Davacının itirazlarında, malın ayıplı olması halinde iade edilmeyen kısmının niçin kabul edildiği ve esasen davalının amacının bakiye mal bedelini ödememek olduğu yolundaki iddiaları üzerinde de yeterince durulmamıştır. Dava tarihinde yürürükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 25/3 maddesine göre; "Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur.Açıkça belli değil ise alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde BK.'nın 198. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur " Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 198/3. madde hükmüne göre; "Ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur."...
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen,kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde,İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır. 4077 sayılı kanunun 06/03/2003- 4822 S.K./4. md....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı malın iadesi ile bedelin tahsili talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, davacıya satılan koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8. maddesinde 8. "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Uyuşmazlık, ayıplı mal satıldığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davalı zamanaşımı def'inde bulunmuş ve davanın TTK.nun 25/4.maddesinde öngörülen ticari satışlardaki 6 aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını savunmuştur. Bunun yanında, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı da davalının savunmaları arasında yer almaktadır. Her ne kadar mahkemenin gerekçesinde davacının iğfal edildiğinden söz edilerek, somut olayda ayıplı mal satışı ile ilgili zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmişse de, iğfalin dayanakları ile davacının ne şekilde iğfal edilmiş olduğu ve bunlara ait deliller açıkça gösterilmemiştir. Öte yandan, dosyaya sunulan 29.01.2008 tarihli davacı tarafından sunulan iade faturasına ekli yazıda, davacının davalı tarafından satılan mal ile üretilen süngerlerde bir süre sonra ağır koku oluştuğu yolunda müşteri şikayetleri geldiğinden söz edilmiş olduğuna göre, ayıp halinin en azından o tarihte öğrenildiğinin kabulü gerekir....
Davalı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi yapılmadığını, dava konusu çeklerin davacıya satılarak teslim edilen mallara karşılık alındığını, davacının ayıplı mal iddiasının da doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığı,400 kg (2000 mt) malın ayıplı olduğunun tespit anında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ayıplı malların bedelinin 14.405,76-TL olduğu,davalı tarafça tanzim edilen iade, işçilik, astar, aksesuar, nakliye, uçak ve reklamasyon faturalarından dolayı davacı sorumlu tutulamayacağı gibi bu konuda tarafların kayıtlarının da birbirini doğrulamadığı,ürünlerin noksan ve geç tesliminden dolayı zarar oluştuğu savunmaları ise ayrı bir dava konusu olduğu, davalı cari hesap ekstresi ile uyumlu davacı ticari defterleri, yine davacı defterleriyle uyumlu davalı ticari defterlerine göre, davacı şirketin davalıdan takip talepnamesinde belirtilen miktardan daha fazla alacaklı olduğunun ortaya çıktığı, taleple bağlı kalınarak, davalı savunmaları doğrultusunda ayıplı mal bedeli 14.405,76-TL mahsup edildiğinde davacının 90.097,43-TL alacaklı kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,kabul edilen miktar üzerinden %40 icra inkar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı ... plakalı aracın sık sık arızalandığını, birçok kez yetkili servise götürdüğünü, birçok parçasının değiştirildiğini,kendisine ayıplı araç satıldığını ileri sürerek, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 31.149TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ... Ltd.Şti., aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı ... İnş. ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir....
Satıcı, bunlardan maada alıcıya ayıplı mal teslim etmesinden doğrudan doğruya tevellüt etmiş olan zararıda ayrıca tazmin etmeye mecburdur", 3.fıkrası "Satıcı kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer her türlü zararlarını tazmin etmeye mecburdur." düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davalı hiçbir kusuru olmadığını kanıtlamadıkça oluşan davacı zararından sorumludur. Davalılar, toplanan delillerle kusurlu olmadıklarını kanıtlamayadıklarından tüketicinin ihtiyacını karşılamak için araç kiralamak zorunda kalmasından doğan zararıda karşılamakla yükümlüdür. (Tüketicinin Korunması Hukuku Prof. Aydan .... Görevlisi ... 2004 Baskı sayfa 133.) Bu bağlamda davacı aracın ayıplı olması ve kullanamaması nedeniyle uğradığı zararı, isteyebilir....
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere;ayıplı mal sebebiyle tüketici, seçimlik haklarını; satıcı,ithalatçı veya üreticiye karşı kullanabilecektir. 6502 sayılı yasanın 3/1- i maddesinde "satıcı"düzenlenmiş olup,buna göre satıcı;kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişidir....
, müvekkilinin ayıplı mallardan dolayı zarara uğradığını ileri sürerek, davalının ayıplı mal teslim etmesi nedeniyle uğranılan 543.502,75 USD karşılığı 637.691,00 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....