"İçtihat Metni" MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı birleşen dosya davacısı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibarıyla bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine; birleşen dava ise, ayıplı mal nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı... tarafından davalı ...'...
Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 30.10.2013 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davanın apartmanın çatı katına ilişkin olması nedeniyle apartmanın ortak kullanım alanına yönelik olduğu gerekçesiyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesine karar verilmiş, 05.02.2014 tarihli karar ile de davanın konut satımına ilişkin ayıplı mal tesliminden kaynaklanan bir dava olmayıp, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4/c maddesi uyarınca ortak yer olan çatıda meydana gelen hasarın tazminine ilişkin olduğu, tazminat davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü...
Dava ayıplı mal satışından nedeniyle ; bedelin iadesi, yapılan masraflar ile mahrum kalınan karın tazminine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan teklif ve sözleşme formu ve tüm dosya içeriğinden, davacının davalıdan "39'luk alüminyum poliüretan dolgu lamel" malzemesi satın aldığı, malzemelerin davalının İzmir'de bulunan depolarından teslim alındığı, davalı şirketin adresinin de İzmir olduğu, alınan malzemeler ile davacının 3. Şahsla yaptığı anlaşma uyarınca 3, şahsın Antalya'da bulunan inşaat için uygulama-montaj yapıldığı, inşaatın bitmesi üzerine oturan bina sakinlerinin panjurlarla ilgili sorun çıktığını bildirdikleri, daha sonra davalıdan alınan malzemelerin ayıplı olduğunun ( düşük kalite ve hatalı lamel üretimi) tespit edilerek, yapılan işin sökülüp yeniden yapılmak zorunda kalındığı, 3. Şahsın 1. Ve 2. Etap işinin davacı tarafından yapıldığı, ancak bu ayıplı malzeme yüzanden 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 28.09.2010 No : 2009/1008-2010/1271 Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... İç ve Dış Tic. AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı yandan satın alınan bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde cihaz bedelinin 24.10.2008 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili ve ayıplı maldan kaynaklanan zarar nedeniyle 125.00. TL maddi ve manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline ilişkindir....
. - KARAR - Asıl ve birleşen dava mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine itirazların iptali istemlerine yöneliktir. Her ne kadar mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle malın ayıplı olduğu ve 10 yıllık garanti süresi bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacılar tarafından davalıya satılan malzemelerin davalının taşeronu olduğu dava dışı kooperatife ait taşınmazlarda izolasyon malzemesi olarak kullanıldıktan sonra ortaya çıkan sorunların 14/12/2012 tarihli yazı ile dava dışı kooperatif tarafından dava dışı işveren ... İnş. Ltd. Şti.'ne bildirildiği, bilahare işveren şirket tarafından 17/12/2012 tarihli yazı ile davalı taşerona bildirildiği, davalı taşeron tarafından ise yazı içeriğindeki hususlara ilişkin olarak 3 aya yakın bir süre geçtikten ve hakkında davacı tarafından icra takipleri de yapıldıktan sonra 12/03/2013 tarihinde tespit talep edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
- K A R A R - Davacı-birleşen dosya davalısı vekili; müvekkilinin üzüm satışından kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dosyada da; teslim edilen mallara ilişkin süresinde yapılan bir ayıp ihbarı olmadığını bildirerek birleşen davanın reddini istemiştir. Davalı – birleşen dosya davacısı vekili; davacının ayıplı ve standartlara aykırı mal üretip teslim ettiğini bildirerek davanın reddini istemiş, birleşen dosyada da; müvekkilinin davalıdan alıp ...’deki alıcıya teslim ettiği malların ayıplı çıktığını, ...’deki alıcının müvekkilinden 7.231 Euro (18.093,19 TL) kesinti yaptığını belirterek bu tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TKHK'nun "ayıplı mal" başlıklı 8 inci maddesinin 1 inci fıkrası "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır." şeklindedir. TKHK'nun "ispat yükü" başlıklı 10/1 inci maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz."...
- KARAR - Mahkemece verilen 05/03/2012 tarihli ilk karar Dairemizin 12/09/2013 tarihli kararıyla bozulmuş, bu bozma kararında, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlar karşılanmadan karar verilmesi yanlışlığına işaret edilerek yeni bir bilirkişi kurulundan davalı itirazlarını da karşılayacak bir rapor alınması ve ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlığın ayıplı mal satışından mı yoksa sözleşmede kararlaştırılandan farklı bir malın tesliminden mi kaynaklandığı hususları üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılama yapılmış ise de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....
GEREKÇE : Asıl dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen dava ise ayıplı mal satışından kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davacı tarafından, davalıya satılarak teslim edilen mal bedellerinin ödenmediği, bu hususta başlatılan icra takiplerine yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilerek, takiplere yapılan itirazın iptali talebinde bulunulmuş, davalı ise, davacıdan satın alınan malların gizli ayıplı olduğunu, bu hususun davacıya ihbar edildiğini, sözleşmeden dönme nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ... E....
Görüldüğü üzere davalı müşteri, aracın ayıplı olmasından veya iade edilmesinden kaynaklanan her türlü zararı gidermekle sözleşme gereği yükümlüdür. Bu itibarla, satış esnasında ekspertiz yapıldığı, aracın ayıplı olmasında kusurun bulunmadığı gibi davalı savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....