Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı aracın değiştirilmesi ve satış bedelinin iadesi istekleri yönünden işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, hasar bedeline ilişkin davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı aracın, seyir halinde iken arızalandığını, 3.000,00 TL’ye onarıldığını, arızanın sürücü veya bakım hatasından kaynaklanmadığını, aracın ayıplı olduğunu iddia ederek aracın değiştirilmesine, mümkün değilse satış bedelinin ya da ödenen hasar bedelinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Her ne kadar davaya konu aracın ayıplı olduğu yapılan bu teknik inceleme sonucu kesinleşmiş de olsa davacı tarafından aracın satın alınma tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık beş yıl süre ile kullanılmaya devam edilmiş olması ile araçta tespit edilen ayıbın aracın kullanımını etkileyen bir nitelik taşımaması dikkate alındığında bu ayıbın sadece aracın değerini etkileyen bir husus olduğu, sözleşmenin feshinin davalılar açısından ağır sonuçlar doğuracağı, aracın değeri ile aracın boyasındaki ayıptan kaynaklanan değer kaybı karşılaştırıldığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce dava konusu araçta tespit edilen boya kalınlığının basit bir ayıp olmadığı bu nedenle ayıbın giderilmesi için aracın iadesinin istenilmesinin uygun olacağı ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından bu görüş benimsenmemiştir....

      İlamın infazı, ayıplı aracın teslimi ile belirlenen tazminat tutarının ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu durumda takip başlatan alacaklının, ayıplı aracın devir ve tesciline hazır olduğunu bildirene usulüne uygun iadesi sağlanana kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile araç bedelinin aracın davalı ...’a teslim tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.   2-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın iadesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu aracın motor arızası nedeniyle davacı tarafından arızanın ortaya çıktığı ve davanın açıldığı tarih itibarıyla kullanılmasının mümkün olmadığı ve aracın motor aksamının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davacı tarafından yapılan masraf üzerine yetkili servis tarafından açtırıldığı belge ile sabittir....

          Somut olayda anlaşmazlık konusunun; davalı tarafından 12.06.2020 tarihinde satılan ... plakalı, *...* şasi numaralı, ... motor numaralı, ... marka, ... tipi, 2020 model aracın gizli ayıplı olduğunun tespiti, ticari satıma konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, aracın misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde aracın satış bedeli üzerinden değil sıfır km misli fiyatı üzerinden bedel iadesi, gizli ayıp nedeni ile davacının uğradığı zarar kapsamında şimdilik 52.021,05 TL araç kiralama ve araç kiralama nedeni ile ödenen ek bedellerin davalıdan ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tahsili, gizli ayıp ve davalının kusuru nedeni ile davacının uğradığı zarar kapsamında şimdilik 56.499,36 TL araç tamir bedelinin davalıdan ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tahsili taleplerinin hukuki şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin ayıbın nedeni ve niteliği noktasında toplandığı görülmüştür....

            Alınan tamir hizmeti neticesinde müvekkil 4- 5 kez davalının iş yerine gittiği, ancak gerekli hizmet alınamadığı, anılan hizmet karşılığında 1.100,00 TL ücret ödendiği, alınan hizmetin ayıplı olduğu, müvekkil aracın yokuşta çekiş düşüklüğü yaşadığı, davalının servisine gitmesine rağmen sonuç alamadığı, ayıplı hizmetin tespiti ile müvekkilce ödenen bedelin iadesi, işçilik bedelinin iadesi, mümkün görülmediği takdirde ayıbın ücretsiz onarım ile giderilmesi, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Somut olayda, satın alınan aracın halen davacının elinde olduğu gözönünde bulundurularak ödenen bedel yönünden aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece aracın iadesi ile 45.275.TL' nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir....

              nden 07.07.2010 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın ön camından ve kapılarından içeriye su aldığını, arka kapısının bir defasında seyir halinde iken kendiliğinden açıldığını, vitesinde zorlama olduğunu, rampalarda çekiş kuvvetinin anormal şekilde düştüğünü, bu sorunlar nedeniyle değişik zamanlarda servisçe yapılan müdahaleler nedeniyle bir takım arızaların giderildiğini ancak tüm problemlerin çözülemediğini ve aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; sözleşmeden dönmek suretiyle aracın davalılara iadesine ve araç için ödenen 38.000.00 TL, kasko sigortası için ödenen 950.00 TL, aracın finansmanı için davacı tüketici tarafından kullanılan kredinin dava tarihine kadar ödenen faiz, vergi ve masraf gideri olarak 1.596.42 TL, dört kez servise gitme masrafı 400.00 TL, aracın ilk kez serviste kaldığı 16.10.2010 ile 23.10.2010 tarihleri arasında kiralanan araç için ödenen bedel 300.00 TL, navigasyon cihazı ücreti 2.750.00 TL, dört adet çelik jant bedeli 2.400.00 TL, ve motorlu...

                e elden ödediğini, araca aynı gün chek-up yaptırdığını servisin araçta birtakım arızalar tespit ettiğini bunların davacıya bildirildiğini, aynı gün aracı bir yerden bir yere götürürken aracın bilinmeyen bir nedenle yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine ödenen 19.000,00 TL. satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle alacağına 18/10/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

                  bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsizdir. 3)Davacı taraf, dava dilekçesinde araç bedelinin tahsili halinde faiz talep etmiş olup,bu durumda aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken,faize hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu