Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; tarafların davalı gerçek kişiye ait daire içinin yeniden yapımı, tüm tamir ve tadilat işleri için anlaştıkları, davacının sözleşmeye uygun şekilde tadilat işlerini tamamladığı halde davalının ücretini ödemediğini iddia ederek alacağın tahsili için dava açtığı, davalının ise sözleşmede belirtilen işlerin zamanında bitirilerek teslim edilmediği gibi eksik ve ayıplı ifanın bulunduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tüketici ile hizmet sunan arasında hizmet satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, 2. el araç satışından kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta ne davacı taraf nede davalı taraf davalının galericilik faaliyeti ile iştigal ettiğine dair iddiada bulunmamış,dosya kapsamında bulunan belgelerde de bu hususa rastlanmamıştır. Bilindiği gibi görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

      Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya kapsamından ve tarafların beyanlarından davalının ticari faaliyeti kapsamında araç satışını gerçekleştirdiği, aracın satışından sonra pert total olduğunun anlaşılması nedeniyle satımın ayıplı olduğunu iddiasıyla satış bedelinin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise yasanın yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 4....

        Aynı kanunun 23.maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörümüştür.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davalı ile, satıcı davacı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, araç satım sözleşmesiyle ayıplı mal tesliminden kaynaklanan alacak - tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 29.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2019/526 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK VE MANEVİ TAZMİNAT (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 3....

            Dava, satıcının ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Davacı şirket, davalıdan aldığı tohumları dava dışı üreticilere sattığını ancak onların ayrı ayrı ayıp ihbarında bulunmaları üzerine üreticilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek yaptığı bu ödemeleri davalıdan tahsilini istemiştir....

              . - K A R A R - Dava; ticari mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili , davacıdan alınan malların bir kısmının kusurlu olması nedeniyle davacıya iadesi için kargo ile gönderildiğini ancak davacının iadeden imtina ettiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, taraflar arasında borç mutabakatının bulunmadığını belirtilerek davanın reddini istemiştir....

                DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1- (i) maddesinde satıcı, "Ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi ise; imal edilen üründe kalitesiz malzeme kullanılmasının gizli ayıp olduğu, ayıplı ürünlerden dolayı çıkan ihtilafta tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/c maddesinde mal, alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar olarak, 3/e maddesinde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan sürgülü yatak odası takımının hatalı montajından sonra üst tavanında patlamalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı ürün satışından dolayı bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunmakta olup, satım sözleşmesi montajı da içinde barındırmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu