Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilere satış yaptığını, bahse konu cihazları satın alan tüketiciler ayıplı çıkan cihazlara ilişkin seçimlik haklarının kullanılması nedeniyle tüketicilere ürün bedeli iade etmek durumunda kaldığını, ödenen ürün bedellerinin davalı firma tarafından müvekkil şirkete rücu en ödenmesi gerektiğini belirtmiştir....

    Mahkemece, dava konusu edilen fotokopi makinesinin gizli ayıplı olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, dava tarihine kadar dava konusu ürünün davacının kullanımında olması nedeniyle kullanım bedelinin mahsup edilerek ürün bedelinin davacıya iade edilmesi gerektiği, diğer davalı .....

      KARAR Davacılar, davalı şirketten 18.07.2011 tarihinde satın aldıkları dava konusu aracın ön takımından ve geri viteste ani fren yapıldığında arka kısmından ses gelmesi şikayetleri için defalarca servise başvurulduğu halde sorun çözülmediği gibi, aracın ...’a gönderilerek yapılan incelemelere rağmen sorunun giderilemediğini, aracın ayıplı olması nedeniyle iadesi ile bedeli olan 203.362.30 TL'nin iade tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalı ... Tic. ve San. A.Ş. davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalılar tarafından üretilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davaya konu aracın iadesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        zarara uğradığı, davalı satıcının 6098 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi hükmü gereği satılanın ayıplı olması nedeniyle oluşan zararlardan alıcıya karşı sorumlu olduğu, satılandaki ayıbın üretim hatasından kaynaklanmasının davalı satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu nedenle Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması sonucunda ayıplı malın iadesi ile bedeline ve ayıplı ürünler nedeniyle oluşan zararın davalıdan tazminine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 6098 sayılı Kanun'un 227 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı gereği, ayıplı malların davalılara fiilen iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru görülmediği, davanın 1.000,00 TL dava değeri üzerinden kısmi dava olarak açıldığı, 01.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de satış bedeli ve oluşan zarar kalemleri bakımından dava değerinin ıslah edildiği, davacı tarafça dava...

          Eldeki uyuşmazlıkta da davacı tüketici; satın aldığı malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesini talep etmiş, ispat noktasında dava dışı Teleservis International Telefon Onarım ve Tic. Ltd. Şti.nin 14888 seri nolu, 22.01.2014 fiili sevk tarihli sevk irsaliyesine dayanmıştır. 23. Söz konusu belgede davacıya verilen önceki cihazın ayıplı olduğu ve eldeki davaya konu yeni telefonla değiştirildiği, davacının 27.01.2014 tarihinde teslim alırken …269 seri numaralı yeni telefonla ilgili olarak da “Cihazın ses kapama düğmesinin arızalı olduğunu fark ettim. Ayıplı ürün olarak teslim aldım.” şeklinde açıklamasının bulunduğu, yine dava dışı servise ait kaşe ve imza üzerinde “Cihaz ayıplı üründür” yazısının yer aldığı anlaşılmaktadır. 24....

            Davalı yanın cevap dilekçesinde de beyan ettiği üzere davacı yandan gelen şikayetlerin kendilerince kabul edilip ürün değişimi yapıldığı da kabul ve ikrar olunduğu nedenle davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı kabulü doğru görülmemektedir. Ancak mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde davacının bedel iadesi talebinin değerlendirilmediği, ürünlerin kullanılmış olması ve yenileri ile de değiştirilmiş bulunması karşısında bedel tenzili hususunda hiçbir hesaplama yapılmadığı ve bu hususta ek rapor taleplerinin mahkemece yerine getirilmediği de anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava sonucuna doğrudan etki edecek deliller toplanmadan karar verildiği anlaşılmakla kararın kaldırılması gerekmiştir." gerekçesiyle kaldırılmıştır. Dava, tacirler arası ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkindir....

              Dosya kapsamından; dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 04/09/2021 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme bedelinin 20.584,00 TL olduğu, davacı tarafından 7.400,00 TL ödeme yapıldığı, davacının sözleşmeye konu ürünlerin teşhir ürünlerinden farklı olarak ve ayıplı bir şekilde teslim edildiği, davacı tüketicinin satıcıya yapılan başvurulardan sonuç alınamaması üzerine eldeki dava ile ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve senetler sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa dava konusu ürünlerin satış ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasanın 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

              Sıfatıyla) Taraflar arasındaki bedel iadesi ve maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece her ne kadar, davacının cayma hakkını kullandığı kabul edilmiş ise de, ürün ayıplı olmayıp bu iki tarafın da kabulündedir. Kaldı ki kişi alacağı ürünün özelliklerini araştırıp, o şekilde alması gerekirken, bunu yapmadığı halde, sonradan ürünün istediği özellikleri taşımadığından bahisle bedel iadesi isteminde bulunamaz. 6502 sayılı kanunun tüketiciye tanıdığı seçimlik haklar, ürünün ayıplı olması durumunda söz konusudur. Ürünün ayıplı olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile ayıplı olan dava konusu mobilyaların iadesine ve kullanım hatasından kaynaklanan bedelin iade edilecek bedelden düşülmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği göz ardı edilerek ayıplı olmadığı...

                  UYAP Entegrasyonu