Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın TMKnun 407. maddesi gereği kısıtlanmasını istemiş; ... Sulh Hukuk Mahkemesince 25.05.2016 gün ve 2016-4-2016-381 sayılı kararı ile ...'ın TMKnun 407. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine kardeşi ...'ın vasi atanmasına karar verilmiş; Kısıtlı adayı tarafından atanan vasiyi kabul etmediğinden bahisle karara itiraz edilmiştir. Vasinin şahsına ilişkin itiraz talebi ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.07.2016 günlü yazısı ile itirazın değerlendirilmesi için denetim makamına gönderilmiş, denetim makamı sıfatıyla ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 03.08.2016 gün ve 2016/426-314 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine, dosyanın gereği için ......

    Mahkemece, kısıtlı adayının TMKnun 406.maddesi uyarınca, malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açtığı, bu yüzden devamlı korunma ve bakıma muhtaç halde bulunduğu gerekçesiyle kısıtlanmasına ve İzmir Barosu avukatlarından ...'in kendisine vasi olarak atanmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, kısıtlı adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMKnun 406. maddesinde "Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır." hükmü yer almaktadır....

      Temyize konu davanın tarihinin 17.07.2013, birleşen davanın dava tarihinin 20.11.2013, karara esas alınan söz konusu rapor tarihi ise 06.01.2010 olup, aradan 3,5 yıl geçtiği hususu da nazara alındığında kısıtlı adayı hakkında yeniden rapor aldırılması veya birleşen dava dosyasında hastaneye yazılan tezkereye karşılık herhangi bir sağlık kurulu raporu düzenlenip düzenlenmediği araştırılmadan, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R - Uyuşmazlık, TMKnun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulması üzerine idare tarafından zarar görene ödenen tazminatın, idareyi zarara uğratandan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait ise de daha önce Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 13/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalılardan .... davacının boşandığı eşi, diğer davalının ise bugüne kadar davalı ...'den olma kızı olarak bildiği ....'in gerçek kızı olmadığı konusunda 22/09/2014 tarihinde mektup aldığını ve aynı gün telefonla bir erkek tarafından kızının başkasından olduğunun söylendiğini, davacının şüpheye düşmesi üzerine, ... incelemesi yaptırılma talebinin davalılarca kabul görmediğini beyan ederek soybağının reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın TMKnun 286 vd.. maddeleri uyarınca açılan soybağının reddi istemine ilişkin olup, TMKnun 289/1. maddesinde belirlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı ve gecikmeyi haklı kılacak sebeplerin de ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı ...'nin evliliklerinden 01.01.1972 tarihinde davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün kısıtlı adayı vekili ve vasi adayı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... 1. Aile Mahkemesi tarafından kısıtlı adayı ...'ın TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi tayin edilmesi isteminde bulunulmuş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden kısıtlı adayı ...'ın yapılan muayenesi sonucunda düzenlenen 18.11.2014 tarihli sağlık kurulu raporu gereğince TMKnun 405. maddesine göre kısıtlanmasına karar verilmiş, hüküm kısıtlı adayı ... ve vasi adayı ... tarafından temyiz edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir....

              Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMKnun 1007. maddesine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine 09/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMKnun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 09.06.2014 gün ve 2014/3838 Esas - 2014/16361 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 228,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ......

                  Birleşen davaDava dilekçesi Davalı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenmeleri esnasında ve öncesinde kadının hastalığının kendilerine söylenmediğini, kadının hiç arkadaşının olmadığını, konuşmalara katılmadığını, durgun olduğunu, sorulan sorulara bir müddet düşündükten sonra cevap verdiğini, sadece kendi ailesi ile ilgilendiğini, müvekkilinin ailesine ilgi göstermediğini, ortak konuta gelmelerini istemediğini, vücut temizliğine dikkat etmediğini, kadının bu durumuna karşın ailesinin önce kadında panik atak olduğunu, sonraki dönemde ise epilepsi rahatsızlığının olduğunu söylediklerini, kadının kriz geçirmesinden sonra kadının annesinin kadında geçmişten gelen bir rahatsızlığının olduğunu söylediğini, kadının kriz anında farklı kişilik tiplerinin ortaya çıktığını belirterek evliliğin TMKnun 150/2 maddesi uyarınca iptaline, olmadığı takdirde tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı/davacı kadın yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı/davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dava yönünden; davalı/davacı kadının birleşen davasının reddine, davalı/davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı/davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen boşanma davası ile erkeğin kabul edilen terk nedenine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; terk (TMK md. 164) nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu