Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, araçta oluşan boya akmasının açık ayıp niteliğinde olduğu, 4077 sayılı yasanın 4/2. maddesi uyarınca, ayıbın aracın tesliminden itibaren 30 gün içerisinde satıcıya bildirilmesinin gerekli olduğu, ancak davacı tarafça süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile, satın aldığı araçta üretim hatası olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiştir. Davalılar, süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir....
Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Uyuşmazlık, davacının varlığını iddia ettiği metrekare eksikliğinin bulunup bulunmadığı, metrekare eksikliğine ilişkin ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, bu nedenle ödenen bedelden indirim yönündeki talebin yerinde olup olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, sözleşme, belediyenin cevabi yazıları dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ....Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği gibi satılan konutun net alandan 12.37m2 brüt alandan ise 15.07 m2 daha küçük olması,bu m2 eksikliğinin sadece bir bölümde olmayıp konutun tümüne yayılmış olması göz önünde bulundurularak bu ayıbın ortalama bir tüketicinin basit bir muayene ile tespit edebileceği nitelikte bir ayıp olmadığı gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporlarına göre, araçta imalat ve tasarımdan kaynaklanan ayıp olup, aracın kullanımına ve zamana bağlı olarak ayıbın sonradan anlaşılabilecek nitelikte gizli ayıp olduğu, davacının araç için fazladan 4.834,28 TL'lik masraf yaptığı, bu yöndeki talebinin 3.000,00 TL olduğu, manevi tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış sözleşmesinin iptali ve bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece bedelin iadesine karar verilmiştir....
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, davaya konu ----- ve ------ plakalı araçların ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı, aracın kullanılmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığı, bunun sonucunda varsa davacının ayıp nedeniyle yapılan onarımlar kapsamında kısmi dava olarak 5.000,00 TL, varsa araçların serviste kaldığı süre boyunca kullanılamaması sebebiyle kazanç kaybı kapsamında kısmi dava olarak 500,00 TL, varsa araçlardaki ayıba bağlı değer kaybı kapsamında belirsiz alacak davası olarak 500,00 TL, değişik iş dosyası kapsamında yapılan 1.750,00 TL masrafa yönelik tazminat davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir....
Başka bir görüşe göre ise, zamanında ihbar külfetini yerine getirmeyen alıcının düşeceği elverişsiz durum, borca aykırılığa ilişkin genel hükümler ya da haksız fiil hükümlerine dayanan bir tazminat talebi ile giderilebilir ---------- Masraflara İlişkin Sonuçları,---------- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; davalı şirketin sözleşme hükümleri uyarınca davacının uğrayacağı her türlü zarardan sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ayıp ihbarının yapılmayacağına dair bir hüküm bulunmadığı, ayıp ihbar külfetinin yerine getirilmemesi halinde satıcının her an tazminat ödeme tehdidi altında olacağı, davacı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığının sabit olduğu, davacının kanundan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanamayacağı ve satılanı kabul etmiş sayılması gerektiği, anılan görüş ve ------kararı gereği genel hükümlere göre de tazminat talep edilemeyeceği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVACI VEKİLİ KARAR TARİHİ : 28/05/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2021 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davada, davacı şirketin davalı ...den satın aldığı sıfır kilometre aracında meydana gelen gizli ayıp nedeniyle uğranılan zarar bedeli talep edilmektedir. Uyuşmazlık, TTK.'nun 23.maddesi gereğince alım-satım akdinden kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı gereğince, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (22.) Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (22.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile 28/05/2021 tarihinde karar verildi. Başkan ... e-imzalıdır Üye ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 30.9.2003 tarihinde satın alınan aracın kısa bir süre sonra motorunun arızalandığını, aracın gizli ayıp nedeniyle uğradığı hasarın mahkemece tesbitinin yapıldığını ileri sürmüş ve 4.286.500.000 TL.'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının aracı müvekkillerinden değil ......
Dava konusu araçta açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nın 23. maddesi hükmü değil, TBK’nın 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınacaktır. TBK’nın 223/2.maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir....
AŞ. vekili müvekkilinin Audi marka araçların Türkiye distribütörü/ithalatçısı olup dava konusu aracın satıcısı veya üreticisi olmadığını, dava konusu talep nedeniyle kendilerine husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, ayıp ihbarının noterden yapılması gerekirken süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, olayın 13/07/2011 tarihinde meydana gelmesine rağmen davanın çok sonra açıldığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu araçta ayıp bulunmadığını, kazanın oluş şekli uyarınca hava yastıklarının açılma koşullarının oluşmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, tüzel kişi için manevi tazminat talep edilemeyeceğini, araç değişimi ve tazminat taleplerinin dayanağı bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece dava konusu aracın ayıplı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....