Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL ödeme yaptığı, sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebi ile açmış olduğu eldeki davada davalı tarafça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yönleri ile davanın ön inceleme aşamasından önce cevap dilekçesi ile kabul edildiği ve mahkemesince vaki kabul beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilerek davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi gereğince 850,00.-TL vekalet ücreti taktir edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça mahkemesince verilen karar vekalet ücreti yönü ile istinaf edildiği, davacı tarafın dava açarken harca esas değer olarak "17.000,00.-TL" gösterdiği tespit edilmiş olup, davanın davalı tarafça kabulü üzerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince bu miktar üzerinden karar tarihi itibarı ile belirlenecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemesi ve eksik harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; davalının davacıya sattığı oksijen maskelerinin ayıplı olup, bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının gizli ayıbı öğrenmesini takiben 22.04.2009 tarihli noter ihtarıyla ayıp ihbarında bulunduğu, ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında ayıp ihbarının da yasal süresi içinde yapıldığının kabulü gerektiği, davacının davalıdan aldığı ürünler yerine piyasadan başka marka ürün alıp hastaneye teslim etmek zorunda kaldığı, bu tespitlere göre davacının ayıp nedeniyle, BK.202.maddesinde düzenlenen satımın feshi ve semenin iadesi talebinde bulunmasının yasaya uygun olduğu, davacının ıslah ile talep sonucunu azaltmışsa da, talebin daraltılması için ıslaha gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 32.256,90 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun'un 2/2 maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine...

    Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....

      Davalı vekili, davacının inşaatla ilgili sorunlardan ve taşınmazın hacizli olduğundan haberdar olduğunu, müvekkilinin daire satışı yapmadığını, kooperatif hissesini sözlü olarak 14.000,00 TL bedelle devrettiğini, davacının hisseyi daha yüksek bedelle devretmek istemesi sebebiyle 20.000,00 TL bedel alındığına ilişkin 22.09.2005 tarihli belgenin tek taraflı olarak müvekkilince imzalandığını, müvekkilinin kooperatif ile arsa sahibi arasındaki sözleşmenin feshi davasından haberi olmadığını ve işbu davayla öğrendiğini, davacının 20.000,00 TL ödemede bulunduğunu ispatlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın sağ arka çamurluğunun alt uç kısmındaki 9.5 cm uzunluğundaki ve en geniş kısmı 0.9 cm olan boya soyulması değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir....

          nun 297/c maddesinde belirtilen tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların çekişmeli vakalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda tartışılması gerekir. İncelenen dosyada, davaya konu ürünlerin 31/12/2018 tarihli faturaya göre 20.000,00 TL'ye satın alındığı anlaşılmıştır. Davacı dava açarken sözleşmenin feshini, ödenen bedelin iadesi ile 25/01/2019 vade tarihli senedin ödenmemesi için tedbir talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkemece 25/01/2019 vade tarihli senedin dava konusu koltukların alımında verilen bir senet olması halinde bu senedin ödenip ödenmediği tespit edilmeli, davacının talebinin aynı zamanda sözleşmenin feshine yönelik olması nedeniyle de kurulan hükümde bu hususun da değerlendirilmesi ve bu yönde bir hüküm tesis edilmesi gerekir....

          Yapılması gereken iş, hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davacı iş sahibinin sözleşmede kararlaştırılan ve kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olması halinde tesisin ayıpsız olarak çalışıp çalışmayacağı eserin sözleşme ve eklerine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak ve ayıplı yapılıp yapılmadığı, ayıplı yapılmış ise, BK’nın 360/I. maddesi hükmünce kabule icbar edilemeyecek derecede olup olmadığı ve aynı maddenin II. fıkrasına göre bedel tenzili gerekip gerekmediği ile tenzili gereken bedel ve ayıpların giderilmesi masrafları tesbit ettirilip değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması olmalıdır. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak ayıpta kusur incelemesi yapan rapora itibar edilerek eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

            Tüketicinin; malın ayıplı olması halinde malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarından birini kullanabilmesi için ücretsiz onarım hakkını kullanmaması gerekir. Ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketici, daha sonra bu hakkından vazgeçerek malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimini talep edemez. Somut olayda, 01.09.2009 tarihinde aracın triger kayışının kopması nedeniyle araç yetkili servise götürülmüş, yetkili servis tarafından garanti süresinin geçtiğinin belirtilmesi üzerine davacı tarafından ücret ödenmek suretiyle onarım gerçekleştirilmiş, müşteri memnuniyeti çerçevesinde 4.903,20 TL onarım bedelinin 3.365.84 TL’si davacı tarafından yetkili servise ödenmiştir....

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, aracın iadesi, satış bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde; Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesinde, "Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." hükmü bulunmaktadır....

              Şöyle ki dosyanın tetkikinde her iki bozma ilamı neticesinde de eserin ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarı yapıldığı hususlarının kabul edildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu