Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıplı ifa sebebiyle doğan zararın tazmini için açılan bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının 2012 yılından beri teslim aldığı mallarda muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığını, satılan malda ayıp bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesi gereği satılanın onarılması veya bedelde indirim talep edebilecek olan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak dava değerinin tamamını isteyemeyeceğini, davacının satılandan elde ettiği menfaatleri de mahsup etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

    İlgili Hukuk 1.818 sayılı BK'nun 198 inci maddesi hükmüne göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....

      Somut uyuşmazlıkta satışa konu aracın 2008 model ikinci el araç olduğu, satıcının üretici veya ithalatçı olmadığı nazara alındığında davalı için sözleşmeden dönülüp misli ile değişim yapılması orantısız güçlüğe sebebiyet vereceği, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe neden olacağı bu sebeple hakkaniyet gereği ayıp oranında bedelden indirim yapılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.Yapılacak bu indirim ayıbın niteliği ile orantılı olmalıdır. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, Yargıtay tarafından uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde de açıkça kabul ve beyan ettiği üzere müvekkiline borçlu olduğunu, müvekkilinin edimini kararlaştırılan sürede tamamlayamadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sözleşme çerçevesinde teslimini gerçekleştirdiğini, davacı tarafın alacak ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın sözleşmeden dönmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, sözleşmeye konu tüm makine ve ekipmanların kusursuz ve eksiksiz şekilde davacı tarafa teslim edildiğini, müvekkili tarafından davacı aleyhine... 13 ATM'nin 2021/655 esas sayılı dava dosyası ile mahkememiz dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olması nedeniyle dosyanın... 13 ATM'nin 2021/655 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi , terditli olarak bedelde indirim ve kar mahrumiyeti için belirsiz...

        (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2016/11002 Esas-2017/6215 Karar, 25.09.2017 tarihli kararı) Yine mahkemece benimsenen raporda, ayıbın gözden geçirme ya da muayene ile anlaşılabilir nitelikte olmayıp, gizli ayıp olduğunun açıklanmasına ve ayıbın, davacı tarafından araçların servise götürüldüğü 05.04.2017 tarihinde öğrenilmesine ve hemen sonra 07.04.2017 tarihinde eldeki davanın açılmasına göre, ayıp ihbarının süresinde olduğu anlaşıldığından; TBK'nın 227. maddesi uyarınca, davacının ayıba bağlı haklardan olan satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteyebileceği sonucuna varılmış olup, davalıya ödenen satım bedelinden, araçların gerçek kilometrelerine göre tespit edilen değerleri arasındaki fark tutarında indirim yapılması gerekmekle birlikte yargılama sırasında araçların davacı tarafından satılarak bedelinin tahsil edilmesi nedeniyle artık davalıya ödenen satım bedeli ile davacının tahsil ettiği satım bedeli arasındaki fark olan 50.000TL'nin, davanın ıslah edildiği de gözetilerek...

          (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2016/11002 Esas-2017/6215 Karar, 25.09.2017 tarihli kararı) Yine mahkemece benimsenen raporda, ayıbın gözden geçirme ya da muayene ile anlaşılabilir nitelikte olmayıp, gizli ayıp olduğunun açıklanmasına ve ayıbın, davacı tarafından araçların servise götürüldüğü 05.04.2017 tarihinde öğrenilmesine ve hemen sonra 07.04.2017 tarihinde eldeki davanın açılmasına göre, ayıp ihbarının süresinde olduğu anlaşıldığından; TBK'nın 227. maddesi uyarınca, davacının ayıba bağlı haklardan olan satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteyebileceği sonucuna varılmış olup, davalıya ödenen satım bedelinden, araçların gerçek kilometrelerine göre tespit edilen değerleri arasındaki fark tutarında indirim yapılması gerekmekle birlikte yargılama sırasında araçların davacı tarafından satılarak bedelinin tahsil edilmesi nedeniyle artık davalıya ödenen satım bedeli ile davacının tahsil ettiği satım bedeli arasındaki fark olan 50.000TL'nin, davanın ıslah edildiği de gözetilerek...

          tarihli raporundan özetle; Keşif günü mobilyalar üzerinde ve dava dosyasında bulunan bilgilerde yapılan inceleme sonucunda koltuk takımında üzerinde döşeli kumaşın renk solmasının ve sünger çökmesinin satıcıdan kaynaklandığı ve üretici hatası olduğu, tamirinin mümkün olduğu, İnegöldeki üreticinin tamir edebileceği ve tahmini masrafın 2.2300,00-TL olacağı, ürünün ayıplı ürün olduğu ve ürün hatasının garanti süresi (2 yıl) içinde ortaya çıkmasından ötürü ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu yönünde rapor edilmiştir. Dava, ayıp nedenine dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda davacı bir ticari şirket olup, 6102 sayılı TTK' nın 19. maddesi hükmüne göre “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır....

            Ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı, araçtaki ayıp nedeniyle 4. seçimlik hakkından bedel indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkeme kararın bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen onanmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelenmesinde anlaşılmakla davalı ... Ot. AŞ nin karar düzeltme talebinin kabulü ile 21.3.2012 tarihli, 2012/1717-7356 esas ve karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak kararın bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

              İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. D ELİLLER : Tüm dosya kapsamı ELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu