nin 22.10.2012 tarihli fatura ile aldığı makinayı davacıya iade ederek, 10.000,00 TL tazminat talep ettiğini, davacının makine bedeli ile zarar bedeli toplamı olan 28.320,00 TL'yi ödediğini, davacının davalıya keşide ettiği 30.10.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshederek makinanın iade alınması ve makine bedeliyle zararı tazmini isteminden sonuç alınamadığını, tespit raporuyla da makinanın ayıplı olduğunun saptandığını, ayıplı makinanın yerine aynı fonksiyonda makinanın 25.12.2012 tarihinde 26.555,00 TL'ye satın alınması ile aradaki fiyat farkının davacıya fatura ile yansıtılması üzerine 9.440,00 TL'nin 23.01.2013 tarihinde ........'ye ödediğini belirterek, 16.520,00 TL ayıplı makine bedelinin, 11.800,00 TL iş kaybı v.s. zarar tutarının, 9.440,00 TL ikame makine fiyat farkının 09.11.2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Belirtilen TTK'nun 23/1.maddesinde tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişimine ilişkin hükümlerinin, aynı maddenin 1/c maddesinde ise malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcı iki gün içinde, ayıp açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek, bunun sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkar ise haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlü olup, diğer durumlarda ise Türk Borçlar Kanununun 223.maddesinin 2.fıkrasının uygulanacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 223/2. fıkrasında ise gizli ayıbın bulunduğunun anlaşılması halinde alıcının hemen satıcıya bildirilmek zorunda olduğu, aynı yasanın 227.maddesinde ise malın ayıplı olması halinde alıcının sözleşmeyi feshederek mal bedelinin iadesini talep edebileceği, aynı yasanın 231.maddesinde ise satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin...
Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Contanın ayıplı mal olması nedeniyle uğranılan zararın, ayıplı olarak satılan ve teslim edilen ürünlerin yerine ... vasıflı yeni ürün siparişi verilmesi nedeniyle oluşan fiyat farkı olan 4.656,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalı taraftan tazminini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, dava konusu yapılan contaların kendi ürünleri olduğunun tespit edilememesi nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Davacı tarafça, davalıdan ... alınığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık satılan contaların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıplı olduğu iddia edilen contaların davalı tarafından satılan contalar olup olmadığına ilişkindir....
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz." Konuyla ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8, 9, 10, 11 ve 12'inci maddelerine göre; Ayıplı mal MADDE 8-(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı aracın iadesi ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, aracın davacı şirket adına ticari işletme ihtiyacı için satın alındığı, davacı tacirin 4077 sayılı Yasa anlamında tüketici olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" -Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) -K A R A R- Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Her ne kadar davacı kasko sigorta poliçesi nedeniyle sigortacı şirketten de tazminat istemiş ise de,uyuşmazlık esas itibariyle malın ayıplı imalatından kaynaklanmakta olup,hüküm de Tüketici Mahkemesi sıfatı ile verilmiştir.Bu durumda,tarafların sıfatına ve temyizin kapsamına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasası’nın 14.maddesi uyarınca,temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’ne ait olmakla beraber,anılan Dairece de gönderme kararı verilmiş olmakla,temyiz inceleme yerinin belirlenmesi bakımından dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU’na gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA,09.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de) maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Maddenin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 23.03.2007 tarihinde televizyon satın aldığını, bu televizyonun arızalanması üzerine fark ödeyerek bir başka model televizyon aldığını, ancak bu televizyonun da arızalandığını, rıza üzerine davalıya ayıplı ürünün iadesi için yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığını, bu nedenle akdin feshi ile davalıya yapılan ödemeler ve kendisini borç altına sokan senedin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....