Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA Davalı vekili tarafından verilen 10.05.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirkete ait ... plakalı araç davacı firmaya tamir işlemleri için gönderilmişse de, araç teslim edildiğinde arızanın giderilmediğinin müvekkil şirket tarafından tespit edilmiş olduğunu, aracın yeniden davacı firmaya gönderildiğini ve ikinci kez bir takım işlemlerin yapıldığını, aracın ikinci kez tamir işlemi görmesinin ardından test sürüşü esnasında, davacı şirket personeli tarafından "aracın yine tamir edilemediği, arızanın giderilemediği" müvekkil şirket personeline ifade edilmiş olduğunu, bu durumun davacı şirket yetkilileri tarafından da bilinmesine karşın, araç arızası devam eder şekilde müvekkile teslim edilmiş ve geçen uzunca süreçte davacının herhangi bir bedel talebi de olmadığını, dava konusu faturadan müvekkilinin haberdar olmadığını, faturanın müvekkile tebliğ edilmediğini, aradan uzun süre geçtikten sonra müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirkete ait ... plakalı...

    Davacı aracın süresinde tamir edilmediğini, hasarlı halde teslim aldığı aracını başka bir tamirciye malzeme ve işçilik dahil 18.770,00 TL'ye tamir ettirdiğini belirterek; sözleşme gereği davalıya ödediği 4.000,00 TL ile tamir için üçüncü kişiye ödediği 18.770,00 TL olmak üzere toplam 22.770,00 TL'nin aracın teslim tarihi 15.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir....

      Dosyada ; ... tarihinde yapılan sadece birinci kademe değişiminin ayıplı olup olmadığı, bu tarihte gerçekleştirilen değişimde ikinci kademenin de değiştirilmesi gerekip gerekmediği, buna bağlı davalının ayıplı hizmette bulunup bulunmadığı bu ayıplı hizmetin basit bir gözden geçirme ile farkedilip farkedilmeyeceği, söz konusu hususun açık ayıpmı gizli ayıpmı olduğu, araçta meydana gelen arızanın ... tarihinde ayıplı değişim var ise bu nedenle mi meydana geldiği, yoksa araçtaki arızanın kullanım hatası nedeni ile mi meydana geldiği, şayet ayıplı hizmet var ise bu ayıplı hizmet nedeni ile araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği, geldi ise miktarı, aracın kusursuz onarılması için gerekli gerçek masrafın ne olduğu, aracın tamir süresi, buna bağlı olarak aracı tamir süresinde kullanılmamaktan kaynaklı davacının zararın oluşup oluşmadığı hususlarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır....

        Bilirkişi heyetinden alınan rapor içeriğine göre; 'davacının aracında hasara yol açtığı iddia edilen yakıtta bulunan suyun davalılar ile illiyet bağının tam olarak kurulamaması nedeniyle davacının hasar bedelini davalılardan talep edemeyeceği, analiz sonucu ayıplı çıkan yakıtın davalılar ile illiyet bağının tam olarak kurulamaması nedeniyle davacının yakıt bedelini davalılardan talep edemeyeceği, davacının aracında oluşan hasarın davalılar ile illiyet bağının tam olarak kurulamaması nedeniyle davacının ikame araç bedelini davalılardan talep edemeyeceği, davacının aracında oluşan hasarın davalılar ile illiyet bağının tam olarak kurulamaması nedeniyle davacının yedek parça bedelini davalılardan talep edemeyeceği,' yönünde görüş bildirmiştir....

        Dava, ayıplı satış nedeniyle sözleşmenin feshi, davalıya ödenen 20.300 TL araç bedelinin iadesine ilişkin alacak davasıdır.Davalı sağlayıcı olmadığı için uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk mahkmemesi görevli olup,bir tüketici işleminin sözkonusu olmaması nedeniyle uyuşmazlığın 6502 s.TKHK.na göre değil 6098 s.TBK.hükümlerine göre çözülmesi gerektiği açıktır. Borçlar Kanun'unun 223. maddesine göre, “alacı, devraldığı satın alınanın durumunu işlerin olan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır." Alıcının ayıba ilişkin ihbar yükümlülüklerini yasal süre içinde yerine getirmesi halinde; (I) sözleşmeden dönme, (II) ayıp oranında bedel indirimi, (III) ücretsiz onarım veya (IV) ayıpsız misli ile değişim talep edebilecektir. Alıcının ayıplı ürün teslimi nedeniyle zarara uğraması halinde bu husus da ileri sürülebilecektir....

        Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda; "mevcut arızanın yakıt veya araç kullanıcısının kusurundan kaynaklanmadığı" belirtilmiştir. Ayrıca söz konusu arızanın aracın ekonomik ömrüne göre oldukça düşük km'de gerçekleştiği de tartışmasızdır. Mevcut delillere göre ... Yapı'ya ait aracı 28/07/2017 tarihinde ...'a ait servise getirildiği, 18/10/2017 tarihinde tamirin tamamlanarak aracın teslim edildiği, bu durumda 15 günlük makul tamir süresi ile 30 günlük azami tamir süresinin fazlasıyla aşıldığı , ayrıca mevcut arıza garanti kapsamında kalmakla ücretsiz tamir gerekirken tamir bedeli tahsil edildiği anlaşılmakla araç sahi- binden tahsil edilen tamir bedelinin iadesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı/karşı davalının,1-Asıl davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine, 2-Karşı davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir....

          KARAR Davacı, davalıdan araç satın aldığını, aracın ticari plakası ile durak hakkının ise kendisine beş yıl süre ile kiralandığını, 14.000 YTL olan kira bedelinin 4.550 YTL'sini ödediğini, fakat aracın beş ay sonra elinden alındığını ileri sürerek, ödediği bedel ile birlikte aracın tamir masrafı ve maddi tazminat olarak toplam 11.906 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, 4.550 TL'nin tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında yapılan tarihsiz harici sözleşme ile araç satışı ve taksi olan aracın ticari plakası ile durak hakkının kiralanması konusunda anlaştıkları, davacının 14.000 YTL kira bedelinin 4.550 YTL sini davalıya ödediği, aracın beş ay sonra davacının elinden alındığı dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, bu hususlar taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı ödediği 4.550 TL'nin tahsili için, bu davayı açmıştır....

            Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu, toplam onarım bedelinin ibraz edilmiş faturalara göre 4.130 TL olduğu, davacının ulaşım kaybı bedelinin 43x25 Euro ( Merkez bankası efektif satışı kurunun ortalaması olan 2,070 T) = 2.225 TL olduğu toplamda davalıların 6.355 TL maddi zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle maddi tazminat davasının kısmen kabulu ile 6.355,00 TL....

              Noterliği'nin 25/08/2017 tarih ve 009971 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, müvekkilinin aracın ayıplı kısımlarını tamir ettirdiğini, 12.180,00- TL para harcadığını, aracın servisteyken kilometre göstergesiyle oynandığının anlaşıldığını, buna ilişkin dava hakkının saklı tutulması gerektiğini, 12.180,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

              Dosya kapsamı içeriğinden ve özellikle de davacının dava dilekçesindeki anlatımları ve işbu dilekçesinin sonuç kısmı dikkate alındığında davacının somut olaydaki talebinin ayıplı araç satımı nedeniyle bedelde indirim istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, satış tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 227.maddesi hükmüne göre; alıcı, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme veya ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme haklarına sahiptir. Mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak dava konusu araçta hasar ve değer kaybı oluştuğu belirtilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından ötenden beri benimsenip uygulanan gelen ve "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi dikkate alınarak satış bedeline ilişkin indirim bedelinin hesaplanması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu