Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı asıl dava ile sözleşme kapsamında alınan betonun ayıplı çıkması nedeniyle avans olarak ödenen ve ayıplı olduğu belirlenen ve bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen beton ile ayıplı beton bedelinin iadesi için yapılan takibe itirazın iptalini istemiştir. Asıl dava yönünden mahkemece sözleşmeye konu betonun ayıplı olduğu alınan raporlarla betonun basınç dayanımının standarda uygun olmadığı belirlendiğinden bedeli ödenen teslim edilmeyen beton bedeli ile ayıplı beton bedelinin tahsili için yapılan takibe davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu da gözetilerek davalının itirazın iptaline karar verilmesi, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmuştur....

    edildiği savunulmuş ise de böyle bir durum kabul edilse bile davalının sözleşmeyi feshetmediği, sözleşmenin feshinin öncesinde davacı tarafça yapıldığı, davacının ihlalin sona erdirilmesi için beş günlük mehil verdiği, davacının sözleşmeyi feshetme ve cezai şartı tahsil etme hakkı doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 214.860,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,.... sıfır km benzinli aracı 26.11.2014 tarihinde satın aldığını, aracı geri vitese taktığında aşırı derecede hırlama sesi geldiğini, 90-100 km hıza ulaştığında camlardan uğultu sesi geldiğini, vites geçişlerinde aşırı sarsıntı ve seslerin geldiğini, sürekli olarak dışarıdaki havayı içeri aldığını, aracın Eco sunun çalışmadığını, servisin bu sorunları gideremediğini ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile, aracın bedeli olan 131.650,35TL'nin fatura tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

        Karavan, ..., .... Karavan, ... Karavan, .., ..., ... Karavan, ..., ... Karavan, ... Karavan, ... Karavan, ve ... Karavan” adlı firmaların da katılacağını beyan ve taahhütte bulunduğunu, onlar nezdinde de işbu fuara katılımı noktasında bilgilerine danışılınca onların katılmayacağı hatta onlarca firmanın içinde sadece ve sadece 3 firmanın katılacağını müvekkil firma öğrenince de hemen davalı firmaya sözleşmenin feshi isteğini e-mail olarak ilettiğini, ancak davalı firma olumlu veya olumsuz cevap vermeyince ve de müvekkili firmanın telefonlarına da oyalama mahiyetinde cevaplar verilince davalı firma ile akdedilen Fuar katılım sözleşmesinin feshedildiğini, Bakırköy .......

          Dosyaya sunulan 11/08/2022 tarihli bilirkişi SMMM ......, İnşaat Mühendisi ..... ve İnşaat Yüksek Mühendisi ..... tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasında sözlü anlaşma ile, davalının sahibi olduğu fabrika binasının idari bina kısmında dış cephe imalatları, fotoselli kapı, rüzgarlık çatısı gibi imalatlar ile ilgili sözlü anlaşma yapıldığı, sözleşmenin tutarının 271.014,00 TL + KDV olduğu, davacının davalıdan cari hesap alacağı hususunda 25.368,04 TL alacak ile ilgili icra takibi başlattığı, takibin durdurulması üzerine itirazın iptali davasının açıldığı, mahallinde inceleme yapan bilirkişinin tespitine göre davacının yaptığı bazı imalatlarda ayıp ve eksiklik bulunduğu, bu ayıplı ve eksik imalatın onarımı için 10.000,00 TL harcanması gerektiği ve bir haftalık süre gerektirdiği, kurulumuzun dava konusu geçmiş tarihli ayıplı ve eksik imalatı teknik olarak belirleme olanağının bulunmadığı, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere Tespit Raporuna uyulabileceği; davacının 2019 yılı ticari...

            Davalı savunmasında satış konusu malların ayıplı olduğunu, müşterilerden dönen ayıplı mallar nedeni ile derhal ihbarda bulunduklarını malların halen kendilerinde bulunduğunu savunmuşlardır. TTK 23/1-c maddesinde ayıplı mal hakkında alıcıya ihbar yükümlülüğü getirilmiştir. Alıcı muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeden satıcıdan mal bedeli konusunda istemde bulunamaz. Davalı alıcı, ihbarda bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Davalı tarafından dosyaya ihbarda bulunulduğuna dair belge sunulamamış, davalı tanık dinlenmesine açıkça rıza göstermemiştir. Mahkemece kanıtlamayan ayıp ihbarı nedeni ile davacının alacak miktarının hesaplanması için inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

              Davacının bakiye fatura bedelini istemesinden sonra açılan itirazın iptali davasında davalının ayıptan doğan haklarını defi olarak ileri sürmesi, eldeki davadan önce ayıpların niteliği ile miktarı ile ilgili yapılan bir tespit olmaması, ihtilafın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile şartları oluşmadığından davalı lehine icra tazminatına hükmedilmemiştir. Her ne kadar davacı davalı şirketin taraf olduğu yukarıda açıklanan eser sözleşmesinden doğan bakiye alacağı nedeni ile ayrıca şirket müdürü sıfatı ile davalı ...'ya karşı da husumet yöneltmiş ise de davalı ...'nın sözleşmenin tarafı ya da garantörü olmadığı gibi kendisine husumet yöneltilmesini gerektirecek bir neden yahut delilin de ileri sürülmediği görülmekle eldeki davada davalı İsmail yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                parçası olmaması nedeni ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....

                  nedeniyle açı ayıp olarak nitelendirildiğini, ayıbın açık ayıp niteliğinde olmadığını, ayıbın ürünün örülmesi ile ortaya çıkabileceğini, bu niteliği ile iplikteki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, bilirkişi kurulunun yerinde iplikler üzerinde inceleme yapması halinde ürünlerdeki ayıbın gizli ayıp olduğu ve ancak ürünlerin dokuması ile ortaya çıkabileceğinin ortaya çıkacağını, faturaya itiraz edilmemesinin sonuca etkili olmadığını, zira satılan ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davacının edimini yerine getirdiğinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin ürünleri süresinde örerek dava dışı firmaya teslim etmemesinin tek nedeninin geç ve ayıplı teslim olduğunu, bu nedenle ipliklerin bobin halinde incelenerek ayıplı olup olmadığının tespitinden sonra karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesinin hatalı olduğunu ve savunma haklarının kısıtlandığını belirterek asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü istemiştir....

                    Mahkemece, davanın kabulüne, 30.06.2007 tarihli İngilizce kursu hizmet sözleşmesinin feshine, 2.724,00 YTL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektiriri nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 2.10.2007 tarihli açıklama dilekçesinde, ayıplı hizmet nedeni ile 30.06.2007 tarihli sözleşmenin iptali ile sözleşme bedeli olarak peşin ödediği 3.084 YTL den 3 aylık kurs ücreti olan 360,00 YTL nin mahsubu ile 2.724,00 YTL nin iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece bu talepleri kabul edilmiş, talepte bulunulmamış olmasına rağmen davacının alacağının faizi ile tahsiline Hükmedilmiştir. H.U.M.K nun 74.md gereği hakim talepten fazlaya hükmedemez....

                      UYAP Entegrasyonu