WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; tarafların davalı gerçek kişiye ait daire içinin yeniden yapımı, tüm tamir ve tadilat işleri için anlaştıkları, davacının sözleşmeye uygun şekilde tadilat işlerini tamamladığı halde davalının ücretini ödemediğini iddia ederek alacağın tahsili için dava açtığı, davalının ise sözleşmede belirtilen işlerin zamanında bitirilerek teslim edilmediği gibi eksik ve ayıplı ifanın bulunduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tüketici ile hizmet sunan arasında hizmet satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2019/526 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK VE MANEVİ TAZMİNAT (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 3....

    Aynı kanunun 23.maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörümüştür.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davalı ile, satıcı davacı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır....

      Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından ve tarafların beyanlarından davalının ticari faaliyeti kapsamında araç satışını gerçekleştirdiği, aracın satışından sonra pert total olduğunun anlaşılması nedeniyle satımın ayıplı olduğunu iddiasıyla satış bedelinin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise yasanın yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 4....

        Dava, satıcının ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Davacı şirket, davalıdan aldığı tohumları dava dışı üreticilere sattığını ancak onların ayrı ayrı ayıp ihbarında bulunmaları üzerine üreticilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek yaptığı bu ödemeleri davalıdan tahsilini istemiştir....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1- (i) maddesinde satıcı, "Ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, araç satım sözleşmesiyle ayıplı mal tesliminden kaynaklanan alacak - tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 29.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            . - K A R A R - Dava; ticari mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili , davacıdan alınan malların bir kısmının kusurlu olması nedeniyle davacıya iadesi için kargo ile gönderildiğini ancak davacının iadeden imtina ettiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, taraflar arasında borç mutabakatının bulunmadığını belirtilerek davanın reddini istemiştir....

              Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu somut olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır....

                Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının satın aldığı malın bedelini ödemediğini, iflas davasına karşı alacak davası açılamayacağını, talep edilen faiz ile kazanç kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, karşı davanın asıl dava olan iflas davasından tefriki suretiyle yapılan yargılamada önceki heyet raporları ile ek raporlarında malın ayıplı olduğunun ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesine rağmen son heyet raporunda ayıbın kumaşın dokunmasından mı? Yoksa davacı tarafından yıkanarak kimyasal işleme tabi tutulmasından mı?...

                  UYAP Entegrasyonu