C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı lehine ikramiye alacağı (6772 sayılı yasadan kaynaklanan), ek ikramiye alacağı (ramazan ve kurban bayramı için), hafta sonu çalışması, pazar çalışması ve ulusal bayram alacağı, fazla mesai ücret alacağı, eksik ödenen ücret alacağı, yemek yardımı alacağı, yakacak yardımı alacağı, giyim yardımı alacağı, kıdemlilik zammı alacağı ile fazla mesai alacağının kabulüne, ücret alacağı ile hafta sonu pazar çalışması ve ulusal bayram alacağının reddine karar verilmiştir D) Temyiz Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek; kıdem - ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, ücret farkı alacağı, fazla mesai alacağı, bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, ikramiye alacağı, sosyal yardım alacağı, ilave tediye alacağı, iş gücü tazminatı alacağı, giyim yardımı alacağı, yemek ve gıda yardımı alacağı, vardiya tazminatı alacağı ve elektrik yardımı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı Belediyede 01.07.1999 tarihinden 2004 yılı Temmuz ayına kadar aşevinde müdür olarak çalıştığını, Temmuz ayında işine son verildiğini, davacının çalıştığı süre içinde belediyede temizlik işini ihale ile alan şirketler nezdinde sigortalı olarak gösterildiğini, sürekli giriş çıkış yapıldığını, 2004 yılı yerel seçimlerinden önce belediyede kadrolu işçi olarak çalışıp yerel seçimlerde yeni seçilen belediye başkanı tarafından işten atılma tehdidi ile istifa dilekçesi alınarak işten çıkarıldığını, sonrasında davacının yine belediyeden iş alan şirketlerden birinin işçisi olarak belediyede çalıştırılmaya devam edildiğini, 3-4 ay çalıştıktan sonra...
Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21.05.2018 tarihli ve 2018/92E-2018/333K sayılı kararı TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanıklar Selahattin ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde, Dosya kapsamına ve olay yeri inceleme tutanağına göre olayda 3 ayrı ateşli silahtan atılmış kovan ve kartuşların bulunduğu, bunlardan 18 tanesinin vahim nitelikte kabul edilen silahtan atılma 7.62 mmlik kovanlar olduğu, bu durumda mağdurlarda yer alan yaralanmaların dışında tehlikenin ağırlığı da göz önüne alındığında mahkemenin öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nın 81 ve 35. maddesi uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, dinlenen tanıkların çoğunun kamu tanığı olmayıp davalı tarafın akraba ve çalışanları olduğunu, tanık Ahmet Yaşar'ın işten atılma korkusu ile tanıklık ettiğini, bilirkişi raporu alınması gerekmediği halde raporun hükme esas alındığını, davacının okuma yazması olmadığından çalışmaya dair delillerin az olduğunu, davalı şirketin gelir gider defterinde davacının maaşının bulunduğunu, davacının getir götür ve temizlik işi gibi işleri yapmakla beraber ayrıca kimi zaman Iğdır ve Esendere’de davalı şirket için çalıştığını, ancak bu yerlerde adlarına çalıştığı şirketlerin ismini bilmediğini, bu hususta tanker şoförü Şükrü Tuncer'in beyanına başvurulabileceğini, 1999 ile 2000 yılları arasında Esendere sınır kapısına çalışmaya gittiğinde şirketin çalışanlara Yüksekova’da kalması için Zafer otelde yatacak yer temin ettiğini, bu sebeple otel kayıtlarının araştırılması gerektiğini, davacının...
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya ibraz edilen 21.06.2017 Tarihli Fen Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere mezkur eski 1043 nolu parselin TAMAMINA el atıldığı için Bilirkişi Heyeti tarafından öncelikle el atılan toplam 204180m2 alanın bedeli hesaplanıp, daha sonra, müvekkilin el atılma tarihinden önce sahip olduğu alandan (300m2) kamulaştırma işleminden sonra kalan alanın (1,59 m2) mahsubu ile kalan ve el atılmış olan alanına (298,41 m2) göre hesaplama yapılması gerekirken hükme esas alınan raporda sanki müvekkilin 1,59 m2 alanına el atılmış gibi hesaplama yapıldığını, bu hesaplamanın yanlış ve noksan olduğunu ileri sürmüştür. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Kamulaştırmasız el atma tazminat miktarının tespitine yöneliktir. BELGE VE DELİLLER : Tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/221 2022/50 DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN TALEP VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İli, Karkamış İlçesi, Soylu Mah. 208 Ada 26 Parsel sayılı taşınmazda ifraz ile oluşan 208 ada 27 parsele idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle el atılması kapsamında meydana gelen değer kaybının kamulaştırma hukuku kapsamında tahsili bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL bedelin el atılma tarihinden itibaren işleyen faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talep sonucunu toplam 338.420,60 TL olarak belirlemiştir....
İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacı atılan mesajların kendisi tarafından değil, kendi adının kullanılarak başkaları tarafından atılmış olduğunu iddia etmişse de, mesajların içeriğinde öğrenciler arasında kurulan okuldaki bölüme ilişkin grup ve diğer hususların da konuşulduğu görülmekle, başkası tarafından mesaj atılma hususunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilerek, fiillerin davacı tarafından gerçekleştirildiği sabit olduğundan, davacının fiilinin karşılığı olan kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın murisin adına kayıtlı olduğunu ancak davalılar tarafından yapılan haksız işgal neticesinde taşınmaz üzerinde sokakların olduğunu tespit ettiklerini, dava konusu taşınmaz üzerine sokak ve yol yapıldığını, müvekkil tarafından park yapımına izin verildiğini ancak tahsis izninin verilmesinin verilmesi mülkiyetten tamamen vazgeçildiğini ve taşınmazın bedelinin talep edilmeyeceği anlamına gelmediğini, hakların kullanılmasına izin verilmesi bu kullanımdan kaynaklı dolayı bedel ya da kira istenmeyeceği anlamına gelmediğini, tarafımızca açılan davada davalı belediyeler tarafından fiilen sokak olarak kullanılan ve tapu kayıtlarına göre halen müvekkilin murislerine ait olan taşınmazın el atılma bedelinin ödemmediğini, usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini talep ettiği görülmüştür....
Atılma maksadı ne olursa olsun bononun ön yüzündeki imza muhataba (poliçede) veya keşideciye ait değilse bu imza sahibini avalist durumuna getirir. İmza sahibi herhangi bir taahhüt altına girmeyi düşünmediğini ileri süremez. Zira 613. maddenin 3. fıkrası; "aksinin isbatı caiz olmayan bir karinedir." (Prf.Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku sh.805) Yukarıda da açıklandığı üzere bonoda sorumluluğun doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzüne atılacak imzalar zorunlu olmadığından aval olarak değerlendirilir. Somut olayda davacı senet yüzlerine adını soyadını T.C kimlik numarasını yazarak imza attığından dolayı aval veren sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, davacı her ne kadar senetleri şahit olarak imzaladığını bildirse de buna ilişkin bir kayda tesadüf olunamadığı, davalının da bunun aksini ifade ettiği " gerekçesiyle " davanın reddine" şeklinde karar verilmiştir....