motorun tamamen yenisi ile değiştirilmesini gerektirecek nitelikte arıza meydana geldiği sabit olup, davacıdan motorun değiştirilerek aracın kullanılması beklenemez. Somut olayın özelliği ve arızanın bu niteliği gözetildiğinde, davacının, ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi yönündeki talebi yerindedir. Dava konusu araca ait fatura örneğine göre, davacının aracı davalı bayii Arkas Otomotiv San.AŞ'den satın almıştır. Eş söyleyişle araç satım akdi davacı ile davalı bayii arasında gerçekleşmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/582 Esas KARAR NO: 2022/191 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/11/2020 KARAR TARİHİ: 16/03/2022 Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----plaka numaralı aracın maliki olduğunu, müvekkilinin, ---almak için davalı yanın galerisine gittiğini, --- plakalı,------- olduğu, hiçbir sorunun olmadığı ancak kaza nedeniyle ----- yapılan değişiklikler nedeniyle ---- olduğu belirtildiğini, iş bu hususta aracın satış ilanının ----- sitesinden celp edilmesini, müvekkili kaporta aksamında yapılan değişikliğin kendisi için önemli olmadığını belirttiğini ve aracın satış bedeli olarak --- davalı yan ile mutabakat sağladığını, müvekkilinin satış bedeline mahsuben davalının banka hesabına, --- gönderdiğini, ---- müvekkiline davalı şirket yetkilisi olarak tanıttıkları hatta aracın ---- satış ve noter işlemlerini birlikte yaptığı----- ve...

            Orkun Özener rapor ve ek raporlarında; yapılan ölçüm sonuçlarına göre, dava konusu aracın imalat safhasında orijinal ilk boyama işlemi sonrası tekrar boyama işlemi yapılmış olduğu kanaatine varıldığını, Robotik ortamda yapılan orijinal boya işlemine göre farklılık gösterecek ve aracın boya kalınlığının muadillerine göre artmasına neden olacak olan tekrar boyama işleminin, ülkemiz piyasa koşullarında, aracın piyasa rayiç değerini önemli mertebede azaltması nedeniyle dava konusu aracın 6502 sayılı TKHK'nun 8.maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde değerlendirilmesini gerektiğini, dava konusu araçtaki boya kusurunun, ortalama bir tüketici tarafından aracın sıfır kilometre satın alınması esnasında çıplak gözle incelenerek (tespit edilecek nitelikte olmadığından dava konusu aracın GİZLİ AYIPLI mal niteliğinde olduğunu ve söz konusu aracın satış değerinde meydana gelecek azalmanın fatura bedelinin %20 mertebesinde olup söz konusu ayıbın giderilebilir nitelikte olmadığını, beyan etmişlerdir...

            Ne varki; dosya içindeki belgelerden ve davaya konu aracın ruhsat bilgilerinden, aracın dava tarihi itibariyle davacılardan T1 adına kayıtlı olup satış sözleşmesinin de bu davacıyla akdedildiği anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla davacı T2' un, davalı firma ile davacı T1 arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı Serdar' ın taraf olmadığı satış sözleşmesi nedeniyle davada aktif husumet ehliyeti yoktur....

            Mahkemece, aracın davacıya teslim edildiği 1.5.2003 tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4. maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış malın değiştirilmesi veya satış bedelinin tahsiline ilişkindir. Anılan yasanın 4/4 maddesinde, “bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye karşı teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir” denildikten sonra, “ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2007/3722-7877 zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfıatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının ürettiği aracı dava dışı ... ...den 6.8.2007 tarihli kati satış sözleşmesi ile satın aldığını, tescili için başvurduğunda,aracın şasi numarasının başka bir araç üzerinde kayıtlı olması nedeniyle tescil edilemediğini, bildirerek aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde satış bedeli 11.050 TL nin satış tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline,aracı kullanamaması nedeniyle uğradığı zararın da tahsiline karar verilmesini talep etmiş,yargılama sırasında satış bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

                UYAP Entegrasyonu