Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılarnın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı ayıplı araç için ödediği bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece bir kısım mahsuptan sonra araç bedelinden bakiye 24.701,85.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aracın davalı ...'a iadesine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Tüketici Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi; taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı ve eser sözleşmesi hükümleri uyarınca uyuşmazlığın çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/522 Esas , 2011/48 Karar sayılı kararında alıcının iğfal edildiği kabul edildiğinden ayıp nedeniyle aracı kullanamamaktan ve yapılan masraflardan dolayı maddi tazminat talebinin 818 Sayılı Borçlar Kanunun 207/3 maddesine göre zamanaşımına uğramadığı sonucuna varılarak davanın esasının incelenmesine geçildiği, davacı 13.06.2007 tarihinden 21.12.2010 tarihine kadar dava konusu aracı kullanamadığını bu araç yerine 2 araç alındığını, aracın kullanılmadığı dönemde vergilerini ve sigorta primlerini ödemek zorunda kaldığını, ikame araçlar için 55.000.- TL harcandığını, bu paranın ticarette kullanılması halinde kar edeceğini ileri sürerek ıslahla birlikte toplam 35.241,50.-TL ayıplı araç satışı nedeniyle maddi zarar istediği, dava konusu aracın yerine iki adet araç alındığı ve bu yüzden 55.000....

        İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tarafların yerleşim yerinin İzmir olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, sadece faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini, söz konusu satım ilişkisi sebebiyle müvekkili tarafından ayıplı mal teslimi nedeniyle açılan tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tarafların yerleşim yerinin Ümraniye olmadığı, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından muterizin açmış olduğu tazminat davasında haklı bulunarak ayıplı mal satıldığının kabul edildiği gerekçeleriyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkeme'lerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal satışı nedeniyle satışın iptali, yapılan ödemelerin ve taşıma masraflarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece tensip tutanağında alınan karar gereğince davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmiş ise de; dava konusu makinanın bilirkişi raporunda ticari maksatla kullanıldığı bildirilmekle davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmesine karar verilmiş, bilahare HMK'nın 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemece dava Ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesine karar verilmiş ise de; mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir....

            Mahkemece satın alınan komperösün ayıplı çıktığı, sözleşmenin 14.09.2006 tarihinde fesh edildiği; peşin olarak davacı tarafından 8.800.00 YTL ödendiği, kalan 3.000.00 YTL’nin davalıya ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, davacı yanın kazanç kaybını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davacının alacak davasının kısmen kabulüne, 8.800.00 YTL’nin 23.09.2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu “yüksek basınç hava kompresörü (joy tipi) hava temizleme ünitesi, dolum sistemi ile azot dolum sisteminin davalıya iadesine, ayıplı kompresörün iadesi kararı verildiği için karşılıklı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ayıplı mal satışı iddiasından kaynaklanmaktadır....

              Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülmekte olan ayıplı mal satışından kaynaklı alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin süre yönünden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp,düşünüldü. - KARAR - Dava ayıplı mal satışı nedeniyle oluşan zararın davalılardan müştereken tazmini istemine yöneliktir. Davalı ... Soya ve Tekstil Sanayi A.Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İç ve Dış Ticaret Paz.Ltd.Şti vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Tüketici Mahkemesi ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, ayıplı akaryakıt satışı nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi; olayda tüketici işlemi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa uyarınca tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

                  Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava dışı Kaptanlar Enerji Doğalgaz Isı Sistemleri İnşaat T5'nden aldığı bağımsız bölümü yapan yüklenici davalı şirketten ayıplar nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi (I) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından yükleniciye karşı açılan eldeki dava ile satın aldığı dairenin ayıplı olması nedeni ile tazminat talep etmektedir....

                  Mahkemece, aracın 22.52006 tarihinde satın alındığı eldeki davanın ise 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 4.6.2008 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 4.maddesinde belirtilen ayıplı mal satışı nedeniyle satıcı ve üretici/ithalatçıya karşı açılmış, ayıp nedeniyle uğranılan zarara ilişkindir. Anılan yasanın 4/4 maddesinde, “bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir” denildikten sonra, “ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” şeklinde düzenleme yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu