Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; davalı işveren nezdinde 05/01/2015 - 31/12/2015 tarihleri arasında işyeri hekimi olarak çalışan davacının kendisi hakkında çok şikayetler alındığı gibi asılsız ithamlarla istifaya zorlandığını, aksi takdirde aynı gün iş akdinin feshedileceğinin ve hiçbir işçilik alacağı ve tazminatı ödenmeden ayrılmaya zorlanacağının belirtildiğini, bu durum karşısında gururu kırılan, itibarı zedelenen ve aynı gün itibari ile güvenlik eşliğinde kapıdan atılma tehditi ile karşı karşıya kalan davacının kendisine sunulan tutanağı imzalamak zorunda kaldığını, işten...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyete dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Oluşa, müşteki Hüseyin'deki yaralanmanın derecesine,meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına, suç aletinin niteliğine, elverişliliğine, atış mesafesine, hayatı bölgenin seçilmiş bulunmasına ve içinde bulunulan ruh haline göre eylemin "kasten öldürmeye teşebbüs etmek" olduğu gözetilmeyerek, suç vasfının hatalı değerlendirmeyle "kasten yaralama" olarak kabul edilmesi suretiyle sanığa eksik ceza verilmesi 2) Sanık ile eşinin emekleri sonucu yapılan ve sanığın zilyetlik hakkının İlçe Kaymakamlığı'nca da tesbit edildiği evinden, kış günü eşyaları ile birlikte üstelik oğlu, gelini ve müşteki kayınpederi gibi yakın akrabaları tarafından kapı önüne atılma eyleminin doğurduğu haksız tahrik altında atılı suçu işleyen sanık hakkında...

      in cezaevinden izne çıkış ve dönüş tarihleri saptanıp, tespit edilen uyuşturucu etken maddelerin vücuttan atılma süresi nazara alınarak sanıkların izinde bulunduğu dönemde kullanmış olup olmayacakları ile sanıklar ... ve ...'...

        Davacı kazazede ...’ın hayata geç atılma gideri olduğu yönünde hüküm kurması durumunda davacı kazazedenin 9.131,55....

          , fazla mesai ücret alacağı ve prim alacağı ile ilgili davasının 16/10/2014 tarihli bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak ve ıslah dilekçesindeki taleplerle bağlı kalınarak ispatlanması sebebiyle kabulüne, davacının davalı aleyhine açmış olduğu manevi tazminat istemli davasının ise dosyada manevi tazminat şartları davacı lehine oluşmadığından ispatlanamaması sebebiyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile manevi tazminat haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir....

            GEREKÇE : Dava, kıdem tazminatı alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı ve tatil ücreti alacağı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davaya konu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır....

            Ancak; -Dava konusu Silivri ilçesi Seymen Mah 1691 parsel sayılı taşınmazda davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılma gerçekleştiği anlaşılmakla; davacılar hisselerine düşen toplam kamulaştırmasız el atma tazminatı 114.862,23- TL'nin dava tarihi olan 22/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, yukardaki şekilde fazlaya karar verilmesi, Doğru değil ise de; Anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, HMK'nın 353/1- b-2.m.si uyarınca ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırılması suretiyle, istinaf nedenleriyle bağlı kalınarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE, 2- Yukarıda açıklanan nedenle; Silivri 3....

            Bu itibarla dosya içerisinde yer alan belgelerden de fazla çalışmanın dava dilekçesinde abartıldığı kadar olmadığı ve davacıya yapmış olduğu fazla çalışmasının ücretinin bordrolarında detaylı olarak açıklanarak maaş hesabına ödendiği anlaşılmaktadır.Davacı yanın müvekkil şirketten hak ve alacağı bulunmamaktadır. Davacının tüm ücret ve alacakları banka aracılığıyla maaş hesabı üzerinden ödenmiştir ve davacı yan tarafından ücret bordroları herhangi bir itiraz ileri sürülmeden maaş ödemesinin yapıldığı o aya ilişkini ibra edilerek imzalanmıştır. Davacı yanın müvekkil şirketten yıllık ücretli izin alacağı da mevcut değildir. Davacı yanın yapmış olduğu fazla çalışması bulunmamaktadır , zira yapılmış olsa dahi bu durum bordrolara yansımış ve ücreti kendisine ödendiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C-)İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir....

            Mahkemenin davacı adına ... bildirilen işverenler arasında organik bağ bulunduğu yönündeki kabulü dosya içeriğine uygun olmakla birlikte, davacının 30.01.2009 tarihli noter aracılığı ile gönderdiği istifanamesinde, davalı işyerinden 02.01.2009 tarihinde istifa ettiğini ve herhangi bir alacağı kalmadığını ifade ettiği görülmektedir. Her ne kadar davacı vekilince, müvekkilinin işten atılma tehdidi ile noter huzurunda istifaname imzalamak zorunda kaldığı iddia edilmiş ise de, istifanamenin noter aracılığı ile gönderildiği, davacının irade feshadı altında istifa ettiği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı ve istifanamenin aynı zamanda ibraname mahiyetinde de olduğu dikkate alındığında, 02.01.2009 tarihinde önceki çalışmasının dışlanarak, 27.02.2009-14.04.2010 tarihleri arasında döneme göre alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

              Ancak; 1-Dava konusu taşınmazdan enerji nakil hattının 1971 yılında geçtiği anlaşılmakla davalı idarece taşınmazdaki yapının bu tarihten sonra yapıldığı iddia edildiğinden, yapının yaşı tespit edilerek, irtifak hakkı tesis etmek suretiyle el atılma tarihinden sonra yapıldığının anlaşılması halinde, değer düşüklüğü bedelinin hesaplanmasında bina değerinin eklenemeyeceğinin gözetilmemesi, 2-Davacı payı üzerinde irtifak hakkı tesciline dair hüküm kurulması gerekirken, maddi hata ile davalı payı üzerinde irtifak hakkı tesciline karar verilmesi, 3-Davalı idarenin istinaf itirazı kısmen kabul edildiğinden istinaf karar harcının talep halinde davalı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5....

                UYAP Entegrasyonu