Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

normal fiyatı ile ayıplı fiyatı arasındaki makasın bugünkü karşılığının bulunması, aracın piyasada gördüğü talep satışının az olması ve araç fiyatlarının aşırı derecede artması sebebiyle mümkün görünmediğini, sonuç olarak aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00- (Ayıplı aracın takdir edilen satış değeri) 260.000,00 -15.000,00TL olarak belirlendiğini aracın servis kayıtlarının incelenmesi sonucu gizli ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiğini, aracın satış tarihindeki satış bedelinden indirilmesi gereken miktar 275.000,00– 260.000,00 = 15.000,00 (Onbeşbin Türk Lirası) TL olarak hesaplandığını beyan etmiştir....

    Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, “çekişten düşmesi”nin imalat kaynaklı olduğu saptandıktan sonra, aracın imalattan kaynaklı bu arızası nedeniyle araçta meydana gelecek değer kaybı hesaplanmamıştır. Bu durumda mahkemece, araçtaki “çekişten düşme” kusuru nedeniyle aracın değerinde meydana gelecek değer azalması konusunda bilirkişiden ek rapor aldırılarak değer kaybı belirlendikten sonra, ayıbın niteliğine göre davacının seçimlik haklarından aracın misli ile değişim hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı, araçtaki ayıp nedeniyle dört seçimlik hakkından bedel indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      Dosya kapsamından davaya konu aracın, davacı alıcı tarafından 08/01/2015 tarihinde dava dışı Erdal Altıner'e satıldığı anlaşılmaktadır. TBK'nun 228/2. Maddesinde ki "Satılan alıcıya yüklenebilen bir sebep yüzünden yok olmuşsa veya alıcı onu başkasına devretmişse ya da biçimini değiştirmişse alıcı, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir." düzenlemesi gereğince, davacı alıcı tarafından dava konusu aracın üçüncü kişiye satılarak devir edilmesi nedeniyle ancak değerindeki eksiklik karşılığının(değer kaybının) satış bedelinden indirilmesini talep edebilir. İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın satış tarihindeki ayıpsız değerinin 27.000,00 TL olduğu, ayıplı değerinin ise 20.250,00 TL olduğu, değer kaybının ise 6.750,00 TL olduğu anlaşılmaktadır....

      Yapılan yargılamada davaya konu aracın yağ pompasının patlaması ve aracın hasar görmesi üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı, kullanıcı hatasının bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.Bir aracın ---- patlaması aracın asli fonksiyonu sağlayan motora zarar verebileceği genel hayat tecrübesi ile malumdur.Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde satın alınan maldaki üretimden kaynaklanan ayıbın ağır kusurla alıcıdan gizlendiğinin kabulü gerekir. Bu halde üretici yanında satıcı da ayıp nedeni ile doğan seçimlik haklardan sorumludur. Hal böyle olunca davalı -----zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir. Davaya konu araçta oluşan hasar bedelinden ithalatçı firma ile müteselsil sorumlu , değer kaybı ve ikame araç bedelinden tek başına sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dosyada yer alan ihtarname ve servis formlarından anlaşıldığı üzere davacının ayıp ihbarını süresinde yaptığı anlaşılmaktadır....

        talep edildiğini, ancak davalının bu durumu kabul etmediğini ve aracın motorunun değiştirilmesine ilişkin masrafları davacıdan talep ettiği için aracın davalı şirket yetkili servisinde beklediğini belirterek, araçta davalının kusuru sonucu oluşan toplam hasar ve değer kaybı miktarı olarak dava tarihi itibariyle tespiti ile,fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik KDV dahil 59.047,32 TL hasar bedeli,5.000,00 TL değer kaybının aracın davalıya tamir için teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, Dairemizin bahse konu bozma ilamından önce alınan bilirkişi raporunda, metrekare değeri esas alınarak hesap yapılmış, bozma ilamından sonra alınan 15.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise kararlaştırılan bedel metrekareye bölünmek suretiyle ayıplı değer ve ayıpsız bedel tespit edilerek yeniden yanlış hesaplama yapılmıştır. Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. ...) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

          Esas .... sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten satın alınan ticari aracın garanti süresi içerisinde arızalandığını ve yetkili serviste tamir edildiğini, arızanın meydana gelişinde müvekkilin kusurunun bulunmadığını, ayıp ihtarı ve tamir bedelinin ödenmesi talebine davalı tarafça olumsuz yanıt verildiğini belirterek 7.207,37 TL parça değişim ve işçilik bedeli ile aracın tamir süresince çalışmaması nedeniyle fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL maddi zarar talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, araca yapılan bakımın müvekkilin yetkili servisi olmadığını ve araçtaki arızanın kullanılan yakıttan meydana geldiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, aracın ayıplı olması sebebiyle onarım bedelinin tahsili ile aracınve güçten yoksun kalınması sebebiyle uğranılan zararın tanzimi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapora göre, davacı tarafça dava konusu araçtaki arızanın dayanağı olarak dosyaya sunulan 4 adet enjektörden yalnızca 1 tanesinin dava konusu araca ait olduğu, 1 adet enjektördeki arızanın uygun olmayan yakıt kullanımından değil, elektriksel bir dengesizlikten meydana geldiği, aracın şarj sistemi veya akümülatör voltajındaki dalgalanmadan kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Arıza aracın garanti süresi içerisinde meydana gelmiş olduğundan ve kullanıcı hatası nedeni ile oluştuğu kanıtlanamadığından TBK 231.maddesi uyarınca davalı tamir bedelinden sorumludur....

            harcadığı ulaşım bedelinin tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu aracın, gördüğü tamir ve bakım sonucu değişen parçaları nedeniyle değer kaybı bulunduğundan, değişim talebinin reddi halinde değer kaybının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            0 km ve yeni bir araç olarak yetkili bayi olan davalı şirketten alındığını, halihazırda garanti kapsamında olduğunu, araç henüz 10 aylık olmasına rağmen servisten çıkamadığını belirterek, söz konusu aracın birebir yenisi ile değiştirilmesine, müvekkilinin söz konusu aracın tamiri sırasında işçilerin ulaşımına harcadığı ulaşım bedelinin tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu aracın, gördüğü tamir ve bakım sonucu değişen parçaları nedeniyle değer kaybı bulunduğundan, değişim talebinin reddi halinde değer kaybının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu