WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin satıcı olarak, diğer şirketin ise ithalatçı ve tamir ettiren olarak sorumlu olduğunu belirtmek suretiyle; müvekkilince ödenen 106.212,52 TL satış bedelinin, fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte, davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ayıplı malın davalılar tarafından geri alınmasına ve müvekkili kandırıldığı için duyduğu üzüntü nedeniyle 15.000,00 TL manevi tazminatın da davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şube Müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Renault Mais A.Ş tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalı tarafından satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, ödediği bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır. Ancak araç davacı elideyken trafik kazası geçirmiş ve meydana gelen hasar tamir edilerek giderilmiştir. Nevarki mahkemece davacının ödediği bedele hükmedilirken, araçtaki değer kaybını nazara alınmamıştır....

      Öte yandan davacının ayıplı ve hatalı imalat bedeli ve araç kiralama bedeli önünden açtığı davada ,dava konusu aracın davalı tarafça usulüne uygun işçilik ve malzeme ile tamir edilmediği alınan tüm bilirkişi raporlarında belirlenmiştir.Mahkemece birden fazla alınan bilirkişi raporlarındaki eksikliğin alınan heyet bilirkişi raporu ile giderildiği,aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi ve tamir süresinin uzunluğu da gözetilerek araçtaki eksik ve ayıpların kaza tarihindeki birim fiyatlar baz alındığında, yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 5.726,54 TL olduğu, davacının 40 gün araçsız kalması karşılığı 2.360,00 TL dahil kiralama bedeli talep edebileceği belirlendiğinden,heyet bilirkişi raporu hükme dayanak yapılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, ikinci el olarak alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla ithalatçıya karşı açılmış araç tamir masrafı, değer kaybı bedeli ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

        ISLAH: Davacı vekili 26.12.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ettiklerini belirterek, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmaları nedeniyle 59.000-TL araç bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu talebin kabul görmemesi halinde aracın pert değeri hesaplanarak aradaki bedel farkının tahsiline, 20.000-TL motor değiştirme bedelinin davalıdan tahsiline, aracın 17.01.2014-13.05.2014 tarihleri arasında kullanılamaması nedeniyle aylık kira bedeli 3.750-TL olmak üzere 3 ay 26 günlük araç kiralama bedeli olan 14.500-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Noterliği’nin araç satış sözleşmesi ile davalı satıcıdan 445.000,00 TL bedelle satın aldığını, müvekkili aracı satın alması sonrası müvekkil araç ile seyir halindeyken aracın performansının yeterli nitelikte olmadığını görünce en yakın tamir merkezine ulaştığını, aracın muayenesi sırasında aracın şanzımanının sıkıntılı olduğunun tamir merkezince tespit edildiğini, aracın servis kayıtlarında daha önceden şanzıman sıkıntısından servise geldiğini ancak tamiri yapılmadan çıkışının yapıldığı bilgisine ulaşıldığını, yine araç içinde aracın eski sahiplerine ait olan bir fatura bulunduğunu, faturada bulunan iletişim numarasıyla eski malikle iletişime geçildiğinde aracın eski malikinin "Mezkur aracın daha önceden kendisine satılmaya çalışıldığını ancak araçta bulunan şanzıman sıkıntısı bulunduğundan davalı ile iletişime geçip mezkur aracı iade ettiğini belirttiğini, yetkili serviste şanzımanındaki arıza için fiyat olarak müvekkilden 131.000,00 TL talep edildiğini, müvekkili belirtilen fiyatı ödeyemeyeceğinden...

            işyerinde görüştüklerini, oğlunun davacıya aracı iade etmek istiyorsan, alayım dediğini, davacının arabaya yaptığı masraflarında ödenmesini istediğini, bu masrafların davacının kendi özel zevkine göre takdtırdığı aksesuarlar olduğunu, araç satışı yapılırken davacı tarafından aracın servise götürüldüğünü, kamera kayıtlarının mevcut olduğunu, aracın satış bedelinin 85.000 TL olarak ödendiğini bildiğini'' beyan etmiştir....

              ödenerek araç tamir edilmesine rağmen sorunun çözülmemesi nedeniyle tarafından kabul edilmediğini, servis yetkililerinin tamir aşamasında gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle araçtaki problemler giderilmediği gibi tekrar ücret talep edildiğini, oysa araçtaki arızaların garanti kapsamında değiştirilmesi gerektiğini ileri sürerek araçtaki mevcut arızaların ücretsiz tamiri ile tamir masrafı olarak ödenen 6.300,00 TL ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                yaptırdığını iddia etmiş ise de tamir faturalarının dosyaya sunulması gerektiği belirtilmiştir....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ikame edilen davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, zira müvekkili araç alım-satım işiyle uğraşmamakta olup, yapılan satışın arızi olarak yapıldığını, bu hususun müvekkilinin araç satış geçmişi incelendiğinde açıkça görüleceğini, ayrıca davalı tarafın tüketici sıfatında olmadığını, davalının araç bakım ve tamir işiyle uğraştığını ve gerek şahsı gerekse şirketi üzerinden çeşitli alım satımlar yaptığını, göreve ilişkin hususlar kamu düzenine ilişkin olup, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle davacı taraf ile söz konusu araç satışı için 300.000 TL olarak değil, 250.000 TL olarak anlaşma yapıldığını, noterdeki satış sözleşmesinde 300.000 TL olarak gösterilmesini davacı tarafın istediğini, davacı taraf oto tamir işiyle uğraşmakta olup, müvekkilinin zaten aracındaki arızaların giderilmesi için davalı ile tanışık olduğunu, müvekkili davalıya tamir masrafı olarak parça parça...

                    UYAP Entegrasyonu