Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/119 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, yapılan inceleme sonunda dairenin balkonlu net alanının 88.69 m², balkonsuz net alanının 73.49 m² olarak hesaplandığını ileri sürerek sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesine mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, sözleşme konusu taşınmazın taahhüt edilenden daha küçük olduğundan bahisle sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılması istemiyle eldeki dava açmıştır....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli, maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili; dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satıldığını, davacının ailesi ile birlikte tatile çıktığı esnada yolda kaldığını iddia ederek 10.000,00 TL ayıp oranında indirim bedeli ile ayıp sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, işin ayıplı yapıldığı ve ayıp ihbarının da süresinde bildirildiği ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan rapor doğrultusunda tarafların %50'şer oranda kusurlu oldukları benimsenmekle birlikte davacı yanca tazmini talep edilen kalemlerin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle mahkemenin kabulünün aksine dosya kapsamına göre yüklenicinin, BK'nın 357/III. maddesi uyarınca uyarı görevini yaptığı kanıtlanamadığından oluştuğu tesbit edilecek zarardan tümüyle sorumlu tutulması gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece, ileri sürülen ayıpların niteliği ve giderilme bedeli hakkında herhangi bir inceleme yapılmış değildir. Oysa BK'nın 360/II. maddesi hükmüne göre iş sahibinin eserdeki ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine hakkı olduğu gibi, yüklenicinin kusurunun varlığı halinde oluşan diğer zararlarının tazminini de isteyebilir....

      Davalı tarafın, süresi içerisinde davaya cevap vermediği, bu nedenle süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığı yönündeki istinaf itirazının savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu gibi HMK'nun 357. Maddesi gereğince; ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen savunmalar istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,Dosyada mevcut TÜVTÜRK kaydının araç satış tarihinden sonra 19.09.2020 tarihinde yapılan muayeneye ilişkin olduğu ve aracın kilometresinin oynandığının bu belgeyle sağlıklı olarak tespitinin mümkün olmadığı,alınan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu,ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre belirlenmesi gerektiği,nispi metodun uygulanabilmesi için ise;aracın sözleşme tarihi olan 21/11/2019 tarihindeki ayıpsız ve ayıplı değerinin piyasa rayiçlerine göre tespitinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır....

      Bu durumda, Borçlar Kanununun 360. maddesinden yararlanma olanağı bulunan davacı iş sahibi eserdeki ayıplar nedeniyle bedelde indirim isteyebilir. Yapılan bu saptamaya göre mahkemece, tespit sonucu alınan bilirkişi raporundan yeniden yapım bedeli 1.200,00 TL olarak saptandığından bunun davalıdan tahsili yerine davanın reddi doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        kullanıldığı ve kendilerinin konaklamadığı gece yabancı uyruklu bir müşterinin bu odada kaldığı iddiasının soyut iddia mahiyetinde olduğu ve davalı tarafça da kabul edilmediği, davacıların iade talep ettikleri meblağın iddia olunan koşullar nedeniyle otelde geçirilmeyen 2 gece ücreti 9.200,00 TL ve ayıplı hizmet nedeniyle kalan 2 gece ücreti olan 9.200,00 TL den %50 indirim yapılması ve buna ek olarak manevi tazminat talebi olduğu hizmete ilişkin bedelde indirim talep edilen 13.800,00 TL(9.200,00 TL+4.600,00 TL)'nin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu ve ispata elverişli tanık beyanı dışında bir delil bulunmadığı hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini ispat yükü davacılara ait olmakla, dayanılan bilirkişi delili davacı tarafça ileri sürülmediğinden ve iddia olunan vakaların yaşandığı tarihteki durumunun keşif marifetiyle tespiti mümkün görülmediği..." gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir....

        A.Ş. vekillerinin davaya cevap dilekçelerini özetle; Huzurdaki davaya konu araçta dava dilekçesinde iddia edildiği gibi imalattan kaynaklanan ayıp bulunmadığı, Davacının seçimlik haklarından “Onarım” hakkını kullandıktan sonra ikame ettiği huzurdaki dava ile “bedelde indirim” talep etmesinin hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiği iddiasıyla esastan reddine karar verilmesini, ayrıca dava konusu uyuşmazlığın tüketici mevzuatına tabi olmadığı için davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemelerin görevi olması sebebiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Davalı ...........

          MAHKEMESİ Dava; ayıplı olduğu iddia olunan sulama sisteminin bedelinin davalıdan tahsili, bu mümkün olmaz ise bedelden ayıp oranında indirim yapılması ve ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 03.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            'ye karşı açılan davanın ise ileri sürülen ayıpların site otoparkı ile yeşil alanlara ilişkin ileri sürülen ayıpların açık ayıp, metrekare eksikliğinin ise sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının açık ve gizli ayıpla ilgili ihbar yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmediği ve buna ilişkin delil sunamadığı gerekçesiyle esastan reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, yemin deliline yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, satın alınan iki adet dairenin ve site otoparkı ile yeşil alanların ayıplı ve eksik olarak teslimi sebebiyle oluşan ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir....

              DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin -----yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın aldığını, araç müvekkili şirketçe satın alındıktan sonra aracın airbaglerinin daha önce açılmış olduğu, orijinal olmayan airbagler ile değiştirilmiş olduğunu, bu hususlar nedeniyle kaza anında airbaglerin açılmayacağının tespit edildiğini, araçta mevcut olan bu ayıba satış ilanında ve ihale açıklamasında yer verilmediğini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde ayıptan haberdar edilmediğini, ayıbın ekspertiz raporunda da tespit edilemediğini, bu hususun gizli ayıp niteliği taşıdığını, araçtaki ayıbın müvekkili şirket tarafından tespit edildikten sonra ---- tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, ihtarnamede '' ayıp oranında bedelde indirim'' haklarını kullandıklarını bildirdiklerini ve ödeme yapılmasını talep ettiklerini, fakat davalı şirketin ödeme yapmadığını, araçtaki ayıbın niteliği ve ayıp nedeniyle indirilecek bedelin tespiti talebiyle yaptıkları...

                UYAP Entegrasyonu